Bâb: Gece Uyandığında Dua Etmek
Bâb: Dua Ederken Kıbleye Dönmek
Bâb: İnsanların Galebesinden Allah'a Sığınmak
Bâb: Cuma Gününün Belli Bir Vaktinde Edilen Dua
Bâb: Duadan Sonra 'Âmin' Demek
437-
Abdullah b. Muhammed bize anlatarak dedi ki: Hişâm b.
Yusuf bize Ma'mer'den, o ez-Zührî'den,
o Urve'den, o Âişe'den (r.anhâ) şunu nakletti:
Allah Resulü (sav)
geceleri on bir rekat kılardı. Fecr çıktığında sabah
namazının iki rekatını hızlı kılar, sonra müezzin gelip ezan oku-yuncaya kadar sağ tarafına yaslanırdı.[1]
Şerh
Bu hadis-i şerif daha
önce geçmiş ve şerhedilmişti.(Bkz.
143 no.lu hadis)
Hüküm
Allah Resulü (sav)
sabah namazının iki rekat sünnetini kıldıktan sonra sağ tarafına yaslanarak dua
ve zikirde bulunurdu. Bundan hareketle bunun müstehap
olduğu söylenebilir. Ancak bu yaslanmanın, uyuklama olmadığı bilinmelidir. Zira
uyuklama abdesti bozar.
438-
Abdullah b. Muhammed bize anlatarak dedi ki: Süfyân
bize Süleyman b. Ebî Müslim'den, o Tâvûs'tan, o İbni Abbâs'tan (ra) şunu nakletti:
Allah Resulü (sav) teheccüd namazı kılmak üzere geceleyin kalkınca şu duayı
okurdu: "AUahümme leke'I-hamdü, ente Nûrü's-semâvâti ve'l-arzi
ve men fîhinne, ve leke'l-hamdü ente Kayyimü's-semâvâti ve'1-arzi ve men fîhinne ve leke'l-hamdü ente'l-Hakku
ve va'duke hakkun ve kavluke hakkun ve likâuke hakkun ve'1-cennetu hakkun ve'n-nâru hakkun
ve's-ssâatu hakkun ve'n-nebiyyûne
hakkun ve Muhammedun hakkun. AUahümme leke eslemtü ve aleyke tevekkeltü ve bike âmentü ve ileyke enebtü ve bike hâsenıtü ve ileyke hâkemtü fağfir lî mâ kaddemtü
ve mâ ahhertü ve mâ esrartü ve mâ
a'Ientü ente'l-Mukaddimu ve ente'l-Muahhiru lâ Ufthe illâ ente - ev lâ ilahe gayruke-. {=Allahım, hamd sanadır. Sen
göklerin, yerin ve onlarda bulunanların nurusun. Hamd
sanadır. Sen göklerin, yerin ve onlarda bulunanların kayyumu
ve ayakta tutanısın. Sen haksin, vaadin de haktır. Sözün haktır, Sana kavuşmak
haktır. Cennet haktır, cehennem de haktır. Kıyamet de haktır. Peygamberler
haktır, Muhammed (sav) de haktır. Allahım! Sana teslim
oldum, sana inandım, sana tevekkül ettim. Sana yöneldim. Hasmına karşı senin
(burhanın) ile davalaştım. Hakkımı aramada senin hakemliğine başvurdum. Önden
gönderdiğim ve arkada bıraktığım hatalarımı affet. Gizli işlediğim, açıktan
yaptığım, benim bilmediğim, senin benden daha iyi bildiğin hatalarımı da affet!
ilerleten de sensin, gerileten de sensin. Senden başka ilah yoktuf. -yahut- Senden gayri ilah yoktur.)"[2]
Şerh
Süfyân" b. Uyeyne'dir. Sondaki
tereddüt râviden kaynaklanmaktadır.
