Hz. Peygamber, bir taraftan Kur’an’ı tebliğ ederken bir taraftan da onu gerektiği ölçüde ve gerektiği şekilde açıklamıştır. Yaşayışı ile bu ümmete örnek olmuştur. Rasulullah’ın gerek sözlerini gerekse fiillerini öğrenmek İslam’ı tanımak demektir. Bu konuda yapılacak uydurmalar İslam’ı ve mübelliği Hz. Peygamber’i anlamaya mani ve yanılgılara sebep olacaktır. Özellikle sünnetin tamamına karşı kuşku doğuracaktır. [1]
Hz. Peygamber’in Kur’an-ı Kerim’i tebliğ edip hükümlerini uyguladığını biliyoruz. Yine biliyoruz ki o, yaşayış ve davranışlarıyla müslümanlara örnek olmuştur.Nitekim Allah, Kur’an-ı Kerim’de onun “en güzel örnek” olduğunu belirtmiştir. Ayrıca “Allah Rasulü’nün size verdiklerini alın; men ettiklerinden sakının” (Haşr: 59/7) buyurmuştur. Bu durumda Hz. Peygamber’in sözleri ve davranışları İslam Dini’nin özünü teşkil eder. Bir başka deyişle, gerçekten ona ait hadisler, İslamiyet’in esasını oluşturur. O halde uydurma hadislerdinin özünü ortaya koymadıkları gibi onun yanlış anlaşılmasına sebep olurlar. [2]