Kehf Suresi
Bismillahirrahmanirrahim 18/1-4. Hamd Allah'a
muhsustur ki, kendi katindan siddetli bir baskini haber vermek ve yararli is
yapan muminlere, icinde temelli kalacaklari guzel bir mukafati mujdelemek ve :
"Allah cocuk edindi" diyenleri uyarmak icin kuluna egri bir taraf birakmadigi
dosdogru Kitap'i indirmistir. 18/5. Allah'in cocuk edindigine dair ne
kendilerinin ve ne de babalarinin bir bilgisi vardir. Agizlarindan cikan soz ne
buyuk iftiradir. Onlar yalniz ve yalniz yalan soylerler. 18/6. Bu soze
inanmayanlarin ardindan uzulerek nerdeyse kendini mahvedeceksin! 18/7.
Insanlarin hangisinin daha iyi is isledigini ortaya koyalim diye, yeryuzunde
olan seyleri, yeryuzunun susu yaptik. 18/8. suphesiz Biz, yeryuzunde olanlari
kupkuru bir toprak haline getirebiliriz. 18/9. Yoksa sen Magara ve Kitap ehlini
sasilacak ayetlerimizden mi zannettin? 18/10. Birkac genc magaraya siginmis:
"Rabbimiz! Katindan bize rahmet ver ve isimizde dogruyu goster, bizi basarili
kil" demislerdi. 18/11-2. Magaranin icinde onlari yillarca uyuttuk; sonra, iki
taraftan hangisinin bekledikleri sonucu iyi hesaplamis oldugunu belirtmek icin
onlari uyandirdik.* 18/13-5. Onlarin olayini sana Biz gercek olarak anlatiyoruz:
Onlar Rablerine inanmis birkac gencti. Onlarin hidayetlerini artirmis ve
kalblerini pekistirmistik. Durup, soyle demislerdi: "Rabbimiz goklerin ve yerin
Rabbidir, O'nu birakip baska bir tanriya yalvarmayiz, yoksa and olsun ki, batil
soz soylemis oluruz. su bizim milletimiz, Allah'i birakip O'ndan baska tanrilar
edindiler. Onlarin gercek olduguna apacik delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a
karsi yalan uydurandan daha zalim kimdir?" 18/16. Onlara: "Siz onlardan ve
Allah'tan baska taptiklarindan ayrildiniz, bunun icin Magaraya girin ki,
Rabbiniz size rahmetini yaysin ve size isinizde kolaylik gostersin" denildi.
18/17. Baksaydin, gunesin magaralarinin sag tarafindan dogup meylettigini, sol
tarafindan onlara dokunmadan battigini, onlarin da Magaranin genisce bir yerinde
bulundugunu gorurdun. Bu, Allah'in mucizelerindendir; Allah'in dogru yola
eristirdigi kimse hak yoldadir. Kimi de saptirirsa artik ona, dogru yola
goturecek bir rehber bulamazsin.* 18/18. Magara ehli uykuda iken sen onlari
uyanik sanirdin. Biz onlari saga ve sola dondururduk. Kopekleri dirseklerini
esige uzatmisti. Onlari gorsen, icin korkuyla dolar, geri donup kacardin. 18/19.
Birbirlerine sorsunlar diye onlari uyandirdik. Iclerinden biri: "Ne kadar
kaldiniz?" dedi. "Bir gun veya daha az bir muddet kaldik" dediler. "Ne kadar
kaldiginizi Rabbiniz daha iyi bilir. Paranizla birinizi sehre gonderin, sakin
sizi kimseye duyurmasin" dediler. 18/20. "Zira onlarin sizden haberi olacak
olursa, ya taslayarak oldururler veya dinlerine dondururler ve bu takdirde asla
kurutulamazsiniz. 18/21. Boylece, Allah'in sozunun gercek oldugunu ve kiyametin
kopmasindan suphe edilemiyecegini bilmeleri icin, insanlarin onlari bulmalarini
sagladik. Nitekim halk, bunlarin hakkinda cekisip duruyor: "Onlarin
magaralarinin cevresine bir bina kurun" diyorlardi. Oysa, Rableri onlari cok iyi
bilir. Tarstimayi kazananlar: "Onlarin magaralarinin cevresinde mutlaka bir
mescid kuracagiz" dediler. 18/22. Karanliga tas atar gibi, "Magara ehli uctur,
dordunculeri kopekleridir" derler, yahut,"Bestir, altincilari kopekleridir"
derler, yahut "Yedidir, sekizincileri kopekleridir" derler. De ki: "Onlarin
sayisini en iyi bilen Rabbim'dir. Onlari pek az kimseden baskasi bilmez." Bunun
icin, onlar hakkinda, bu kisaca anlatilanin disinda, kimseyle tartisma ve onlar,
hakkinda kimseden bir sey sorma. * 18/23-4. Herhangi bir sey icin, Allah'in
dilemesi disinda: "Ben yarin onu yapacagim" deme. Unuttugun zaman Rabbini an ve
soyle de: "Umulur ki, Rabbim beni dogruya daha yakin olana eristirir." 18/25.
