MELEK VE İNSAN

 
 
 

CENNET'TE GÜVEN VE KARDEŞLİK

 
 

      Yüce Allah buyuruyor:

      "Gerçekten müttekîler güvenli makamda, Cennet'lerde, pınarlarda (olacaklar) Sündüs ve istebraktan elbiseler giyerek karşılıklı oturacaklar (sohbet edecekler)." (Duhan, 51-52-53)

      Dünyada Allah'tan korkan, günahlardan titizlikle sakınan müttekîler, Cennet'te sürekli güvenli bir ortamda yaşayacaklar ve hayat pınarlarının yanında karşılıklı oturup, doyasıya sohbet yapacaklar.
      Cennet ehlinin iç çamaşırları, sündüs denilen ince, şeffaf ipekten ve dış giysileri istebrak denilen kalın Cennet ipeğinden olacak ve hiç sararıp solmayacak, kirlenmeyecek, yıpranmayacak.
      Cennet'te, devlet, kanun, yargı, ordu ve polis gücü gibi güvenliği sağlayıcı bir yapılanma olmadığı ve herkes her açıdan tam özgür olduğu için,
       Cennet'te istenmeyen bir tek olay meydana gelmeyeceği gibi, bir tek boş söz bile işitilmeyecek.
      Yüce Allah buyuruyor:

      "Onlar orada (Cennet'te) ne gereksiz boş bir söz, ne de günah oluşturacak bir söz işitmezler. Ancak (sürekli) selâm, selâm denilecek (birbirine selâm verecekler)." (Vâkıa, 25-26)

      Cennet'te Hazret-i Hamza ile Hazret-i Vahşi el ele tutuşup, karşılıklı oturacaklar ve kardeşçe sohbet edecekler!..
      Neden mi?
      Yüce Allah buyuruyor:

      "Biz, onların kalplerindeki kini (düşmanlığı) söküp attık ki, kardeş olarak divanların üzerinde karşılıklı oturacaklar (doyasıya sohbet yapacaklar)." (Hicr, 47)

      Dünyada nefs-i emmare'nin kin, onur, benlik ve ihtiras gibi kötü huylarından arınamayanlar,
      Sırat Köprüsü'ndeki günahlardan arındırma operasyonunda, nefs-i emmare'nin bu kötü huylarından arınıp, Cennet'e tertemiz girdiklerinden...
      Dünyadaki kinler, düşmanlıklar, intikam duyguları ve dargınlıklar Cennet'e taşınmayacak, Cennet'te gerçekten birbirlerini sevip kardeş olacak ve sürekli birlikte yaşayacaklar.
      Ve yüce Allah buyuruyor:

      "(Cennet'tekiler) Diyecek ki: Bizden hüznü (tasayı, kederi, kini, düşmanlığı) gideren Allah'a hamd olsun. Rabbimiz gerçekten çok bağışlayıcı, çok nimet vericidir." (Fâtır, 34)

      Günahlardan ve günahların kökeni olan kötü huylardan arınıp, melekler gibi saf, tertemiz gönüllere kavuşanlar,
      Sırat Köprüsü'ndeki günahlardan arındırma operasyonunun esrarını anlayacak ve yüce Allah'a hamd olsun diye şükür edecekler.
      Yüce Allah buyuruyor:

      "O, (güzel Rabbimiz) ki, lütfû ile bizleri ebedî kalınacak yurda (Cennet'e) yerleştirdi. Bize burada artık ne yorgunluk (halsizlik), ne de usanç (bıkkınlık, sıkıntı, bunalım) dokunmayacak." (Fâtır, 35)

      Bedensel açıdan sağlığa, duygusal açıdan huzura kavuşan ve her açıdan gönülleri tatmin olan mü'minler,
       Cennet'te gezecekler, dolaşacaklar, yiyecekler, içecekler, köşklerinde, saraylarında istirahat edecekler ve yakınlarını, arkadaşlarını ziyaret edip, bol bol sohbet edecekler ve dünyadaki anılarını anlatacaklar.
      Sonra evliyaları, peygamberleri ziyaret edecekler ve onların sohbetlerinden aldıkları manevî feyizler, ruhsal zevkler Cennet nimetlerini aşacak ve gönülleri Allah diye yanacak.
      Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed'in sohbetinde ise, Cennet'te hayat duracak, Peygamberler, evliyalar coşacak ve mü'minler ruhsal olgunluğa ulaşacak.

bironcesi

 

 

bir sonrasi