24-
TOPLU VE OZLU DUALAR VE ZİKİRLER
Resulüllahın
Yaptığı Ve Tavsiye Ettiği Dualar
Belalardan
Korunma Ve Huzur, Sâadet İsleme Duaları:
Namazdan
Sonra Okunacak Genel Dualar:
Peygamberimizin
Öğrettiği Tövbe Duası:
Bil ki, bu kısımla maksadımız,
bir vakte bağlı kalmaksızın yahut özel bir hale ait olmaksızın bütün zamanlarda
yapılması müstahab olan önemli duaları anlatmaktır.
Bil ki, bu bölüm,
doğrusu çok geniştir; bunun sonuna ulaşılmaz ve onda biri ihata edilemez.
Fakat ben esas olanların en önemlilerine işaret edeceğim. Bunların evveli,
Allah Sübhânehu ve Teâlâ'nin peygamberlerden (Salâvatüllahi ve Selâmuhu
Aleyhim) ve hayırlı kimselerden haber vemiş" olduğu Kur'anda zikri geçen
dualardır. Bunlar ma'rııf olup çoktur. Re-sülüllah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in yaptığı ve başkasına öğrettiği sabit olan dualar da manası geniş
sözü kısa olan bu dualardandır. Bu kısım dualar doğrusu çoktur. Geçen
bölümlerde bunların bazısı zikredilmişti. Ben burada onlardan Kur'an dualarını
ve geçmiş duaları içine alanları anlatacağım. Başarı Allah'tandır.
1004- Sahih
isnadlarla Nûman İbni Beşir'den (Radiyallahu Anhüma) yapılan rivayete göre,
Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Duâ
ibâdettir."[1]
1005- Güzel
bir isnadla Hz. Aişe'den (Radıyallahu Anha) yapılan riva-yetde şöyle demiştir:
"Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem dualarından toplu (manası geniş,
sözü kısa) olanları severdi. Bunlardan başkası ile de (özel) duâ ederdi. "[2]
1006- Ebû
Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve
Sellem şöyle buyurmuştur: "Allah katında duadan daha iyi bir şey
yoktur."[3]
1007- Ebû
Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde demiştir ki, Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Seüem şöyle buyurdu:
"Kim musibet ve
şiddet zamanında duasını Allah Tealâ'nın kabul etmesini severse, genişlik
zamanında çok dua etsin."[4]
1008-
Enes'den (Radıyalîahu Anh) yapılan rivayetde demiştir ki, Peygamber Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in çoğunlukla duası şu idi:
"Allâhümme âtına
fiddünyâ haseneten ve fi'1-âhireti haseneten ve kmâ azâbe'n-nâr."
"Allah'ım!
Dünyada bi/e iyilik ver. Âhirette de bize iyilik ver ve bizi ateş azabından
koru."[5]
Müslim Peygamberin
şöyle dediğini rivayetine ilâve etmiştir: Enes kısa bir duâ etmek istediği
zaman, bu duâ ile duâ ederdi."
1009- İbni
Mes'ud'dan (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve
Sellem şöyle buyurmuştur:
Allah'ım! Senden hidâyet,
takva, iffet ve ğınâ (nefis zenginliği) İsterim.”[6]
1010-
Sahâbeolan Tarık İbni Eşyem El-Eşça'i'den (Radıyallahu AnhJ yapılan rivayetde
demiştir ki, Bir insan İslâmı kabul ettiği zaman Peygamber Sallallahu Aleyhi
ve Sellem ona namazı öğretir ve sonra şu kelimelerle duâ etmesini ona
emrederdi:
"Allâhümmeğfir Lî
Verhamnî vehdinî ve Âfinî verzuknî."
"Allah'ım beni
bağışla, bana merhamet et, bana hidâyet ver, bana âf iyel ver ve beni
rıziklandır)." Târık'dan Müslim'in diğer bir rivayeti şöyledir: "Bir
adamın Peygambere gelip de şu şekilde konuştuğunu işitmiş-tir: Bir adam
Peygambere gelip dedi ki, ya Resûlellah! Rabbimden isteyeceğim zaman nasıl
söyleyeyim? Peygamber, (s.a.v) şöyle söyle dedi:
"Allâhümmeğfir lî
verhamnî, ve âfinî verzuknî."
"Allahım, beni
bağışla. Bana merhamet et. Bana afiyet ver. Beni rı-zıklandır.) Bu sözler senin
dünya ve âhiret işlerini toparlar."[7]
1011-
Abdullah İbni Amr İbni'l-As'dan (Radıyallahu Anhüma) yapı-
lan rivayetde demiştir
ki, Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"AHâhümme yâ
musarnfe'î-kuîûbi sarif kuîûbenâ ala tâatike."