Onlar magaralarinda ucyuz dokuz yil kaldilar, derler. 18/26. De ki: "Onlarin ne
kadar kaldiklarini en iyi Allah bilir. Goklerin ve yerin gaybi O'na aittir. O,
ne mukemmel gorendir! O ne mukemmel isitendir! Insanlarin O'ndan baska dostu
yoktur. O, hic kimseyi hukumranliga ortak kilmaz." 18/27. Rabbinin Kitap'indan
sana vahyolunani oku; O'nun sozlerini degistirecek yoktur. O'ndan baska bir
siginilacak da bulamazsin. 18/28. Sabah aksam Rablerinin rizasini dileyerek O'na
yalvaranlarla beraber sen de sabret. Dunya hayatinin guzelliklerini isteyerek
gozlerini o kimselerden ayirma. Bizi anmasini kendisine unutturdugumuz ve isinde
asiri giderek hevesine uyan kimseye uyma. 18/29. De ki: "Gercek Rabbinizdendir."
Dileyen inansin, dileyen inkar etsin. suphesiz zalimler icin, duvarlari
cepecevre onlari icine alacak bir ates hazirlamisizdir. Onlar yardim
istediklerinde, erimis maden gibi yuzleri kavuran bir su kendilerine sunulur. Bu
ne kotu bir icecek ve cehennem ne kotu bir duraktir! 18/30-1. Iyi hareket edenin
ecrini zayi etmeyiz. Dogrusu, inanip yararli is yapanlara, iste onlara,
iclerinden irmaklar akan Adn cennetleri vardir. Orada altin bilezikler
takinirlar, ince ve kalin ipekliden yesil elbiseler giyerek tahtlari uzerinde
otururlar. Ne guzel bir mukafat ve ne guzel yaslanacak yer! * 18/32. Onlara iki
adami misal olarak goster: Birine iki uzum bagi verip, etrafini hurmaliklarla
cevirmis ve aralarinda ekinler bitirmistik. 18/33. Her iki bahce de urunlerini
vermislerdi, hicbir seyi de eksik birakmamislardi. Ikisinin arasindan bir de
irmak akitmistik. 18/34. Onun gelirleri de vardi. Bu yuzden, arkadasiyle
konusurken: "Ben malca senden zegin, nufusca da senden daha itibarliyim" dedi.
18/35-6. Kendisine boylece yazik ederek bahcesine girirken: "Bu bahcenin
batacagini hic zennetmem. Kiyametin kopacagini da sanmiyorum. Eger Rabbime
dondurulursem, and olsun ki orada bundan daha iyisini bulurum" dedi. 18/37-41.
Kendisiyle konustugu arkadasi ona: "Seni topraktan, sonra nutfeden yaratani,
sonunda de seni insan kiligina koyani mi inkar ediyorsun? Iste O benim Rabbim
olan Allah'tir. Rabbime kimseyi ortak kosmam. Bahcene girdigin zaman, her ne
kadar beni kendinden mal ve nufus bakimindan daha az buluyorsan da: "Masallah!
Kuvvet ancak Allah'a mahsustur! demen gerekmez mi? Rabbim,senin bahcenden daha
iyisini bana verebilir ve seninkinin uzerine gokten bir felaket gonderir de
bahcen yerlebir olabilir. Yahud suyu cekilir bir daha da bulamazsin" dedi.
