Kıyamet Ve Alâmetleri (Eşrâtu's-Saat)

 

Rabbimiz Allah şöyle buyurur:

"Ey insanlar, Rabbinizden korkup sakının, çünkü kıyamet saatinin sarsıntısı büyük bir şeydir.

Onu gördüğünüz gün, her emzikli kendi emzirdiğini unutup geçecek ve her gebe kendi yükünü düşürecektir. İnsanları da sarhoş olmuş görürsün, oysa onlar sarhoş değillerdir. Ancak Allah'ın azabı pek şiddetlidir.[1]

"Gerçek şu ki, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir, onda şübhe yoktur. Gerçekten Allah, kabirlerde olanları diriltecektir. [2]

"Gökyüzünün erimiş maden gibi olacağı gün,

Dağlar da (etrafa uçuşmuş) rengarenk yün gibi olacak.

(Böyle bir günde) hiçbir yakın dost, bir yakın dostu tanımaz. [3]

"Güneş, köreltildiği zaman,

Yıldızlar, bulanıklaşıp döküldüğü zaman,

Dağlar, yürütüldüğü zaman,

Gebe devreler, kendi başına terk edildiği zaman,

Vahşî hayvanlar, toplandığı zaman,

Denizler, tutuşturulduğu zaman,

Nefisler, birleştiği zaman,

Ve  diri  diri  toprağa gömülen kızcağıza  sorulduğu zaman:

'Hangi suçtan dolayı öldürüldü'

Gök, sıyrılıp yüzüldüğü zaman,

Cehennem ateşi, çılgınca kızıştırıldığı zaman,

Cennet de yaklaştırıldığı zaman,

(Artık her) nefis, neyi hazırladığını bilip öğrenmiştir.[4]

"Gök, çatlayıp yarıldığı zaman,

Yıldızlar, yayılıp dağıldığı zaman,

Denizler, fışkırtılıp taşırıldığı zaman,

Ve kabirlerin içi deşilip dışa atıldığı zaman,

(Artık her) nefis, önceden takdim ve ertelediklerini bi­lip öğrenmiştir. [5]

"Ancak insan, önündeki (sonsuz geleceğini de fücurla sürdürmek ister.

'Kıyamet günü ne zamanmış' diye sorar.

Ama göz kamaşıp da kaydığı,

Ay karardığı,

Güneş ve ay birleştirildiği zaman.

İnsan, o gün: 'Kaçış nereye' der.

Hayır, sığınacak herhangi bir yer yok.

O gün, sonunda varılıp karar kılınacak yer (müstakar) yalnızca Rabbinin katıdır. [6]

Kaari'a...

Nedir Kaari'a?

Sana, o Kaari Vyı bildiren nedir?

İnsanların her yana dağılmış pervaneler gibi olacakları gün,

Ve dağların etrafa saçılmış renkli yünler gibi olacakları (gün).[7]

"Vakıa (kesin bir gerçek olan kıyamet) vuku bulduğu zaman,

Onun vukuuna (gerçekleşmesine artık) yalan diyecek yoktur.

O, aşağılatıcı, yücelticidir.

Yer, şiddetli bir sarsıntıyla sarsıldığı,

Ve dağlar, darmadağın olup ufalandığı,

Derken toz-duman halinde dağılıp savrulduğu,

Ve sizler de üç sınıf olduğunuz zaman. [8]

"Elbette gerçekleşecek olan (kıyamet).

Nedir o, muhakkak gerçekleşecek olan?

O gerçekleşecek olanı (kıyameti) sana bildiren nedir? [9]

"(Her yanı yaygın olarak kuşatacak olan) kıyametin haberi sana gelmedi mi?" [10]

"Yer, o şiddetli sarsıntıyla sarsıldığı,

Yer, ağırlıklarını dışa atıp çıkardığı,

Ve insan: 'Buna ne oluyor?' dediği zaman. [11]

 

 



[1] Hacc, 22/1-2.

[2] Hacc, 22/7.

[3] Meâric, 70/8-10.

[4] Tekuir, 81/1-14

[5] İnfitar, 82/1-5.

[6] Kıyamet, 75/5-12.

[7] Kaari'a, 101/1-5.

[8] Vakıa, 56/1-7.

[9] Hakka, 69/1-3.

[10] Ğaşiye, 88/1.

[11] Zelzele, 99/1-3.