Râfizînin:
“Hata
yapması mümkün olanları, icma anında onları yalandan koruyacak bir koruyucuları
var mıdır?” iddiasına karşı da şöyle deriz:
İcmanın
sıfatları ferdlere mahsus sıfatlar ise elbette ki bir kişinin hükmü icmanın
hükmü yerine geçemez. Çünkü ayrı ayrı kişilerin yalan söylemeleri veya hata
etmeleri mümkündür. Bir tek lokma doyurmaz ama lokmalar doyururlar. Bir kişi
tekbaşına düşmanla savaşamaz ama kişiler toplandıkları takdirde bunu
yapabilirler. Çoklukta kuvvet ve ilim vardır.
Allah
(c.c.) şöyle buyurur :
“Böylece
o iki kadından biri unutursa, diğerine şahitliği hatırlatsın.” (Bakara:
2/286)
Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur:
“Şeytan teklerle beraber, ikilerden uzaktır.” (Muvatta
İstizan: 36)
Malum olduğu gibi insan birtek oku
kırabilir, ama birkaç oku birleştirdiği takdirde onları birden kıramaz.
Ey
Râfizî!
Eğer
icma bazan hata üzerine yapılır diyorsan, bu iddiana göre Ali'nin
(r.a.) de
masumiyeti yoktur. Çünkü sence Ali'nin masumiyeti icma ile sabittir. Ve sence
ondan başka masum yoktur. Eğer icma için hata caiz ise, Ali'den (r.a.) başkasının
da masum olması mümkündür. Yok eğer icmanın aslında
şüphen varsa, zaten mezhebinizin temeli batıl oldu demektir.
Yok
icma hüccettir diyorsan, zaten Ali'den (r.a.) önce Ashab-ı Kiram Ebubekir, Ömer
ve Osman'ın (Allah cümlesinden razı olsun) hilafetleri üzerine icma etmişlerdir.
|