"Ey kalbleri
çevirip idare eden Allah'ım! Kalblerimizi Sana itaat etmeye çevir.”[8]
1012- Ebû
Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayete göre Peygamber Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Belâ
sıkıntısından, isyana düşmekten, kötü akıbetten ve düşmanların sevinmesinden
Allah'a sığının."[9]
Süfyan'dan bir rivayette o şöyle demistir: Hadisde üç madde vardır. Ben bir
tane ilâve ettim; hangisini ilâve ettiğimi bilmiyorum. Bir rivayette de Süfyan
demiştir: Bu maddelere bir tane ilave ettiğimde şübheliyim.
1013- Enes'den (Radıyallahu Anh) yapılan
rivayetde demiştir ki, Resû-lüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Allâhümmeinnîeûzü
bikemine'1-aczi ve'I-keseli ve'I-cünbi ve'î-heremi ve'l-buhli. Ve eûzü bike min
azâbi'l-kabri ve eûzü bike min fitneti'I-mahyâ ve'l-memâti."
"Allah'ını! Ben
acizlikten, tenbellikten, korkaklıktan, kocalmadan, cimrilikten Sana
sığınırım. Yine kabir azabından Sana sığınırım. Hayat ve ölüm fitnesinden de
Sana sığınırım." Bir rivayet şöyle: Borç yükünden ve azgın insanların
üstün gelmesinden sana sığınırım.”[10]
1014- Abdullah İbni Amr İbni'l-Âs'dan, o da Ebû Bekir
Es-Sıddîk'dan (Radıyallahu Anhüm) yapılan
rivayette Ebû Bekir, Resûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'e şöyle dedi:
"Namazımda duâ
edeceğim bir duayı bana öğret. Peygamber (s.a.v) dedi ki, şöyle söyle:
"Allâhümme
innîzaîemtü nefsî zulmen kesîren ve Iâ yağfiru 'z-zünûbe illâ ente. Feğfir lîmağfireten
min indike verhamnî. İnneke ente'I-ğafûru'r-râhîmu."
"Allah'ım! Ben
nefsime çok yazık ettim. Günahları ancak Sen bağışlarsın. Tarafından bana bir
mağfiret buyur, bana merhamet et; çünkü Sen çok mağfiret edensin, çok merhamet
edensin."[11]
Derim ki, hadisin
rivayetinde "Nefsime çok zulüm ve büyükzulüm"diye iki ifade olduğu
için duâ edenin her iki sözü de kullanarak "nefsime çok ve büyük zulüm
ettim" demesi müstehabdır. Bu duâ her ne kadar namazda okunmak üzere varid
oldu ise de, sahih, hasen ve nefis olduğundan her yerde okunması müstahab
olur. Bir rivayette de: "Namazımda ve evimde okuyacağım bir duayı bana
öğret" şeklindedir.
1015- Ebu
Musa Eî-Eş'arî'den (Radryallahu Anh) yapılan rivayete göre Peygamber Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şu duayı yapardı:
"Allâhümmeğfir lî
hatîetî ve cehli ve israfı fî emri ve mâ ente â'lemu bihi minnî. AHâhümmeğfir
lî ciddî ve hezlî ve hataî ve amdî ve küllü zâli-ke indî. AHâhümmeğfir lî ma
kaddemtü ve mâ ahhartü ve mâ esrartü ve mâa'îentü vemâ entca'lemu bihîminnî.
Ente'l-mukaddimu veente'lmu-ahhiru ve ente alâ külli şey'in kadîr."
"Allah'ım! Benim
hatamı, cehlimi isimdeki taşkınlığı ve benden daha iyi bildiğin şeyi bana
bağışla. Allah'ım! Ciddi işimi ve şakamı, hatamı ve kasden yaptığımı bağışla.
Bütün bunlar bende vardır. Allah'ım! Önceden yaptığım ve yapacağım günahları,
gizlediğimi ve açığa vurduğumu ve benden daha iyi bildiklerini bana bağışla.
Evvel ve son Sensin. Sen her şeye kadirsin."[12]
1016- Hz.
Aişe'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve
Sellem duasında şöyle buyururdu:
"Allâhümme innî
eûzü bike min şerri mâ amiltü ve min şerri mâ lem a'mel."
