İkinci esasa gelince -ki bu, şer' (dini emir) ve kadere toptan imanı da içine alan ibadetlerde tevhîddir- bu konuda şunları söyleriz:
Allah'ın yaratma ve emrine iman etmek gereklidir.
Binaenaleyh, Allah'ın her şeyin yaratıcısı, Rabbi ve
Meliki (hakimi) olduğuna, her şeye kadir olduğuna, O'nun dilediği her şeyin olup
dilemediklerinin ise olmayacağına, kuvvet ve kudretin ancak O'na ait olduğuna,
olacak şeyleri vukuundan önce bildiğine, her şeyi kader olarak takdir edip,
dilediği şekilde yazdığına iman etmek vaciptir.
Nitekim Allah Te'âlâ şöyle buyurmaktadır:
"Bilmez misin ki, Allah, yerde ve gökte ne varsa bilir. Bu, bir kitapta
(levh-i mahfuzda) mevcuttur. Bu (eşya ve olayların bilgisine sahip
olmak) Allah için çok kolaydır." (Hacc 22/70),
Bir sahîh hadîste de Hz. Peygamber:
''Allah, yaratılmışların kaderini gökleri ve yeri yaratmadan elli bin yıl önce, Arşı su üstünde iken takdir eylemiştir."
buyurmuşlardır.
(Müslim, "Kader", 16; Tirmizî, "Kader", 18; Ahmed b. Hanbel,
II, 169.)
|