Allah Resûlü'nün (sav)
gece namazıyla ilgili bir başka hadis-i şerif daha önce geçmiş ve şerheditmiştir.(Bkz. 48, 49 no.lu hadisler)
439- Musa b,
İsmail bize anlatarak dedi ki: Vüheyb bize Amr b. Yahya'dan, o Abbâd b. Temîm'den, o Abdullah b. Zeyd'den
şunu nakletti: Allah Resulü (sav) yağmur duası için şu namazgaha çıktı. Yağmur
duası etti. Sonra kıbleye döndü ve ridâsını ters yüz
etti.[3]
Şerh
Namazda olduğu gibi
duada da kıbleye yönelmenin gerektiğine dair zikredilen bu hadis daha önce
yağmur duası başlığında geçmiş ve şerhedilmiştir.
Ayrıntılı bilgi için bkz. 114 no.lu
hadis.
440- Kuteybe b. Saîd bize anlatarak
dedi ki: İsmail b. Cafer bize el-Muttalib b. Abdillah b. Hantab'ın azatlısı Amr b. Ebî Amr'dan,
o Enes b. Mâlik'ten (ra) şunu nakletti:
Allah Resulü (sav) Ebû Talha'ya şöyle buyurdu:
Gençleriniz arasından hizmetimi görebilecek birine bakıver.
O'nun bu arzusu
üzerine Ebû Talha beni
terkisine alarak sefere çıktı.. Allah Resulü (sav) mola verdiği zaman
hizmetinde bulunuyordum. O'nun sık sık şöyle dua
ettiğini duyuyordum:
"Allâhümme eûzü bike mine'I-hemmi
ve hazeni ve'I-aczi
ve'1-keseli ve'1-buhli ve'1-cubni
ve dal'ad-deyni ve ğalebete'r-ricâli {=Allahım! Tasa,
hüzün, çaresizlik, tembellik, cimrilik, korkaklık, borcun baskısı ve insanların
tasallutundan Sana sığınırım)".
O'nun hizmetinde^
bulunmaya devam ettim. Hayber'den dönerken Safiye bn. Huyey ile döndü. Onu
terkisine aldığını ve abası veya örtüsüyle onu örterek terkisine aldığım
görüyordum.
Sahbâ'ya vardığımızda deri çıkınlarda hays
yemeği hazırladı. Beni gönderdi, erkekleri yemeğe davet ettim. (Yemekten)
yediler. Onunla gerdeğe girmişti. Sonra yola devam etti, Uhud
göründüğünde şöyle dedi:
Bu dağcık bizi sever,
biz de onu severiz.
Ardından Medine'ye
yaklaştığında şöyle dedi: Allahim! Medine'nin iki
dağı arasını İbrahim'in Mekke'yi haram kılması gibi haram kılıyorum. Allahım! Onların müddlerini ve sâ'lerini bereketli kıl.[4]
Şerh
Bu hadis-i şerif daha
önce geçmiş ve şerhedilmişti.(Bkz.
240, 272 no.lu hadisler)
Burada ise Allah
Resûlü'nün (sav) bizzat ettiği dualardan biri sebebiyle zikredilmiştir.
Efendimiz bu duasında tasa, hüzün, aciz, tembellik, cimrilik, korkaklık, borcun
ağırlık ve baskısı ile insanların tasallutundan Allah'a sığınmaktadır.
Allah'a sığınılan bu
hâl ve sıfatlara bakıldığında insan hayatında en çok karşılaşılan durumları
oluşturdukları görülür. Bundan kendi payımıza çıkarmamız gereken, bizim de bu
duayı dilimizden düşürmememiz ve her vesile ile ederek Cenab-ı
Hakka sığınmamızdır.
441- Osman
b. Ebî Şeybe bize anlatarak
dedi ki: Cerîr bize Mansûr'dan,
o Ebû Vâü'den, o Mesrûk'tan, o Âişe'nin (r.anhâ) şöyle dediğini nakletti:
Medine Yahudilerin den
iki yaşlı kadın (evime) geldi. Bana şöyle dediler: Kabir ehli azap görürl. Söylediklerine inanmadım. Onları tasdik etmedim. Çıktılar.
Allah Resulü (sav) geldi. O'na şöyle dedim: Ey Allah Resulü! İki yaşlı kadın.,
diyerek durumu anlattım. Buyurdu ki: Doğru söylemişler. Onlar azap görürler.