"Allah'ım! ben,
işlediğim şeyin şerrinden ve işlemediğimin şerrinden Sana sığınırım."[13]
1017- İbni
Ömer'den (Radıyallahu Anhüma) yapılar rivayetde demiş-:i, Resûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in dualarından biri şu idi: "
"Allâhümme innî
eûzü bike min zevali ni'metike ve tehavüüli afiyete ve fec'eti ni'metike ve
cemii suhtike."
"Allah'ım!
Nimetinin gitmesinden, verdiğin afiyetin değişmesinden, azabının ansızın
gelmesinden ve buğz ettiğin her şeyden Sana sığınırım."[14]
1018- Zeyd
İbni Erkam'dan (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde şöyle demiştir: Ben size,
Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in söylediğinden başkasını
söylemiyorum. O şöyle derdi:
“AIlâhümme innî eûzü
bike mine'I-aczi ve'i-keseli ve'!-cubni ve'I-buhîi ve'1-hemmi ve azâbVl-kabri.
Allâhümme âti nefsî takvâhâ ve zekkihâ en-te hayru men zekkâhâ ente veliyyühâ
ve mevlâhâ. Allâhümme innî eûzü bike min ilmin la yenfeu ve min kalbin lâ
yahşeu ve min nefsin lâ teşbeu ve min daveti yüstecâbu lehâ."
"Allah'ım!
Acizlikten, tenbellikten, korkaklıktan, cimrilikten, üzüntüden, kabir
azabından ben Sana sığınırım. Allah'ım! Nefsime takvasını ver ve onu
günahlardan temizle. Sen onu temizleyenin en hayırlisısın. Sen onu koruyansın,
onu idare edensin. Allah'ım! Fayda vermeyen bir ilim-den, korkmayan bir
kulluk'n, doymayan bir nefisten ve kabul olunma- bir duadan ben Sana
sığınırım."[15]
1019-
Ali'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde demiştir ki, Resûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem ona:
"Allâhümmehdinî
ve seddinî."
"Allah'ım, beni
hidâyete erdir ve beni düzelt" de, buyurdu." Bir rivayette de:
"Allah'ım! Senden
hidayet ve doğruluk isterim." söyle, buyurdu.[16]
1020- Sa'd
îbni Ebî Vakkas'dan (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde şöyle demiştir:
"Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bir bedevi gelip:
Yâ Resûleîlah! Bana
söyleyeceğim bir duâ öğret, dedi. Peygamber (s.a.v) dedi ki, şöyle söyle:
"Lâ ilahe
illâllâhu vahdehû lâ şerike Iehû. Aîlâhu ekberu kebîran ve'l-hamdu IiIİâhi
kesîran. Sübhânellâhi rabbi'l-âlemîn. Lâ havle ve lâ kuvvete illâ
billâhi'l-azîzi'l-hakîm."
'Allah dan başka ilâh
yoktur; yalnız o vardır. Ortağı yoktur. Allah çok çok büyüktür. Allah'a çok
hamd olsun. Âlemlerin Rabbı noksanlıklardan münezzehtir. Kuvvet ve kudret
ancak Allah'ındır. O, her şeye üstün gelendir, hikmet sahibidir," Adam:
Bu sözler Rabbim için,
bana ne var? dedi. Peygamber (s.a.v), sen şöyle söyle dedi:
"Allâhümmeğfir lî
verhamnî vehdinî verzuknî ve âfinî.
"Allah'ım! Beni
bağışla, bana merhamet et, beni hidâyete erdir, bana rızık ver ve bana afiyet
ihsan et." "Ravi "Bana afiyet ihsan et" sözünde (söylenip
söylenmediğinde) şübheye düşmüştür.[17]
1021- Ebû
Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde demiştir ki, Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle derdi:
"AMhümme ashh lî
dînî ellezî huve ısmetü enırî ve ashh lî dünyâye elletî fîhâ meâşî ve ashh lî
âhiretî elleti fîhâ meâdî ve'c-alilhayâte ziyâde-ten lî fî külli hayrın
vec'alilmevte ve râhaten lî min külli şerrin."
"Allah'ım! İşimin
dayanağı olan dinimi düzelt. İçinde geçimim olan dünyamı bana yararlı yap.
Dönüş yerim olan âhiretimi de düzelt. Her hayır hakkında hayatımı ziyade yap.
Ölümü de her kötülükten uzak bana bir rahatlık kıl."[18]
1022- İbni
Abbas'dan (Radıyallahu Anhüma) yapılan rivayete göre Re-sûlüüah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle söylerdi:
"Allâhümme leke
eslemtü ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve iley-ke enebtü, ve bike hâsemtü.
