İhlas ise, İslamın gerçeğidir. Çünkü
"İslam" başkasına
değil, sadece Allah'a teslim olmaktır.
Yüce Allah buyuruyor:
"Allah, geçimsiz efendileri olan bir adamla, yalnız
bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir?
Övülmek Allah içindir, fakat çoğu bilmezler. Şüphesiz sen de öleceksin, onlar
da ölecekler." (39 Zumer/29-30)
Allah'a teslim olmayanlar, büyüklenenlerdir.
Hem Allah'a hem başkasına teslim olanlar ise
müşriklerdir.
Hem büyüklenmek, hem ortak koşmak / şirk, İslamın
zıttıdır. İslam ise şirk ve büyüklenmenin zıttıdır. "İstislam"
formu, hem lazım hem müteaddi olarak kullanılır.
"Rabbi ona: 'Teslim ol" buyurduğunda,
"Alemlerin Rabbine teslim oldum" demişti. İbrahim bunu oğullarına
vasiyet etti. Yakup da: "Oğullarım! Allah dini size seçti, siz de ancak
O'na teslim olmuş olarak can verin" dedi."
(2 Bakara/131-132)
"Evet, iyilik yaparak Allah'a teslim olanın ecri
Rabbi'nin katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir."
(2 Bakara/112)
Kur'an'da bunun örnekleri çoktur.
Onun için İslam'ın başı
/ esası:
Allah'tan başka ibadete layık
ilah olmadığına şahitlik / tanıklık etmektir.
Bu da yalnız Allah'a ibadet
etmeyi ve onun dışında hiçbir şeye ibadet etmemeyi içerir.
O da, Allah'ın
öncekilerden ve sonrakilerden başka bir dini kabul etmeyeceği genel İslamdır.
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Kim İslam'dan başka bir dine yönelirse, onunki
kabul edilmeyecektir. O âhirette de kaybedenlerdendir."
(3 Âl-i İmran/85).
"Allah, melekler ve adaleti yerine getiren ilim
sahipleri, O'ndan başka ibadete layık ilah olmadığına şahitlik etmişlerdir.
O'ndan başka ibadete layık ilah yoktur, O güçlüdür, Hakîm'dir."
"Allah katında din, şüphesiz İslam'dır...."
(3 Âl-i İmran/18-19)
|