KİTABU’D-DA'AVÂT. 2

DUALAR BÖLÜMÜ.. 2

Bâb: Sağ Tarafına Yaslanmak. 2

Bâb: Gece Uyandığında Dua Etmek. 2

Bâb: Dua Ederken Kıbleye Dönmek. 2

Bâb: İnsanların Galebesinden Allah'a Sığınmak. 3

Bâb: Evlenen İçin Dua Etmek. 3

Bâb: Evlenen İçin Dua Etmek. 3

Bâb: Cuma Gününün Belli Bir Vaktinde Edilen Dua. 4

Bâb: Duadan Sonra 'Âmin' Demek. 4


KİTABU’D-DA'AVÂT

 

DUALAR BÖLÜMÜ

 

Bâb: Sağ Tarafına Yaslanmak

 

437- Abdullah b. Muhammed bize anlatarak dedi ki: Hişâm b. Yusuf bize Ma'mer'den, o ez-Zührî'den, o Urve'den, o Âişe'den (r.anhâ) şunu nak­letti:

Allah Resulü (sav) geceleri on bir rekat kılardı. Fecr çıktığında sa­bah namazının iki rekatını hızlı kılar, sonra müezzin gelip ezan oku-yuncaya kadar sağ tarafına yaslanırdı.[1]

 

Şerh

 

Bu hadis-i şerif daha önce geçmiş ve şerhedilmişti.(Bkz. 143 no.lu ha­dis)

 

Hüküm

 

Allah Resulü (sav) sabah namazının iki rekat sünnetini kıldıktan sonra sağ tarafına yaslanarak dua ve zikirde bulunurdu. Bundan hareketle bunun müstehap olduğu söylenebilir. Ancak bu yaslanmanın, uyuklama olmadığı bilinmelidir. Zira uyuklama abdesti bozar.

 

Bâb: Gece Uyandığında Dua Etmek

 

438- Abdullah b. Muhammed bize anlatarak dedi ki: Süfyân bize Sü­leyman b. Ebî Müslim'den, o Tâvûs'tan, o İbni Abbâs'tan (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) teheccüd namazı kılmak üzere geceleyin kalkınca şu duayı okurdu: "AUahümme leke'I-hamdü, ente Nûrü's-semâvâti ve'l-arzi ve men fîhinne, ve leke'l-hamdü ente Kayyimü's-semâvâti ve'1-arzi ve men fîhinne ve leke'l-hamdü ente'l-Hakku ve va'duke hakkun ve kavluke hakkun ve likâuke hakkun ve'1-cennetu hakkun ve'n-nâru hakkun ve's-ssâatu hakkun ve'n-nebiyyûne hakkun ve Muhammedun hakkun. AUahümme leke eslemtü ve aleyke tevekkeltü ve bike âmentü ve ileyke enebtü ve bike hâsenıtü ve ileyke hâkemtü fağfir kaddemtü ve ahhertü ve esrartü ve a'Ientü ente'l-Mukaddimu ve ente'l-MuahhiruUfthe illâ ente - ev lâ ilahe gayruke-. {=Allahım, hamd sanadır. Sen göklerin, yerin ve onlarda bulunanların nurusun. Hamd sanadır. Sen göklerin, yerin ve onlarda bulunanların kayyumu ve ayakta tutanısın. Sen haksin, vaadin de haktır. Sözün haktır, Sa­na kavuşmak haktır. Cennet haktır, cehennem de haktır. Kıyamet de hak­tır. Peygamberler haktır, Muhammed (sav) de haktır. Allahım! Sana tes­lim oldum, sana inandım, sana tevekkül ettim. Sana yöneldim. Hasmına karşı senin (burhanın) ile davalaştım. Hakkımı aramada senin hakemliği­ne başvurdum. Önden gönderdiğim ve arkada bıraktığım hatalarımı affet. Gizli işlediğim, açıktan yaptığım, benim bilmediğim, senin benden daha iyi bildiğin hatalarımı da affet! ilerleten de sensin, gerileten de sensin. Sen­den başka ilah yoktuf. -yahut- Senden gayri ilah yoktur.)"[2]

 

Şerh

 

Süfyân" b. Uyeyne'dir. Sondaki tereddüt râviden kaynaklanmaktadır.