Allâhümme innî eûzü biizzeüke lâ ilahe illâ ente entuziiîenî. Ente'l-hayyüllezî
lâ yemûtü. Ve'1-cinnü ve'i-insu yemü-tûne."
"Allah'ım! Sana
teslim oldum, Sana iman ettim, Sana güvendim, Sana yöneldim, Senin gücünle
mücedele ettim. Allah'ım! Seni sapıtmaktan Senin üstün kudretinle Sana sığınırım, senden başka
İlâh yoktur. Sen ölmeyen hayat sahibisin. Cinler ve insanlar ise
ölürler."[19]
1023- Büreyde'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde,
Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, bir adamın şöyle dediğini dinlemiştir:
"Allâhümme innî
es'elüke biennî eşhedü enneke ente'llâhu lâ ilahe illâ ente'l-ehadü's-samedü
ellezî lem yelid velem yüledlem yekûn lehû küfü-ven ehad."
"Allah'ım! Senden
başka ilâh olmadığına, kimseye muhtaç olmayan bir varlık olduğuna, doğmadığına
ve doğurulmadığma, hiç kimsenin kendisine denk bulunmadığına ben şahidlik
ederek senden istiyorum." Bunun üzerine peygamber (s.a.v): Gerçekten sen
öyie bir isim ile Allah'dan istedin ki, o isimle kendisinden istenince verir,
ona duâ edilince kabul eder, buyurdu."[20]
Bir rivayette de
şöyledir: "Gerçekten sen, Allah'dan en büyük ismi ile istedin."
Tirmizi demiştir ki, bu hasen hadistir.
1024-
Enes'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayete göre: "Kendisi Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'le beraber oturuyordu. Bir adam da namaz kılıyordu.
Sonra o odam duâ etti:
"Allâhümme innî
es'elüke bienne leke'l-hamdü. Lâ ilahe illâ ente'l-mennânü bedî's-semâvâti
ve'i-arzı. Yâ ze'1-celâli ve'1-ikrâmi. Yâ hayyu, yâ kayyumu."
"Allah'ım! Hamd
Sana mahsus olmak. Senden başka ilâh bulunmamak, göklerin ve yerin yaratıcısı
bulunan İhsan sahibi olman itibariyle Senden istiyorum. Ey celâl ve ikram
sahibi! Ey her şeyi tasarrufunda tutan ölümsüz varlık!.." Bunun üzerine
Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Gerçekten bu adam Allah Tealâ'ya öyle
büyük ismi ile duâ etti ki,
bununla duâ edilince Allah kabul eder, bununla kendisinden istenince verir,
buyurdu. "[21]
1025-
Sahih isnadlarla Hazreti Âişe'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayete göre
Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şu sözlerle duâ ederdi:
"Allâhümme innî
eûzü bike min fitnetVn-nâri ve azâbi'n-nâri ve min şerri'1-ğmâ ve'I
fakrı."
"Allah'ım! Ateşin
fitnesinden ve ateşin azabından, zenginliğin ve fakirliğin şerrinden Sana
sığınırım."[22]
1026- Ziyâd
İbni İlâka'den o da amcasından ki, amcasının ismi Kutbe
Ibni Mâlik'dir-
(Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde demiştir ki, "Peygamber Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle söylerdi:
"Allâhümme innî
eûzü bike min münkerâti'l-ahlâki ve'1-a'mâli ve'l-ehvâi."
"Allah'ım!
Ahlakın, amellerin ve nefis isteğinin fenalıklarından Sana sığınırım."[23]
1027- Şekel
İbni Humeyd'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde şöyle demiştir.
Yâ Resûlellah! Bana
bir duâ öğret, dedim, şöyle söyle dedi:
.
"Allâhümme innî
eûzü bike min şerri sem 'î ve min şerri basarî ve min şerri lisânî ve min şerri
kalbî ve min şerri meniyyi."
"Allah'ım!
Kulağımın kötülüğünden, gözümün kötülüğünden, dilimin kötülüğünden, kalbimin
kötülüğünden ve (haram işlemeye sebeb olabilecek) menimin kötülüğünden Sana
sığınırım."[24]
1028- Sahih
isnadlarla Enes'den (Radıyailahu Anh) yapılan rivayete göre Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem söylerdi:
"Allâhümme innî
eûzü bike mine'i-berasi ve'1-cünûni ve'1-cüzzâmi ve seyyi'l-eskâmi."
