Bakara, 75-87; Kavram, 75-81

               

 

 

 

 

 

KUR'AN KAVRAMLARI DERSİ

                                  DOKUZUNCU SINAV SORULARI

 

 

 

 

  1)   “Dünya hayatı” hakkında, aşağıdaki yargılardan hangisi tümüyle doğrudur?

a-      İslâm, tevhid dini olduğundan, aralarında kesin bir ayrım yapılarak, birbirinden kopuk şekilde dünya ve âhiret, birbirinin zıddı ve düşmanı olarak değerlendirilir.

b-     Laiklik denilen çok tanrılı anlayışta; din ve dünya birbirine girmiş, din-din dışı, din adamı-dünya adamı, dünya-âhiret, Sezar-Tanrı ayrımlarına yer verilmemiştir. 

c-      İslâm’da ibâdetlerin sadece âhirete yönelik faydası vardır. Âhiret için yapılması gereken bir ibâdetin dünyevî faydasını düşünüp değerlendirmek bir şirk anlayışıdır. Bu, dünya ile âhireti birbirine yaklaştırmak ve aralarında bağ kurmaktır ki, Kur’an bunu yasaklar.

d-     Rasûlullah’ın özenle yetiştirdiği Kur’an talebeleri olan sahâbeler, dünyaya fazla önem vermiyor, zâhidlere has şekilde yaşıyordu. Ama onların yaşadığı zühd, insanı dünyanın ıslah ve îmârına iten yapıcı bir aksiyondu; dünyayı terk edici, dünya egemenliğini kâfirlere bırakan pasif bir inzivâ hayatı değil! 

 

2)  “İlâhî Kitaplar üzerinde herhangi bir kelimeyi bile bile değiştirmek, metnin aslını bozmak”  anlamına gelen Kur’an kavramına ne denilir?

a-    tahvif                             b- tahrif                                   c- tahlif                    d- tahzif

 

3)  Ana babaya tavır konusunda Kur’ân-ı Kerim’in emir ve tavsiyeleriyle ilgili aşağıdaki seçeneklerden hangisi tümüyle doğrudur? 

a-  Kâfir veya müşrik de olsa ana babaya her konuda itaat edilmeli, dedikleri yerine getirilmelidir.

b-    Kâfir veya müşrik ana babaya saygılı ve kibar davranmayı Kur’ân-ı Kerim  yasaklamıştır. Ancak müslüman olan ana babaya ihsanla/iyilikle davranmamız gerekir.  

c-      Hz. İbrahim’in putperest babasına “babacığım” demesini Kur’ân-ı Kerim, hata olarak belirtir ve bizim ona uymamamız gerektiği dolaylı olarak belirtilir.

d-      Kâfir veya müşrik bile olsa ana babaya ihsanla davranmak, onlarla saygılı şekilde konuşmak gerekir. Onlar, çocuklarını Allah'a şirk koşmaya zorlarlarsa, sadece bu konuda onlara itaat edilmez; ama bu konumdaki ebeveynle de dünyada iyi geçinmeye çalışmak lâzımdır.  

 

4-     Hz. İsa’nın sıfatı olarak Kur’ân-ı Kerim’de bazı ifadeler kullanılır. Aşağıdaki seçeneklerden hangisi bunlardan biri değildir?

               a-   Allah’ın ruhu                     b- Allah’tan bir kelime                     c- Mehdi                   d- Mesih

           

5)  Kur’an’ın  yasakladığı  büyük  günahlardan  birinin  haksız  yere adam öldürmek  olduğunu biliyoruz. Peygamber öncesi müşrik Araplar, çocuklarını küçük yaşta diri diri toprağa gömerek öldürüyorlardı. Günümüzdeki modern câhiliyyede buna benzer uygulamaya ne ad verilmektedir? 

              a-    Doğum kontrolü   b- Nüfus/Aile planlaması                   c- Kürtaj                    d- Azil

 

6)        Kur’an’da geçen kavramlardan biri “ruh” ve “ruhu’l-küdüs”tür. “Ruhu’l-kudüs”e âlimler, birkaç farklı anlam vermişlerdir. Seçeneklerden hangisi, bu anlamlar içinde en kuvvetli delile sahip olduğu için geçerli kabul edilen görüştür?

               a-   Cebrâil (a.s.)                   b- Hz. Meryem                             c- Meleğin ruhu            d-Vahiy                          

7)        Kur’ân-ı Kerim, “güzel söz” söylememizi emreder. Muhâtap olarak kimlere karşı sözün güzelini söylememiz gerekir?

