İmâm-ı Gazâlî [Kısa hâl tercemesi]

 
 
 
İslâmın en büyük âlimlerindendir.
450 [m. 1058] senesinde tevellüd, 505 [m. 1111] senesinde
vefât etmişdir. Şâfi’î mezhebinde müctehîd idi. O kadar çok
kitâb yazmışdır ki, ömrüne bölünce, bir güne onsekiz sahîfe
düşmekdedir. Kitâbları çok kıymetlidir. İslâm felesofu olmayı
p, büyük bir Ehl-i sünnet âlimidir. İslâmiyyetde felsefe olmadığı
gibi, islâm felesofu da yokdur.
İmâm-ı Gazâlî hazretlerinin mürşidi, silsile-i aliyyenin büyüklerinden
Ebû Alî Fârmidî hazretleridir. Evliyâlık mertebelerine
onun sohbetleri ile kavuşmuşdur. İmâm-ı Gazâlînin
yaşadığı devr, islâm âleminde, siyâsî ve fikrî karışıklıkların
hükm sürdüğü bir devr idi. Bağdâddaki Abbâsî halîfesinin hâkimiyyeti
za’îşemeğe yüz tutmuşdu. Büyük Selçukî Devletinin
sınırları ise genişliyor, nüfûzu artıyordu. İmâm-ı Gazâlî, bu
devletin hükümdârları, Alparslan, Melikşâh ve Sultân Sencer
zemânında yaşadı. Hassan Sabbâh ve adamları, sapık yolları
olan İsmâ’îliyye fırkasının fikrlerini yaymaya çalışıyorlardı.
Mısrda da şî’î Fâtimî devleti çökmeğe başlamış, Endülüs
İslâm Devleti gerilemeğe yüz tutmuş idi. Müslimânları mukaddes
topraklardan atmak için hâzırlanan Haçlı seferleri, bu zemân
[m. 1096] başlamışdı. Bu siyâsî karışıklıkların yanında,
fikr ve düşüncelerde de karışıklıklar başlamışdı. İç ve dış
düşmanlar, her zemân olduğu gibi, müslimânların i’tikâdını
bozmağa çalışmış, bir yandan Yunan feylesoşarının bozuk
fikrleri terceme edilip, islâm inançlarına karışdırılmağa uğraşı
lmış, bir yandan da Bâtınî ve Mu’tezîli i’tikâdları yayılmaya
çalışılmışdır. İşte bu sırada Ehl-i Sünnet i’tikâdını müdâfea
eden islâm âlimlerinin başında, imâm-ı Gazâlî hazretleri geliyordu.
O, bir yandan talebeler yetişdirmeğe çalışırken, bir
yandan da, Ehl-i sünnet dışı fırkalara ve felsefecilere cevâblar
yazmışdır. (El-münkız) kitâbında, kendilerini akllı, ilm
adamı, hiç yanılmaz zan eden dinsizlere cevâb vermekdedir.
(İlcâm-ül avâm an ilm-il kelâm) kitâbında da, Ehl-i sünnet
i’tikâdına göre inanmanın ehemiyyetini, müteşâbîhatdan
ma’nâ çıkarmanın tehlükelerini, kelâm ilmi ile uğraşmanın zararları
nı açıklamakdadır. Eserlerinin sayısı (1000)e ulaşdığı
(Mevdû’at-ül ulûm) kitâbında yazılıdır. İhyâ-ül-ulûm, Kimyâ-
i Se’âdet kitâbları ile Cevâhir-ül Kur’ân tefsîri meşhûrdur.