1. Güzel Ahlâkla İlgili Hadisler
4. Küs Durmama İle İlgili Hadisler
1. imam
Malik1 den; Muaz b. Cebel (r.a.): (Yemene vali olarak giderken) «Ayağımı
üzengiye koyduğum zaman Resûlullah (s.a.v.)'in bana son tavsiyesi şu oldu: Ey
Muaz b. Cebel! İnsanlar için ahlâkını güzelleştir.»[1]
2. Peygamber
efendimizin zevcesi Hz. Aişe (r.a.) şöyle dedi: «Resûlullah (s.a.v.), iki şey
arasında serbest bırakılınca, günah olmadığı müddetçe, bunun en kolayını
alırdı. Şayet günah ise, insanların en fazla ondan uzaklaşanı olurdu.
Resûlullah (s.a.v.), kendi şahsı için kimseden intikam almamıştır. Ancak,
Allah'ın mukaddes kıldığı şeyler çiğnenmişse, o zaman Allah için onların
intikamım alırdı.»[2]
3. Ali b.
Hüseyin b. Ali b. Ebî Talib'den: Resûlullah (s.a.v.): «Kişinin kendisini
ilgilendirmeyen şeyleri terketmesi, müslümanhğının güz elliğin dendir» buyurdu.[3]
4. Peygamber
Efendimiz (s.a.v)'in zevcesi Hz. Aişe (r.a.)'dan: Ben Resûlullah (s.a.v.) ile
beraber iken, bir adam huzuruna girmek için izin istedi. Resûlullah (s.a.v.):
«O, kabilenin en kötü oğludur» dedi. Sonra ona izin verdi. Aradan fazla zaman
geçmeden Resûlullah (s.a.v.)'in onunla beraber güldüğünü işittim. Adam
çıkınca:
«—Ya Resûlallah! Biraz
önce sen o adam hakkında söyleyeceğini söyledin. Sonra aradan zaman geçmeden
onunla beraber güldün» dediğimde, Resûlullah (s.a.v.):
«— İnsanların en
kötüsü, şerrinden dolayı insanların kendisinden korunduğu kimsedir» buyurdu.[4]
5. Ka'b
el-Ahbâr şöyle derdi: «Kişinin Allah katındaki değerini öğrenmeyi seviyorsanız,
Ölümünden sonra kendisini takib eden güzel övgüye bakınız.»
6. Yahya b.
Said şöyle dedi: Bana rivayet edildi ki: «Kişi ahlakının güzelliğiyle,
geceleyin namaz kılan ve şiddetli sıcakta oruç tutarak susuz kalan kimsenin
derecesine yükselir.»[5]
7. Yahya b.
Said'den: Said b. Müseyyeb'i işittim: «Size çok namaz kılıp sadaka vermekten
daha üstün bir şeyi haber vereyim mi?» dedi.
«— Evet, haber ver.»
dediler.
«— İki kişinin arasını
düzeltip, dargınları barıştırmaktır. Bir de çok buğz etmekden kaçınınız. Çünkü
buğz (iyi huylan) kökünden yok eder» dedi.[6]
8. İmam
Malik'e Resûlullah (s.a.v.)'in: «Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim»
buyurduğu rivayet edildi.[7]
9. Rekâne
oğlu Talha oğlu Zeyd, Resûlullah (s.a.v.)'e isnad ederek şöyle dedi. Resûlullah
(s.a.v.): «Her dinin bir ahlâkı vardır. İslâm'ın ahlâkı da hayadır.»[8]
10. Abdullah
b. Ömer anlattı: Resûlullah (s.a.v.), utangaçlığından dolayı din kardeşini
ayıplayan bir adamın yanına varınca:
«— Onu kendi haline
bırak. Çünkü haya imandandır.»
buyurdu.[9]
11. Avf oğlu
Abdurrahman oğlu Hümeyd'den: Bir adam, Resû-luîlah (s.a.v.)1 e gelip:
«— Ya Resûlullah! Bana
hayatıma uygulayacağım bir kaç kelime öğret (öğüt ver). Unutacağım çok şey
söyleme» deyince, Resûlullah (s.a.v.):
«— Hiç bir şeye
kızma.» buyurdu.[10]
12. Ebû
Hüreyre (r.a.)'dan: Resûlullah (s.a.v.):
«Pehlivan (güreş
meydanlarında başkalarını) yenen değildir. Asıl pehlivan kızgınlık anında
nefsine hakim olan kimsedir» buyurdu.[11]
13. Ebû
Eyyûb el-Ensari (r.a.)'den; Resûlullah (s.a.v.):
«— Hiç bir müslümana,
din kardeşini üç günden fazla terkedip küs durması helâl olmaz. Onlar
karşılaştıklarında biri yüzünü bir tarafa, diğeri de diğer tarafa çevirir. Onların
en hayırlısı, önce selam vererek barışandır» buyurdu.[12]
14. Enes b.
Malik (r.a.)'den: Resûlullah (s.a.v.): «Birbirinize buğzetmeyiniz, birbirinize
hased etmeyiniz ve birbirinize sırt çevirmeyiniz. Ey Allah'ın kulları,
birbirinizle kardeş olunuz. Hiç bir müslümana, din kardeşini üç günden fazla
terkedip küs durması helâl olmaz.» buyurdu.[13]
imam Malik der ki:
Hadiste geçen "tedâbir", müslüman kardeşinden yüzçevirmek demektir.