"Allah'ım! Alaca
hastalığından, delilikten, cüzzamdan ve hastalıkların kötülüğünden Sana
sığınırım. "[25]
1029- Şahabı
olan Ebû'l-Yesr'den (Radıyaîlahu Anh) yapılan rivayetde, Resûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle duâ ederdi:
"Allâhümme innî
eûzü bike mine'l-hedmi ve eûzü bike mine't-tereddî ve eûzü bike mine'l-ğarakı
ve'î-harakı ve'l-heremi ve eûzü bike en yetehabbetaniye'ş-şeytânü inde'l-mevti
ve eûzü bike en emûte fî sebîlike mudbiran ve eûzü bike en emûte ledîğan."
"Allah'ım! Bina
yıkıntısından, uçuruma düşmekten Sana sığınırım. Yine Boğulmaktan, yangından ve
kocalmaktan Sana sığınırım. Ölüm anında beni Şeytanın çarpmasından Sana
sığınırım. Yine Senin yoluna arka vererek ölmemden Sana sığınırım. Yine
zehirlenip ölmemden Sana sığınırım.*' Diğer bir rivayettede "Kader ve
üzüntü ile ölmekten Sana sığınırım" şeklindedir.[26]
1030- Ebû
Hüreyre'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde demiştir ki, Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle söylerdi:
"Allâhümme innî eûzü bike mine'1-cû
feinnehu bi'se'ddacîu ve eûzü bike minc'İ-hiyâneti feinnehâ
bi'seti'l-bitânetü!"
"Allah'ım!
Açlıktan Sana sığınırım; çünkü o (insanı terk etmeyen) ne kötü arkadaştır! Yine
hıyanet etmekten Sana sığınırım; zira o ne kötü gizli bir huydur!.."[27]
1031- Hz.
Ali'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayete göre bir mükâ-teb (âzâd edilmek için
maJ ödemek üzere efendisi ile sözleşme yapan köle) kendisine gelip:
Ben sözleşmemde
acziyete düştüm (borcumu ödeyemiyorum), bana yardım et, dedi. (Hazreti Ali
ona),
Üzerinde dağ kadar
borç olsa onu senden ödeyecek olan Resûlüllah Sal-lallahu Aleyhi ve Sellem'in
bana öğretmiş olduğu sözleri sana öğreteyim mi? dedi. Sen şöyle söyle:
"Allâhümme'k fim
bihelâlike an harâmİke ve ağninî bifadlike ammen sivâke."
"Allah 'im! Senin
helâl nzıklannla beni haramdan koru ve lü t tunla Senden başkasına muhtaç
kılma.”[28]
1032- İmrân
İbnü'l-Husayn'den (Radıyallahu Anhüma) yapılan riva-- Nyefe göre, Peygamber
Salîallahu Aleyhi ve Sellem, İmrân'm babası Hu-sayn 'e, kendileriyle duâ
edeceği şu iki sözü öğretti:
"Allâhümme
eihimnî rüşdî ve e'iznî min şerri nefsî.
"Allah'ım! Bana
hidâyetimi ilham et ve nefsimin kötülüğünden beni koru.”[29]
1033- zayıf bir isnadla Ebû Hüreyre'den (Radıyallahu Anh)
yapılan rivayete göre Resûlüllah Salîallahu Aleyhi ve Sellem şöyle duâ ederdi:
"Allâhümme
innîeûzü bike mine'ş-şikâkı ve'n-nifâkı ve su'i'l-ahlâkı."
"Allah'ım!
Çekişip düşmanlık etmekten, iki yüzlülükten ve kötü ahlâktan Sana
sığınırım."[30]
1034- Şehr
İbni Havşeb'den yapılan rivayetde demiştir ki, ben Ümmü Sele-me'ye (Radıyallahu
Anha):
Ey mü'minlerin annesi!
Resûlüüah Salîallahu Aleyhi ve Sellem yanında olduğu zaman en çok yaptığı duâ
hangisidir? dedim. Dedi ki, çoğunlukla duası .şu İdi:
"Yâ
mukallibe'l-kulûbi, sebbk kalbî alâ dînike."
"Ey kalbleri
halden hale çeviren! Benim kalbimi dinin üzere sabit kıl."[31]
1035-
Hazreti Âişe'den (Radıyallahu Anha) yapılan rivayetde demiştir ki, Resûlüllah
Salîallahu Aleyhi ve Sellem şöyle söylerdi:
"Aliâhümme âfinî
fî cesedi ve afini fî basari ve'c-alhü'1-varise minnî lâ ilahe illâ
ente'l-haiîmu'l-kerîmu. Sübhânellâhi rabbi'l-arşi'lazîmi ve'l-hamdü lillâhi
rabbi'l-âlemîn."
