Râfizî
şöyle diyor:
“Ehl-i
sünnet Rasulullan'ın:
“Benden sonra gelecek iki
kişiye: Ebubekir ve Ömer'e uyunuz” buyurduğunu rivayet ederler.
(Tirmizi, Menakıb: 16, 37, İbn Mace, Mukaddime: 11)
Evet, bu rivayetin aslı belli olmayıp, delâleti de imamet için değildir. Zira
fakihlere uymak onların halife olmalarını gerektirmez. Kaldı ki, bu ikisi kendi
aralarında çok ihtilaf etmişlerdir. Onlara uymak mümkün değildir. Sonra hadis
diye rivayet ettikleri bu haber :
“Ashabım
yıldızlar gibidir” şeklindeki hadislerine de muarızdır.”
(Feyzul Kadir: 4, 76, Camiu'l- İlm: 2, 91)
Râfizî'nin
bu iddiasına da cevabımız şudur :
Yukarıdaki
rivayetlerimiz mutlaka sizin iddia ettiğiniz delillerden daha kuvvetlidir.
Çünkü mezkûr rivayetimizi Ahmed, Ebu Davud ve Tirmizi nakletmişlerdir.
Ali (r.a.) hakkındaki nass ise tamamen bâtıldır. Hatta
nassınız hakkında İbn-i Hazm şöyle demiştir:
Râfizîlerin
bu rivayeti, mechûlun meçhulden rivayet ettiği bir nakildir. Bu mechûl kimse de
Ebul Hamra lakabıyla bilinmektedir ki, biz âlimler içinde böyle bir kişi
tanımıyoruz.”
Rasûlullah'ın,
Ebubekir (r.a.) ve Ömer'e (r.a.) uymayı emretmesi, bu iki zatın zâlim
ve mürted olmadıklarını ispatlamaktadır. Çünkü bu vasıflara hâiz
olan kimse rehber olamaz. Ebû Bekir (r.a.) ve Ömer (r.a.) arasındaki ihtilaflar da çok
nadirdir. Kardeşlerle beraber dedenin hissesi, cihad mallarının eşit dağıtılıp
dağıtılmaması meselesi ve Hâlid'in (r.a.) tayin ve azli gibi mevzulardır. Bu
konularda ayrı ayrı ictihadları olmuştur.
“Benden sonraki iki kişiye, Ebubekir ve Ömer'e uyunuz” mealindeki hadis, onların ittifak
ettikleri meselelerde kendilerine uymayı vacip kılar.
“Ashabım yıldızlar gibidir” mealindeki hadis ise, hadis imamları tarafından zaif
görlüdüğü için hüccet değildir.
|