Allah Resûlü'nün (sav) gece namazıyla ilgili bir başka hadis-i şerif daha önce geçmiş ve şerheditmiştir.(Bkz. 48, 49 no.lu hadisler)

 

Bâb: Dua Ederken Kıbleye Dönmek

 

439- Musa b, İsmail bize anlatarak dedi ki: Vüheyb bize Amr b. Yah­ya'dan, o Abbâd b. Temîm'den, o Abdullah b. Zeyd'den şunu nakletti: Allah Resulü (sav) yağmur duası için şu namazgaha çıktı. Yağmur duası etti. Sonra kıbleye döndü ve ridâsını ters yüz etti.[3]

 

Şerh

 

Namazda olduğu gibi duada da kıbleye yönelmenin gerektiğine dair zik­redilen bu hadis daha önce yağmur duası başlığında geçmiş ve şerhedilmiştir. Ayrıntılı bilgi için bkz. 114 no.lu hadis.

 

Bâb: İnsanların Galebesinden Allah'a Sığınmak

 

440- Kuteybe b. Saîd bize anlatarak dedi ki: İsmail b. Cafer bize el-Muttalib b. Abdillah b. Hantab'ın azatlısı Amr b. Ebî Amr'dan, o Enes b. Mâlik'ten (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) Ebû Talha'ya şöyle buyurdu: Gençleriniz arasından hizmetimi görebilecek birine bakıver.

O'nun bu arzusu üzerine Ebû Talha beni terkisine alarak sefere çık­tı.. Allah Resulü (sav) mola verdiği zaman hizmetinde bulunuyordum. O'nun sık sık şöyle dua ettiğini duyuyordum:

"Allâhümme eûzü bike mine'I-hemmi ve hazeni ve'I-aczi ve'1-keseli ve'1-buhli ve'1-cubni ve dal'ad-deyni ve ğalebete'r-ricâli {=Allahım! Ta­sa, hüzün, çaresizlik, tembellik, cimrilik, korkaklık, borcun baskısı ve in­sanların tasallutundan Sana sığınırım)".

O'nun hizmetinde^ bulunmaya devam ettim. Hayber'den dönerken Safiye bn. Huyey ile döndü. Onu terkisine aldığını ve abası veya örtü­süyle onu örterek terkisine aldığım görüyordum.

Sahbâ'ya vardığımızda deri çıkınlarda hays yemeği hazırladı. Beni gönderdi, erkekleri yemeğe davet ettim. (Yemekten) yediler. Onunla gerdeğe girmişti. Sonra yola devam etti, Uhud göründüğünde şöyle de­di:

Bu dağcık bizi sever, biz de onu severiz.

Ardından Medine'ye yaklaştığında şöyle dedi: Allahim! Medine'nin iki dağı arasını İbrahim'in Mekke'yi haram kılması gibi haram kılıyorum. Allahım! Onların müddlerini ve sâ'lerini bereketli kıl.[4]

 

Şerh

 

Bu hadis-i şerif daha önce geçmiş ve şerhedilmişti.(Bkz. 240, 272 no.lu hadisler)

Burada ise Allah Resûlü'nün (sav) bizzat ettiği dualardan biri sebebiyle zikredilmiştir. Efendimiz bu duasında tasa, hüzün, aciz, tembellik, cimrilik, korkaklık, borcun ağırlık ve baskısı ile insanların tasallutundan Allah'a sı­ğınmaktadır.

Allah'a sığınılan bu hâl ve sıfatlara bakıldığında insan hayatında en çok karşılaşılan durumları oluşturdukları görülür. Bundan kendi payımıza çıkar­mamız gereken, bizim de bu duayı dilimizden düşürmememiz ve her vesile ile ederek Cenab-ı Hakka sığınmamızdır.

 

Bâb: Evlenen İçin Dua Etmek

 

441- Osman b. Ebî Şeybe bize anlatarak dedi ki: Cerîr bize Mansûr'dan, o Ebû Vâü'den, o Mesrûk'tan, o Âişe'nin (r.anhâ) şöyle dediğini nakletti:

Medine Yahudilerin den iki yaşlı kadın (evime) geldi. Bana şöyle de­diler: Kabir ehli azap görürl. Söylediklerine inanmadım. Onları tasdik etmedim. Çıktılar. Allah Resulü (sav) geldi. O'na şöyle dedim: Ey Allah Resulü! İki yaşlı kadın., diyerek durumu anlattım. Buyurdu ki: Doğru söylemişler. Onlar azap görürler. Hayvanlar bu azabın tamamını işitir­ler.