"Allah'ım!
Bedenime afiyet ver. Gözüme de öyle bir afiyet ver ki, benim arkamda kalsın
(ölünceye kadar görme nimetinden beni mahrum bı-
rakma). Senden başka
İlâh yoktur. Sen Halimsin, Kerimsin (günahkârlara acele azâb vermezsin,
ikramın boldur.) Büyük Arş'ın Rabbı olan Allah bütün noksanlıklardan münezzehtir.
Hamd da âlemlerin Rabbine mahsustur. "[32]
1036-
Ebû'd-Derdâ'dan (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde demiştir ki, Resûlüllah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Şu sözler Dâ-vud
Aleyhisselâm'ın dualarından idi:
"Allâhümine innî
es'elüke hubbeke ve hubbe men yuhıbbuke ve'l-amelellezîyubelliğunî hubbeke.
Allâhümme'c~a! hubbeke ehabbe Heyye min nefsî ve ehli ve
mine'l-mâi'l-bândi."
"Allah'ım! Senden
Senin sevgini ve Seni sevenlerin de sevgisini ve beni Senin sevgine ulaştıracak
ameli istiyorum. Allah'ım! Senin sevgini, nefsimi, ailemi ve soğuk suyu
sevmekten daha ziyade yap."[33]
Yunus (A.S)'ın Yaptığı
Duâ:
1037- Sa'd
İbni Ebî Vakkas'dan (Radıyallahu Anhü) yapılan rivayetde demiştir ki,
Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Yunus peygamber
balığın karnında iken Rabbine ettiği duâ şu idi:
"Lâ ilahe illâ
ente sübhâneke innî küntü mine'z-zâîimîn."
"Senden başka
ilâh yoktur. Bütün noksanlıklardan münezzehsin. Ben, (nefsine yazık edenlerden
oldum." Müslüman bir adam herhangi bir şey için bu sözlerle duâ ederse,
muhakkak surette Allah onu kabul eder."[34]
1038-
Enes'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde: "Bir adam Peygamber
Sallailahu Aleyhi ve Selleme gelip:
— Duanın hangisi daha faziletlidir? dedi.
Peygamber (s.a.v):
— Sen, Rabbinden dünyada
ve âhirette afiyet iste, buyurdu. Sonra adam ikinci günde peygambere gelip:
— Yâ Resûlellah!
Duanın hangisi daha faziletlidir? Peygamber (s.a.v) ona aynı şeyi söyledi.
Sonra adam üçüncü gün peygambere gelip ona aynı sözü söyledi. Peygamber
(s.a.v): Sana dünyada afiyet verilince ve âhirette de sana verilince gerçekten
kurtulmuş oldun, dedi."[35]
1039- Abbas îbni
Muttalib'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde şöyle demiştir: "Dedim
ki, yâ Resûlellah! Bana bir duâ öğret de onunla Allah Tealâ'dan isteyeyim.
Resûlüllah (s.a.v):
— Allah'dan afiyet
isteyin, dedi. Bir kaç gün bekledikten sonra ben gelip:
— Yâ Resûlellah! Yâ
Resûlellah bana bir şey öğret de onunla Allah Tealâ'dan isteyeyim, dedim.
Bunun üzerine:
— Ey Abbas, ey
Allah'ın Resulünün amcası! Allah'dan dünya ve âhi-ret için afiyet isteyin,
buyurdu.[36]
1040- Ebû
Ümâme'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde şöyle anlatmıştır:
"Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, öyle çok duâ yaptı ki, ondan hiç
bir şey ezberlenemedi. Ben:
Yâ Resûlellah! Öyle çok
duâ ettin ki, ondan hiç bir şey ezberleyeme-dik, dedim. Bunun üzerine:
Bunların hepsini
toplayan duayı size söyleyeyim mi? Şöyle söylersin dedi:
"Aüâhümme innî
es'elüke min hayrın mâ se'eîeke minhu nebiyyuke muhammed (saîlaîlahu aleyhi ve
sellem) ve ne'ûzü bıke min şerri mesteâzeke minhu nebbiyuke muhammed
(sallallahu aleyhi ve sellem) ve ente'~ hmüsteânü ve aîeyke'l-belâğu ve lâ
havle ve lâ kuvvete illâ billâh."