18/42. Nitekim, urunleri yok edildi; bagin altust olmus cardaklari karsisinda,
sarfettigi emege ici yanarak ellerini ogusturup "Keski Rabbime kimseyi ortak
kosmasaydim" diyordu. 18/43. Ona, Allah'tan baska yardim edebilecek adamlari da
yoktu, kendi kendini de kurtaramadi. 18/44. Iste burada kudret ve hakimiyet,
varligi gercek olan Allah'indir. Mukafatlandirma bakimindan hayirli olan da,
sonuclandirma yonunden hayirli olan da O'dur. * 18/45. Onlara, dunya hayati
misalinin tipki soyle oldugunu anlat: Gokten indirdigimiz su ile yeryuzunde
yetisen bitkiler birbirine karisir, ama sonunda ruzgarin savuracagi cercope
doner. Allah her seyin ustunde bir kudrete sahip olandir. 18/46. Mal ve ogullar,
dunya hayatinin susudur. Ama baki kalacak yararli isler, sevab olarak da, emel
olarak da, Rabbinin katinda daha hayirlidir. 18/47. Bir gun daglari yuruturuz de
yeri dumduz gorursun. Hic birini birakmaksizin diriltip bir araya toplariz.
18/48. Dizi dizi Rabbine sunulduklarinda onlara: "And olsun ki, sizi ilk defa
yarattigimiz gibi Bize geldiniz. Sizi bir yere toplamak icin soz vermedigimizi
iddia etmistiniz degil mi?" denir. 18/49. Amel defteri ortaya konunca,
suclularin, onda yazili olanlardan korktuklarini gorursun, "Vah bize, eyvah
bize! Bu defter nasil olmus da kucuk buyuk bir sey birakmadan hepsini saymis!"
derler. Islediklerini ha!zir bulurlar. Rabbin kimseye haksizlik etmez. * 18/50.
Meleklere: "Adem'e secde edin" demistik. Iblis'ten baska hepsi secde etmisti. O,
cinlerden idi. Rabbinin buyrugu disina cikti. Ey insanogullari! Siz Beni birakip
onu ve soyunu dost mu ediniyorsunuz? Halbuki onlar size dusmandir. Kendilerine
yazik edenler icin bu ne kotu degismedir! 18/51. Oysa Ben onlari ne goklerin ve
yerin yaratilmasinda ve ne de kendilerinin yaratilamsinda hazir bulundurdum.
Saptiranlari hicbir isde asla yardimci da edinmedim. 18/52. O gun Allah: "Bana
ortak olduklarini iddia ettiklerinize seslenin" der. Onlari cagirirlar, fakat
hicbirisi onlarin cagrilarina gelmez. Aralarina bir cehennem deresi koyariz.
18/53. Suclular atesi gorurler ve ona duseceklerini anlarlar, fakat ondan
kacacak yer bulamazlar. * 18/54. And olsun ki, Biz bu Kuran'da insanlara turlu
turlu misali gosterip acikladik. Insanin encok yaptigi is tartismadir. 18/55.
Insanlara dgruluk rehberi gelmisken, onlari inanmaktan, Rablerinden magfiret
dilmekten alikoyan oncekilere uygulananin kendilerine de uygulanmasini veya
gozleri gore gore azaba ugramayi beklemeleridir. 18/56. Biz peygamberleri ancak
mujdeci ve uyarici olarak gondeririz. Oysa inkarcilar hakki batilla ortadan
kaldirmak icin cekisirler. Ayetlerimizi ve kendilerine yapilan uyarmalari alaya
alirlar. 18/57. Rabbinin ayetleri kendisine hatirlatilmisken onlardan yuz
ceviren ve onceden yaptiklarini unutan kimseden daha zalim var midir? Kuran'i
anlarlar diye kalblerine ortuler, kulaklarina da agirlik koyduk. Sen onlari
dogru yola cagirsan da asla dogru yola gelmezler. 18/58. Bununla beraber, Rabbin
magfiret ve merhamet sahibidir. Eger onlari, yaptiklarindan dolayi hemen hesaba
cekmek isteseydi, azaba ugramakta acele ederdi. Ama onlarin bir vadesi vardir.
