Acıma ve rahmet kabilinden ölüye ağlamak ise
müstehaptır. Rıza'ya da aykırı değildir. Ama kendisine yararı kesildiği için
ölüye ağlamak böyle değildir. Bu anlaşılınca, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ölen kişiye
ağlarken söylediği şu sözlerin anlamı da anlaşılır:
"Bu, kulların kalplerine Allah'ın
verdiği bir rahmet / acımadır. Allah, kullarından ancak merhametli olanlara
rahmet eder". (Buhârî (3/151), Müslim (2/636), Ebû
Dâvûd (3/492), Nesai (3/22),İbn Mâce (1/506), Ahmed (5/204)
Şüphesiz bu, ölüye acımak için değil de, kendi
kayıpları için ağlayanın ağlaması gibi değildir.
Fudayl b. lyaz, oğlu Ali öldüğü zaman gülmüş ve "Allah
hükmünü vermiş, ben de verdiği hükme razı oldum" demiştir. (Hılyetu'l-Evliya
(4/100) Risaletu'l-Kuşeyriyye (1/64)
Onun bu durumu, feryat ve figan edenlerin durumu karşısında güzel durumdur.
Rasûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem'in yaptığı gibi, Allah'ın hükmüne
razı olarak ve ona hamd ederek ölüye acımak ise daha mükemmeldir.
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Sonra, inanıp birbirlerine sabır tavsiye
edenlerden, merhametlilerden olmayı tavsiye edenlerden olmaktır."
(90 Beled/17)
|