"Allah'ım! Senin
peygamberin Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem hayır olarak Senden neyi istedi
se ben onu Senden isterim. Hangi kötülükten de Senin peygamberin Muhammed
Sallallahu Aleyhi ve Sellem Sana sığınmışsa, biz de ondan Sana sığınırız. Sen
yardım istenensin ve dilekler kendisine ulaştırılansın. Allah'dan başka kuvvet
ve kudret sahibi yoktur."[37]
1041-
Enes'den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde demiştir ki, Resû-Iüllah
Sallallahu Aleyhi ve Seîlem şöyle buyurmuştur.
"Yâ Ze'I-Celâli
Ve'1-İkrâm (ey celâl ve ikram sahibi) diyerek duaya devam ediniz."[38]
1042- İbni
Abbas'dan (Radıyallahu Anhüma) yapılan rivayetde demiştir ki, Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle duâ ederdi:
"Rabbi e'innî ve
lâ tü'in aleyye, Vensurnîvelâ tensur aleyye. Vemkürli ve lâ temkür aleyye ve
yessir hüdâye vensurnî ala. men beğa aleyye rabbi'c-alnî leke şâkiran leke zâkiran, leke rahiben,
leke mitvâan, ileyke mucîben
ev münîben tekabbel tevbetî veğsil havbeti ve ecib daveti ve sebbit hücceti
vehdi kalbi ve seddid lisânî veslüî sehîmete kalbî."
"Rabbim, bana
yardım et, Aleyhime yardım etme. Bana başarı ver, aleyhime başarı verme.
(Düşmanlara haberleri olmaksızın) belâ ver, aleyhime verme. Hidâyetimi
kolaylaştır ve bana isyan edene karşı bana zafer ver.
Rabbim, beni Sana şükreden, Seni zikreten, Senden korkan, Sana itaat eden, Sana
icabet eden yahut Sana yönelen yap. Benim tevbemi kabul et, günâhımı yıka,
duamı kabul et, dâvamı sabit kıl, kalbime hidâyet ver, dilimi düzelt ve
kalbimin kıskançlığını gider."[39]
1043- Hz.
Âişe'den rivayet edildiğine göre, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona
şöyle söyle dedi:
"Allâhümme
innies'elüke minel-hayri küllihi âcilihî ve âcilibimâ alimcü minhu ve mâ iem
âlem. Ve eûzü bike mîne'şşerri küllihîâcilihî ve âcilihi mâ alimtü minhu ve mâ
İem a'lem ve es'elüke'I-cennete ve mâ karrebe ileyhâ min kavlin ev amelin
vee'ûzü bike mine'n-nâri ve mâkarrabe iîey-hâ min kavlin ev amelin ve es'eîüke
hayre mâseelekebihîabdüke ve resû-lüke muhammedün (sallallahu aleyhi ve
selleme) ve eûzü bike min şerri meztezeke minhu abdüke ve resûluke muhammedün
(sallallahu aleyhi ve selleme) ve es'eîüke mâ kazayte lîmin emrin en tec'ale
âkıbetehu reşeden.”
"Allah'ım! Hayrın
hepsini Senden istiyorum, hem dünyadakini hem de âhirettekini. Hayırdan
bildiğimi ve bilmediğimi de istiyorum. Ben Senden cenneti ve söz ile amelden
ona yaklaştıran şeyi istiyorum. Ateşten ve söz olsun yahut amel olsun bunlardan
ateşe yaklaştıran şeylerden de Sana sığınırım. Senin kulun ve Peygamberin
Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Senden istediği şeylerin hayırlısını
ben Senden istiyorum. Senin kulun ve Peygamberin Muhammed'in (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Sana sığındığı şeylerin şerrinden Sana sığınırım. Benim için
takdir ettiğin işin akıbetini selâmet kılmanı Senden İstiyorum. "[40]
1044- İbni
Mes'ud'dan rivayete göre, demiştir ki şu sözler Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in dualarından idi:
"Allâhümme innâ
nes'elüke mûcibâti rahmetike ve azâitne mağfireti-ke vesseîâmete min külli
ismin ve'lğanîmte min külli binin ve'îfevze bi'î-cennete vennecâte
minennâr."
"Allah'ım! Senin
rahmetini gerektirenleri ve mağfiretinin büyüğünü, her günahdan selâmeti ve her
iyilikten de mükâfat, cennete ulaşmayı ve ateşten kurtulmayı Senden
isteriz."[41]
1045- Câbir
İbni Abdullah'dan rivayet edildiğine göre, Câbir demiştir ki, "bir adam Resûlüllah Sallallahu
Aleyhi ve Selleme gelip şöyle dedi: Günahlardan yazık oldu bana, vay başıma!...