Ondan kacip siginacak yer bulamazlar. 18/59. Haksizliklarindan oturu iste yok
ettigimiz sehirler! Onlari yok etmek icin bir sure tayin etmistik. * 18/60.
Musa, genc arkadasina: "Ben iki denizin birlestigi yere ulasmaga, yahut yillarca
yurumeye kararliyim" demisti. 18/61. Ikisi, iki denizin birlestigi yere ulasinca,
baliklarini unutmuslardi, balik bir delikten kayip denizi boyladi. 18/62. Oradan
uzlaklastiklarinda Musa, yanindaki gence: "Azigimizi cikar, and olsun bu
yolculugumuzda yorgun dustuk" dedi. 18/63. O da: "Bak sen! Kayaliga vardigimizda
baligi unutmustum. Bana onu hatirlamami unutturan ancak seytandir. Balik
sasilacak sekilde denizde yolunu tutup gitmis" dedi. 18/64. Musa: "Istedigimiz
zaten buydu" dedi. Hemen geldikleri yoldan izleri uzerinde geri donduler. 18/65.
Bu arada ikisi katimizdan kendisine bir rahmet verdigimiz ve kendisine ilim
ogrettigimiz kullarimizdan birini buldular. 18/66. Musa ona: "Sana ogretileni
bana hayra goturen bir bilgi olarak ogretmen icin pesinden gelebilir miyim?"
dedi. 18/67-8. O: "Sen dogrusu benim yaptiklarima dayanamazsin, bilgice
kavrayamadigin bir seye nasil dayanabilirsin?" dedi. 18/69. Musa: "Insallah
sabrettigimi goreceksin, sana hic bir isde bas kaldirmiyacagim" dedi. 18/70. O
da: "O halde, bana uyacaksan, ben sana anlatmadikca herhangi bir sey hakkinda
bana soru sormayacaksin" dedi. * 18/71. Bunun uzerine kalkip gittiler; sonunda
bir gemiye bindiklerinde, o gemiyi deliverdi; Musa: "Gemiyi icindekileri bogmak
icin mi deldin? Dogrusu sasilacak bir sey yaptin" dedi. 18/72. Musa'ya: "Ben
sana yaptigim islere dayanamazsin demedim mi?" dedi. 18/73. Musa: "Unuttugum
icin bana cikisma, gucumun yetmedigi seyden beni sorumlu tutma" dedi. 18/74.
Yine gittiler; sonunda bir erkek cocuga rastladilar, o hemen onu oldurdu. Musa:
"Bir cana karsilik olmaksizin masum bir cana mi kiydin? Dogrusu pek kotu bir sey
yaptin" dedi. 18/75. O: "Ben sana, yaptigim islere dayanamazsin demedim mi?"
dedi. 18/76. Musa: "Bundan sonra sana bir sey sorarsam bana arkadas olma, o
zaman benim tarafimdan mazur sayilirsin" dedi. 18/77. Yine yola koyuldular;
sununda vardiklari bir kasaba halkindan yiyecek istediler. Kasaba halki, bu
ikisini misafir etmek istemedi. Ikisi, sehrin icinde yikilmaga yuz tutan bir
duvar gorduler, Musa'inin arkadasi onu dogrultuverdi; Musa: "Dileseydin buna
karsi bir ucret alabilirdin" dedi. 18/78. O soyle soyledi: "Iste bu, seninle
benim ayrilmamizi gerektiriyor; dayanamadigin islerin yorumunu sana anlatacagim"
18/79. "Gemi, denizde calisan birkac yoksula aitti; onu kusurlu kilmak istedim,
cunku peslerinde her saglam gemiye zorla el koyan bir hukumdar vardi." 18/80. "Oglana
gelince; onun ana babasi inanmis kimselerdi. ocugun onlari azdirmasindan ve
inkara suruklemesinden korkmustuk" 18/81. Rablerinin o cocuktan daha temiz ve
onlara daha cok merhamet eden birini vermesini istedik." 18/82. "Duvar ise,
sehirde iki yetim erkek cocuga aitti. Duvarin altinda onlarin bir hazinesi vardi;
babalari da iyi bir kimseydi. Rabbin onlarin erginlik cagina ulasmasini ve
Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini cikarmalarini istedi. Ben bunlari
kendiligimden yapmadim. \ste dayanamadigin islerin icyuzleri budur." * 18/83.