(O günden) sonra kabir azabından Allah'a sığınmadığı hiçbir nama zını görmedim. [5]

 

Şerh

 

Kabir azabıyla ilgili bu hadis daha önce geçmiş ve şerhedilmişti. Geniş bilgi için bkz. 162 no.lu hadis-i şerif.

Hadisin burada tekrar zikredilme sebebi, her namazın ardından edilen dualarda kabir azabından Allah'a sığınmanın sünnet olduğunun beyanıdır.

 

Bâb: Evlenen İçin Dua Etmek

 

442- Müsedded bize anlatarak dedi ki: Hammâd b. Zeyd bize Sâbit'ten, o Enes b.Mâlik'ten (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) Abdurrahman b. Avf in üzerinde (damatlara mahsus kokunun) sarılığı gördü. "Evlendin mi?" diye sordu. O da cevap verdi: "Bir nevât ağırlığı altın karşılığında bir hanımla evlendim" Allah Resulü buyurdu ki: Allah mübarek etsin. Bir koyunla olsun düğün yemeğı ver. [6]

 

Şerh

 

Allah Resulü (sav) muhacirlerden Abdurrahman b. Avf in (ra) evliliği dolayısıyla kendisini tebrik etmiş ve kurduğu yuvanın bereketli olması için dua ederek "Allah mübarek etsin" buyurmuştur.

Bu hadis danha önce geçmiş ve şerhi yapılmıştır.(Bkz. 333 ve 352 no.lu hadisler)

 

Bâb: Cuma Gününün Belli Bir Vaktinde Edilen Dua

 

443- Müsedded bize anlatarak dedi ki: İsmail b. İbrahim bize Eyyub'dan, o Muhammed'den, o Ebû Hüreyre'den (ra) şunu nakletti:

Ebu'l-Kâsım (sav) buyurdu ki: Cuma günü içinde öyle bir saat var­dır ki ona rastlayan ve namazda olan hiçbi müslüman kul yoktur ki Al­lah'tan bir hayır istemiş olsun da kendisine vermesin.[7]

 

Şerh

 

Cuma Gününün belli bir vaktine rastlayan duanın geri çevrilmeyerek müstecâb bir dua olacağına dair rivayet edilen bu hadis-i şerif daha önce geçmiş ve bahsi geçen vakitle ilgili ayrıntılı bilgi verilmişti.(Bkz. 60 no.lu hadis)

 

Bâb: Duadan Sonra 'Âmin' Demek

 

444-Ali b. Abdullah bize anlatarak dedi ki: Süfyân bize ez-Zührî'den, Saîd b. el-Müseyyeb'den, Ebû Hüreyre'den (ra) şunu nakletti:

Allah Resul (sav) buyurdu ki: Okuyan "âmin" dediğinde siz de "âmin" deyin. Bilinmelidir ki kimin "âmin" sözü meleklerin "âmin" demesine rastlarsa onun geçmiş günahları bağışlanır.[8]

 

Şerh

 

Dualardan sonra "âmin" demeyle ilgili bu hadis-i şerif daha önce geçmiş ve şerhedilmişti. Bil|i için bkz. 88 no.lu hadis.

 



[1] Bkz. 143 no.lu hadis-i şeriftir.

[2] Buhârî, cum'a/1053, da'avât/5842, tevhîd/6837, 6888, 6945; Müslim, salâtu'l-musâfirîn/1288; Tirmizî, da'avât/3340; Nesâî, kiyâmu'l-leyl/1601; Ebû Dâvud, sa-lât/655; İbn Mâce, ikâmetu's-salât/1345; İbn Hanbel, musnedu Benî Hâşim/2575,2612, 2673, 3196, 3289; Mâlik, nidâ/4M; Dârimî, salât/1448

[3] Bkz. 114 no.lu hadis-i şerif.

[4] Bkz. 272 no.iu hadis-i şerif.

[5] Bkz. 162 no.lu hadis-I şerif.

[6] Bkz. 333 no.lu hadis-i şerif.

[7] Bkz. 60 no.lu hadis-İ şerif.

[8] Bkz. 88 no.lu hadis-i şerif.