a-        Mü’minlere karşı; Bize güzel söylemeseler bile sadece müslümanlara karşı

b-        Mü’min-kâfir bütün insanlara; her durumda ve her konumda

c-        İslâm’a karşı savaş açıp müslümanlarla mücâdele eden zâlimler hâriç, her insana

d-        Münâfık ve müşriklerin güzel sözden etkilenmeyecek olanları hâriç, tüm insanlara

 

8)         Bakara sûresi 78. âyette yahûdilerden Kitab’ı bilmeyenler hakkında ifade edilen Kur’an kavramlarından biri;  “emâniy”dir. Bu kelimenin tekili olan “ümniyye”nin anlamı olarak verilen seçeneklerden hangisi yanlıştır?

a-        Kuruntu, ütopya                                    c- Kalbin temenni ettiği şey

b-        Okudukları şey                         d- Ümmî, yani okuma yazma bilmeyen

 

9)         İlâhî vahiy eseri bir Kutsal Kitabın tahrifi çeşitli yollarla yaplımıştır/yapılabilir. Aşağıdakilerden hangisi bir tahrif çeşidi sayılmaz?

a-      Unutma ve unutturma; özellikle ketmetme/gizleme yoluyla

b-      Dil sürçmesi, dil kayması sebebiyle ilâhî Kitaptaki bazı kelimeleri aslından farklı okumakla

c-      Uydurma, hakka bâtılı karıştırma, kelimelerin yerini değiştirme veya asıl metinde olmaya kelimeleri ilâve etmek suretiyle

d-      Anlamını, tefsir ve te’vilini saptırma, zâhirî anlamıyla ilgisi olmayan bâtınî anlamlar vermek, ilmî olmayan kendi kişisel re’yi ile istediği gibi yorumlayarak

 

10)    Lügatta “daha yakın”  veya  “basit, alçak, âdi”  anlamlarına gelen kavram, aşağıdaki seçeneklerden hangisidir?

                a-  Tahrif                      b- Dünya                            c- İhsan                                  d- Sâbiî

 

11) “(Benî İsrâil)  dediler ki, ‘sayılı birkaç gün müstesnâ, ateş (Cehennem) bize  dokunmayacaktır.” (2/Bakara, 80) İsrâiloğullarının böyle iddialı konuşmalarının sebebi nedir? 

a-      Allah’ın onlara bu şekilde vaadde bulunması

b-     Peygamberleri Hz. Mûsâ’nın şefaat etmeyi vaad edip, onlara bu konuda söz vermesi

c-      Kitab’ın hükmünü iyi bildikleri ve Allah’ın azabı hakkında kesin ilim sahibi oldukları

d-     Allah’ın hükümlerini ve azabını hafife alıp, kendilerini Allah’ın ayrıcalıklı ve özel kulları olarak görmeleri    

 

 

 

12) Ana babaya güzel davranmak ve saygılı konuşmak konusunu Kur’ân-ı Kerim  “öf”   kelimesiyle somutlaştırır. Kur’an’da bu konuda gündeme getirilen “öf” ifadesiyle ilgili olarak, seçeneklerden hangisi yanlıştır? 

a-      Müslüman ana babaya “öf” demek yasaktır. Hak etmediği için müşrik veya kâfir ana babaya saygılı ifade kullanılması gerekmez.

b-     İnançları ve davranışları nasıl olursa olsun, ana babaya  “öf”  bile demek yasaktır.

c-      Kur’an, ana babasına  “öf”  diyen bir inançsız evlâttan kötü örnek olarak bahseder.

d-     “Öf”  tâbiri, her türlü kaba, saygısız söz ve davranış için örnektir.  “Öf”  dışındaki çirkin söz ve davranışlar da haramdır. 

 

13)  “Sayılı birkaç gün müstesnâ, ateş bize dokunmayacaktır” diyen sapıklara cehennemin ebedî olacağını bildiren Bakara sûresi 81. âyeti, ebedî cehennemlik olmanın sebebini hangi sebebe dayandırıyor?   

a-      “Kim Allah'a ve Rasûlüne iman edip itaat etmezse”

b-     “Kim namazı ikame etmez, zekât vermekten kaçınır ve kan dökerse”

c-      “Kim bir kötülük eder de, onun kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa”

d-     “Kim ana babasına ihsan etmez, yetimlere ve miskinlere iyilik etmezse”

 

14)  Bilindiği gibi Kur’an’ın anlattığı Hz. İsa ile hıristiyanların ve yahûdilerin kabul ettiği Hz. İsa anlayışları birbirinden çok farklıdır. Yahûdîlere göre Hz. İsa nasıl birisidir?

a-      Allah'a ortak koşulan, Allah’ın -hâşâ- oğlu kabul edilen biridir.

b-     Diğer peygamberler gibi, Allah’ın bir peygamberidir.

c-      Âhir zamanda çıkacağı kabul edilen kurtarıcı Mesih’tir.

d-     Yahûdiliği bozmaya kalkan ve ölümü hak eden bir sahtekârdır.