Sana Zulkarneyn'i sorarlar, "Onu size anlatacagim" de. 18/84. Dogrusu biz onu
yeryuzune yerlestirmis ve her seyin yolunu ona ogretmistik. 18/85. O da bir yol
tuttu. 18/86. Sonunda gunesin battigi yere ulasinca onu, kara balcikli bir suda
batiyor gordu. Orada bir millete rastladi. "Zulkarneyn! Onlara azap da
edebilirsin, iyi muamelede de bulunabilirsin" dedik. 18/87-8. "Haksizlik yapana
azap edecegiz, sonra Rabbine dondurulur, onu gorulmemis bir azaba ugratir; ama
inanip yararli is isleyene, mukafat olarak guzel seyler vardir, ona
buyrugumuzdan kolay olani soyleriz" dedi. 18/89. Sonra yine bir yol tuttu.
18/90. Sonunda gunesin dogdugu yere ulasinca, gunesi, kendilerini elbise, bina
gibi seylerle ortmedigimiz bir millet uzerine doguyor buldu. 18/91. Iste bunun
gibi, onun yaptiklarinin hepsini bastanbasa biliyorduk. 18/92. Sonra yine bir
yol tuttu. 18/93. Sonunda, iki dagin arasina varinca, orada nerdeyse hic laf
anlamayan bir millete rastladi. 18/84. Dediler ki: Zulkarneyn! Dogrusu Yecuc ve
Mecuc bu ulke de bozgunculuk yapiyorlar. Bizimle onlarin arasina bir sed yapman
icin sana bir vergi verelim mi? 18/95-6. "Rabbimin bana verdikleri sizinkinden
daha iyidir. Bana gucunuzle yardim edin de sizinle onlarin arasina saglam bir
sed yapayim." Bana demir kutleleri getirin" dedi. Bunlar iki dagin arasini
doldurunca: "Korukleyin" dedi. Demirler akkor haline gelince; "Bana erimis bakir
getirin de uzerine dokeyim" dedi. 18/97. Artik Yecuc ve Mecuc onu ne asabildiler
ve ne de delip gecebildiler. 18/98. Zulkarneyn: "Iste bu, Rabbimin bir
rahmetidir. Rabbimin tayin ettigi zaman gelince onu yerle bir eder; Rabbimin
verdigi soz gercektir" dedi. 18/99. Biz o gun onlari birakiriz, dalgalar halinde
birbirlerine girerler. Sura uflenince hepsini bir araya toplariz. 18/100-1.
Gozleri bizim ogudumuze karsi kapali olan ve ofkelerinden onu dinlemeye tahammul
edemeyen kafirlere o gun cehennemi oyle bir gosteririrz ki! * 18/102. Inkar
edenler, Beni birakip da kullarimi dost edinmelerini yeterli mi sandilar?
Dogrusu biz cehenenemi inkarcilara konak olarak hazirladik. 18/103. "Size,
amelce en cok kayibda bulunanlari haber verelim mi?" de. 18/104. Dunya hayatinda,
calismalari bosa gitmistir, oysa onlar guzel is yaptiklarini saniyorlardi.
18/105. Bunlar, Rablerinin ayetlerini ve O'na kavusmayi inkar edenlerdir. Bu
yuzden isleri bosa gitmistir. Kiyamet gunu Biz onlara deger vermeyecegiz.
18/106. Iste onlarin cezasi; inkarlarina, peygamberlerimi ve ayetlerimi alaya
almalarina karsilik olarak, cehennemdir. 18/107. Ama inanip yararli is
isleyenlerin konaklari Firdevs cennetleridir. 18/108. Orada temelli kalirlar,
baska bir yere gitmek istemezler. 18/109. De ki: "Rabbimin sozlerini yazmak icin
denizler murekkep olsa ve bir o kadarini da katsak, Rabbimin sozleri tukenmeden
denizler tukenirdi." 18/110. De ki: "Ben de ancak sizin gibi bir insanim; ancak
bana tanrinizin tek bir Tanri oldugu vahyolunuyor. Rabbine kavusmayi uman kimse
yararli is islesin ve Rabbine kullukta hic ortak kosmasin."*