İki kez yahut üç kez söyledi. Bunun üzerine Resûlüllah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem ona dedi ki, sen şöyle söyle:
"Allâhümme
mağfiretüke evsau min zünûbî verahmetüke ercâ indîmin amelî."
"Allah'ım! Senin
mağfiretin benim günahlarımdan çok daha geniştir, rahmetin de benim nazarımda
yaptığım amelden çok daha güvencelidir."
Adam bu sözleri
söyledi. Sonra geygamber (s.a.v) ona bu duayı tekrarla dedi. Adam tekrarladı.
Sonra tekrarla dedi, adam da tekrarladı. Bunun üzerine peygamber (s.a.v) ona:
haydi kalk, günahların bağışlanmıştır, dedi."[42]
1046- Ebû Ümâme'den (Radiyallahu Anh) yapılan
rivayette demiştir ki, Resûlüllah Saİlallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
Yâ erhamerrâhimîn. (Ey
merhamet edenlerin en merhametlisi!) diyen kimse için Allah'ın görevli bir
meleği vardır. Kim bunu üç defa söylerse, melek ona şöyle der: Merhamet
edenlerin en merhametlisi (olan Allah) sana teveccüh etmiştir. iste..."[43]
[1] EbuDâuid. Tirmizî. Nesâî. İbni Milce. Ahnıed b.
Hanbcl. Uıılıârî, el-tdebül-Müfred.
[2] Ebû Dâvud. Alımcı b. Hanbel.
[3] Tirnıizî. İbni Mâce.
[4] Tirmizî. Hâkim, el-Müstedrek.
[5] Buhârî. Müslim. Ebû Dâvud.
[6] Müslim. Tirmizî.
[7] Müslim.
[8] Müslim.
[9] Buharı, Müslim, Nesâî.
[10] Buharı. Müslim. Ebû Dâvud. Tirmizî. Nesâî.
[11] Buharı. Müslim. Tirmizî. Nesâî
[12] Buharı. Müslim.
[13] Müslim. Ebû Dâvud. Nesâî.
[14] Müslim. Ebû Dâvud
[15] Müslim. Tirmizî. Nesâî
[16] Müslim.
[17] Müslim.
[18] Müslim.
[19] Buhârî. Müslim.
[20] Ebû Dâvud. Tirmizî. İbni Mâce. Ahmed b. Hanbel.
[21] Ebû Dâvud. Tirmizî. İbni Mâce. Nesâî. Hâkim,
el-Müstedrek.
[22] Ebû Dâvud. Tirmizî. Nesâî. İbni Mâce. (Tirmizî, bu
hadis hasendir, sahihdir, demiştir.)
[23] Tirmizî. Hâkim. İbru Hibbân. (Tirmizî, bu hasen
hadistir, demiştir.)
[24] Ebû Dâvud. Tirmizî. Nesâî. Hâkim. (Tirmizî demiştir
ki, bu hasen hadistir.)
[25] Ebû Dâvud. Nesâî.
[26] Ebû Dâvud. Nesâî. Hâkim, eİ-Müstedrek.
[27] Ebû Dâvud. Nesâi.
[28] Tirmizî.
[29] Tirmizî. (Tirmizî. hasen hadistir deniştir.)
[30] Ebû Dâvud. Nesâî.
[31] Tirmizi. Müstedrek. (Tirmizı, hasen hadistir,
demiştir.)
[32] Tirmizî. Hâkim, el-Müstedrek.
[33] Tirmizî. (Tirmizî, hasen hadistir demiştir.)
[34] Tirmizî. Hakim Ebû Abdullah demiştir ki, bu hadisin
İsnadı sahihtir.)
[35] Tirmizî. İbn Mâce. (Tirmizî, bu hadis hasendir,
demiştir.)
[36] Tirmizî. İbn Mâce. (Tirmizî, bu hadis hasendir,
demiştir.)
[37] Tirmizî. (Tirmizî demiştir ki, bu hasen hadistir.)
[38] Tirmizî. Nesâî.
[39] Ebû Dâvud. Tirmizî. İbn Mâce. Ahmed b. Hanbel. Nesâî,
fil-yevmi velleylefi. (Tirmizî, bu sahih olan hasen hadistir, demiştir.
[40] Ahmed b. Hanbel. İbn-i Mâce. İbn-i Hibbân. Hâkim.
[41] El-Müstedrek.
[42] Hâkim, el-Müstedrek.
[43] Hâkim, el-Müstedrek.