Ölümün Öldürülmesi 1

a) Ölüm Yaratılmıştır. 2

b) Cehennemde Ölüm Yoktur. 2

 

 

Ölümün Öldürülmesi

 

Ebu Said el-Hudrî (r.a)'dan.

Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

"Kıyamet gününde ölüm, aklı-karah alaca bir koyun suretinde getirilir. Akabinde bir nida edici:

Ey cennet ehli, diye nida eder.

Cennetlikler hemen boyunlarını uzatıp başlarını ona doğru kaldırır ve ona bakarlar.

Nida edici, o koça işaret ederek:

Sizler bunu, tanıyor musunuz? der.

Onlar hepsi, onu görmüş olarak:

Evet, tanıyoruz. Bu, ölümdür, derler.

Bundan sonra nidâcı:

Ey cehennem ehli, diye nida eder.

Onlar da, boyunlarını uzatıp başlarını kaldırarak ona doğru bakarlar.

Nidâcı, yine o koyunu göstererek:

Sizler bunu, tanıyor musunuz? diye sorar.

Onların hepsi de, koyunu görmüş oldukları halde:

Evet, tanıyoruz. Bu ölümdür, derler.

Akabinde o, boğazlanır. Bundan sonra:

Ey cennet ehli, cennette ebediyen yaşacaksınız, artık ölüm yoktur.

Ey cehennem ehli, sizler de yerinizde ebedisiniz, artık ölüm yoktur, der."

Bundan sonra Rasulullah (s.a.s) şu ayeti okudu:

"İş(in) hükme bağlanıp biteceği, hasret gününe karşı onları uyar. Onlar, bir gaflet içindedirler ve onlar, inanmıyorlar.[1]

Rasullah (s.a.s) bu ayeti okurken:

"İşte bunlar (yani gaflette olanlar) dünya ehlidir" buyurmuştur.[2]

Abdullah İbn Ömer (r.anhuma)Man.

Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:

"Cennet ehli cennete, cehennem ehli de cehnneme ayrılıp gelince, ölüm (mefhumuna bir koç suretinde vücud verilerek) getirilir. Tâ cennetle cehennem arasında yatırılır. Sonra kesilir.

Sonra bir nidâcı:

Ey cennet ehli, artık ölüm yoktur. Ey cehennem ehli, artık ölüm yoktur, diye nida eder.

Cennet ehlinin ferahına, bir ferah daha ziyade olunur. Cehennem ehlinin hüzün ve kederine bir hüzün daha arttırılır![3]

 

a) Ölüm Yaratılmıştır.

 

Rabbimiz Allah şöyle buyurur:

"O, amel (davranış ve eylem) bakımından, hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır. [4]

 

b) Cehennemde Ölüm Yoktur.

 

Rabbimiz Allah şöyle buyurur:

"(Böylesinin) önünde cehennem vardır ve (orada) irin­li sudan iç irilecektir.

Yutkunmaya çabalayacak ve boğazından geçirmeyi başaramayacak, ona her yandan ölüm gelecek oysa ölmeyecek de. Ardından daha katı bir azab olacak. [5]

"İnkâr edenlere gelince, onlar içinde, ne karar verilir ki, böylece ölüversinler ne de kendilerine onun azabından (bir şey) hafifletilir. İşte biz, her nankör olanı böyle ceza­landırırız. [6]

 



[1] Meryem, 19/39

[2] Sahih-ı Buharı, Kitabu't-Tefsir, B.201, Hds.251. Sahih-i Müslim, Kitabu'l-Cenne, B.13, Hds.40. Sünen-i Tirmizî, Kitabu Tefsiru'l-Kur'ân, B.20, Hds.3364. Sünen-i İbn Mace, Kitabu'z-Zühd, B.38, Hds.4327. İmam Hafız el-Munzirî. A.g.e.c.7, sh.420, Hds.146. Ebu Ya'lâ, Taberânî ve Bezzar'dan. İbn Kesir, A.g.e.c.10, sh.5143. İmam Ahmed b.Hanbel'den

[3] Sahih-i Buhârî, Kitabu'r-Rikak, B.51, Hds.135. Sahih-i Müslim, Kitabu'l-Cenne, B.13. Hds.43. Sünen-i Tirmizî, Kitabu Sıfatu'l-Cenne, B.19, Hds. 2683. Sünen-i Dârimî, Kitabu'r-Rikak, B.90, Hds.2814.

[4] Mülk. 67/2.

[5] İbrahim, 14/16-17.

[6] Fatır, 35/36.