Hayvanlar bu azabın tamamını işitirler.
(O günden) sonra kabir
azabından Allah'a sığınmadığı hiçbir nama zını
görmedim. [5]
Şerh
Kabir azabıyla ilgili
bu hadis daha önce geçmiş ve şerhedilmişti. Geniş bilgi
için bkz. 162 no.lu hadis-i
şerif.
Hadisin burada tekrar
zikredilme sebebi, her namazın ardından edilen dualarda kabir azabından Allah'a
sığınmanın sünnet olduğunun beyanıdır.
442- Müsedded bize anlatarak dedi ki: Hammâd
b. Zeyd bize Sâbit'ten, o Enes b.Mâlik'ten (ra) şunu nakletti:
Allah Resulü (sav) Abdurrahman b. Avf in üzerinde
(damatlara mahsus kokunun) sarılığı gördü. "Evlendin mi?" diye sordu.
O da cevap verdi: "Bir nevât ağırlığı altın
karşılığında bir hanımla evlendim" Allah Resulü buyurdu ki: Allah mübarek
etsin. Bir koyunla olsun düğün yemeğı ver. [6]
Şerh
Allah Resulü (sav)
muhacirlerden Abdurrahman b. Avf
in (ra) evliliği dolayısıyla kendisini tebrik etmiş
ve kurduğu yuvanın bereketli olması için dua ederek "Allah mübarek
etsin" buyurmuştur.
Bu hadis danha önce geçmiş ve şerhi yapılmıştır.(Bkz.
333 ve 352 no.lu hadisler)
443- Müsedded bize anlatarak dedi ki: İsmail b. İbrahim bize Eyyub'dan, o Muhammed'den, o Ebû Hüreyre'den (ra) şunu nakletti:
Ebu'l-Kâsım (sav) buyurdu ki: Cuma günü içinde öyle bir
saat vardır ki ona rastlayan ve namazda olan hiçbi müslüman kul yoktur ki Allah'tan bir hayır istemiş olsun
da kendisine vermesin.[7]
Şerh
Cuma Gününün belli bir
vaktine rastlayan duanın geri çevrilmeyerek müstecâb
bir dua olacağına dair rivayet edilen bu hadis-i şerif daha önce geçmiş ve
bahsi geçen vakitle ilgili ayrıntılı bilgi verilmişti.(Bkz.
60 no.lu hadis)
444-Ali b.
Abdullah bize anlatarak dedi ki: Süfyân bize ez-Zührî'den, Saîd b. el-Müseyyeb'den, Ebû Hüreyre'den (ra) şunu nakletti:
Allah Resul (sav)
buyurdu ki: Okuyan "âmin" dediğinde siz de "âmin" deyin.
Bilinmelidir ki kimin "âmin" sözü meleklerin "âmin"
demesine rastlarsa onun geçmiş günahları bağışlanır.[8]
Şerh
Dualardan sonra
"âmin" demeyle ilgili bu hadis-i şerif daha önce geçmiş ve şerhedilmişti. Bil|i için bkz. 88
no.lu hadis.
[1] Bkz. 143 no.lu
hadis-i şeriftir.
[2] Buhârî, cum'a/1053,
da'avât/5842, tevhîd/6837,
6888, 6945; Müslim, salâtu'l-musâfirîn/1288;
Tirmizî, da'avât/3340; Nesâî, kiyâmu'l-leyl/1601; Ebû Dâvud, sa-lât/655; İbn Mâce, ikâmetu's-salât/1345; İbn Hanbel, musnedu Benî Hâşim/2575,2612, 2673, 3196, 3289; Mâlik, nidâ/4M; Dârimî, salât/1448
[3] Bkz. 114 no.lu
hadis-i şerif.
[4] Bkz. 272 no.iu
hadis-i şerif.
[5] Bkz. 162 no.lu
hadis-I şerif.
[6] Bkz. 333 no.lu
hadis-i şerif.
[7] Bkz. 60 no.lu
hadis-İ şerif.
[8] Bkz. 88 no.lu
hadis-i şerif.