| Yüce Allah buyuruyor:
"Göğü (atmosferi) korunmuş bir tavan yaptık,
oysa onlar, âyetlerimizden yüz çevirmektedirler!" (Enbiya, 32)
Yüce Allah'ın koymuş olduğu denge, düzen ve çekim
kanunları doğrultusunda, yerküreden ayrılan hafif gazlar, yer
çekimine bağlı kalarak, dünyanın çevresinde hava dediğimiz atmosfer
tabakasını oluşturdu.
Bitkiler dahil bütün canlıların hayatı için birinci
derecede önemli olduğundan, yüce Allah canlılardan önce, havayı
yarattı ve düzenledi.
Canlıların hayatı için birinci derecede önemli
olan havanın (atmosferin) bunun dışında sayılamayacak kadar yararı
vardır. Örneğin; uzaydan yağan göktaşlarından, meteorlardan ve
güneşten gelen öldürücü ultraviyole ışınları ile kozmik şualardan
dünyayı korur. Bu nedenle yüce Allah:
"Göğü (atmosferi) korunmuş, (koruyucu)
bir tavan yaptık. Oysa onlar (gafiller) âyetlerimizden (atmosferin
yaratılışını düşünüp ibret almaktan) yüz çevirmektedirler"
buyuruyor.
Gerçekten atmosferi ibretle incelediğimizde!...
Eğer dünyanın çevresinde koruyucu atmosfer tabakası
olmasaydı, uzaydan yağan göktaşları ve güneşten gelen öldürücü
ışınlarla, dünya cehenneme dönüşür ve hayat olmazdı.
Diğer yandan, dünyanın çekim gücü olmasaydı, yer
küreden ayrılan hafif gazlar uzayda dağılıp gider, atmosfer oluşamazdı.
Ya da dünyanın çekim gücü daha fazla olsaydı,
yer küreden ayrılan gazlar, dünyanın yüzeyinde yoğunlaşıp kalır
ve yine atmosfer tabakası oluşamazdı.
Madde âleminde her şeyi çok hassas bir denge, düzen
ve çekim kanunları doğrultusunda yaratan yüce Allah;
Atmosferi oluşturan azot, oksijen, karbondioksit,
argon, hidrojen, neon ve helyum gibi bazıları daha ağır, bazıları
ise daha hafif olan gazları, belirli bir denge, düzen ve çekim
kanunları doğrultusunda, belirli oranlarda ve belirli yerlere
yerleştirmiştir. Atmosferi oluşturan gazlar arasında meydana gelebilecek
herhangi bir dengesizlik, iklim şartlarının ve doğal dengelerin
bozulmasına neden olur ve bundan bütün canlılar etkilenir.
|