Ondan yüzçevirmenle olur.
15. Ebû
Hüreyre (r.a.)'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: «Sû-i zandan (müslümana
yersiz töhmetten) sakınınız. Zira sû-i zan, sözlerin en yalanıdır.
Birbirinizin gizli hal ve kusurunu araştırmayın. Kötülükte yarışmayın,
birbirinizi kıskanmayın, birbirinize buğzetmeyin, birbirinize arka çevirmeyin.
Ey Allah'ın kulları, kardeş olunuz.»[14]
16. Ebû
Müslim oğlu Ata Abdullah el-Horasânî'den: Resûlullah (s.a.v.): «Musafaha
ediniz (tokalaşınız), aranızdaki kin gider. Birbirinize hediye veriniz ki,
sevişirsiniz ve aranızdaki düşmanlık gider» buyurdu.[15]
17. Ebû
Hüreyre (r.a.)'dan: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: «Cennetin kapıları,
pazartesi ve perşembe günü açılır. Allah'a hiç bir şeyi eş koşmayan her
müslüman kul affedilir. Ancak kendisiyle (din) kardeşi arasında düşmanlık olan
affedilmez. Bu iki kişiyi anlaşıncaya kadar bekletiniz, ba-rışmcaya kadar
bekletiniz, denilir.»[16]
18. Ebû
Hüreyre (r.a.) şöyle dedi: «İnsanların amelleri her hafta iki defa, pazartesi
ve perşembe günü Allah'a arzedilir. Her mü'min kul affedilir. Ancak (din)
kardeşiyle arasında düşmanlık olan affedilmez. Bu iki kişiyi düşmanlıklarından
dönünceye kadar bırakınız; bu iki kişiyi düşmanlıklarından dönüp barışıncaya
kadar bekletiniz denilir.»[17]
[1] Bu, Muvatta'dan başkasında nıevsul olarak bulunmayan
dört hadisten biridir. Sufyan b. Uyeyne'nin hakkında şu sözleri söylediği
Malik'e bu durum zarar vermez: Belag sözcüğüyle Malik'in naklettiği hadis,
sahih hadistir. "Belaganî" (bana geldi) dediğinde, bu sahih, bir
isnaddır. Sonrakilerin bu hadisin mevsul olduğunu görmeyişleri ona zarar
vermez. Belki de onlara ulaşmayan kitaplarda mevsuldür.
[2] Buharı, Menakıb, 61/23; Müslim, Fedail, 43/20, no:77.
[3] Malik1 in ravilerine göre, mürseldir.
Hadis, hasendir, hatta
sahihtir. Zührî-Ebu Seleme-Ebu Hureyre senediyle rivayet edilmiştir: Tirmizî,
Zühd, 34/11; İbn Mace, Fiten, 36/12; Şeybanî, 949.
[4] Sufyan b. Uyeyne - Muhammed b. Munkedır - Urve - Aişe
senediyle rivayet edilmiştir: Buharı, Edeb, 78/8; Müslim, Edeb, 45/22, no:73.
[5] Ebu Davud, 40/7.
[6] Malik'in bütün ravilerine mevkuftur.
[7] Ibn Abdiiber der ki: Ebu Hureyre ve başkalarından
çeşitli yollarla sahih-muttasıldır.
[8] îbn Abdilber der ki: Malik'in çoğu ravileri mürsel
olarak rivayet eder. Şeybanî, 950.
[9] Buharı, îman, 2/16; Müslim, İman, 1/12, no:59.
Şeybanî, 950.
[10] Çoğunluğa göre mürseldir. Buharı, Edeb, 78/76.
[11] Buharı, Edeb, 78/76; Müslim, Birr, 45/30; no:107.
[12] Müslim, Bir, 45/8, no:25.
[13] Buharı, Edeb, 78/62; Müslim, Bir, 45/7, no:23.
[14] Buharı, Edeb, 78/58; Müslim, Bir, 45/9, no:28.
[15] İbn Abdilber der ki: Bu hadis çeşitli yollarla
muttasıldır ve hepsi de basendir.
[16] Müslim, Bîr, 45/11, no:34.
[17] Müslim, Bir, 45/11, no:36.