 

15)   Bilindiği gibi, Bakara sûresi 84. âyette kan dökmenin yasak olduğu vurgulanmıştır. Haksız yere adam öldürmenin büyük günahlardan olduğunu biliyoruz. İslâm devletinin en temel görevlerinden biri, nefis/can emniyetidir. Hiçbir dinde/düzende görülmeyecek kadar insan haklarını gözeten İslâm; devlet, otorite ve tüm imkânlarını kullanmak suretiyle korumaya aldığı insanın 5 temel hakkı, seçeneklerden hangisinde doğru ve tam olarak verilmiştir?

a-      Nefis/can emniyeti,  din emniyeti,  kıyafet emniyeti,  inanç emniyeti,  fikir emniyeti.

b-     Nefis/can emniyeti,  İslâm emniyeti,  dil emniyeti,  akıl emniyeti,  nesil emniyeti.

c-      Nefis/can emniyeti,  din emniyeti,  akıl emniyeti,  nesil emniyeti,  mal emniyeti.

d-     Nefis/can emniyeti,  din emniyeti,  düşünce emniyeti,  iş emniyeti,  ibâdet emniyeti.

 

16)   Kur’an açısından “en güzel söz” olarak bildirilen Allah'a dâvet, Kitabımız’a göre bazı özelliklere uygun yapılmalıdır. Seçeneklerden hangisi bunlardan değildir?

     a-  hikmet           b- söz sanatlarını kullanmak       c- en güzel mücadele              d- güzel öğüt

 

17)   Batı dillerinde  “reenkarnasyon”  denilen, Türkçe’ye  “ruh göçü”  olarak tercüme edilen kavramın Arapça’sı ve kültürümüzde eskiden beri kullanıldığı şekli, seçeneklerden hangisinde doğru olarak yazılmıştır?

     a-  tenâsuh              b- tenâsur                                 c- tenâsül                             d- tenâsüp 

 

18)  Seçeneklerden hangisi Kur’ân-ı Kerim’e göre “güzel söz”  sahibinin özelliklerinden biri değildir?

   a-  Allah'a dâvet                                        c- Sâlih amel

                  b- Susmayı tavsiye                        d- “Ben müslümanlardanım” demek

 

19)  Bakara sûresi 83 ve 84. âyetlerde, Tevrat’ın da büyük önem verdiği Allah’ın İsrâil oğullarından uyacaklarına dair kuvvetli söz aldığı ve bizim de uymamız gereken  “on emir”  sayılmaktadır. Bu on emirden ilk beşi şunlardır: 1- Allah’tan başka ma’bûd tanımayacak, O’ndan başkasına ibâdet/kulluk etmeyeceksiniz. 2- Ana babanıza ihsân edeceksiniz, 3- Akrabalarınıza, 4- yetim çocuklara, 5- yoksullara iyilik edeceksiniz. Diğer beş emir, aşağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru sayılmıştır?

a-        İnsanlara güzel söz söyleyin, Namaz kılın, Zekât verin, Kan dökmeyin, İnsanlarınızı memleketinizden çıkarmayın.

b-       Yalan söylemeyin,  İçki içmeyin, Adam öldürmeyin, Zina etmeyin, Kumar oynamayın.

c-        Peygambere itaat edin, Namaz kılın, Oruç tutun, Zekât verin, Yalan yere yemin etmeyin.    

d-       İnsanlara güzel konuşun, Yalan söylemeyin, Adam öldürmeyin, Şehâdet kelimesini söyleyin, Namaz kılın.

 

20)  Bakara sûresi, 85. âyette: “Yoksa siz Kitab’ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz?” denilerek kendilerine Allah tarafından sert şekilde uyarı yapılan kimselere, âyetin devamında açıklanan ceza, seçeneklerden hangisinde doğru ve tam verilmiştir?

a-      Yazıklar olsun onlara! Yazıklar olsun onların aldattıklarına. Cehennemdeki veyl deresi onlaradır.

b-     Allah’ın, meleklerin ve insanların lâneti ve Allah’ın gazabı onlaradır. Âhirette ebedî cehennem onlar içindir.

c-      Onlar, dünya hayatında rezil ve rüsvay olacaklar, kıyâmet gününde ise en şiddetli azaba itileceklerdir.

d-     Onlar, kabirlerinden şeytan çarpmış gibi kalkacaklardır. Onlar Allah’tan başka yardım eden de bulamazlar. 

 

21)  Seçeneklerden hangisi, “dünya hayatı” konusunda Kur’an’ın değerlendirmelerinden biri değildir?

a-      Kur’an,  “dünya”  kelimesini, kişiyi Allah’tan uzaklaştıran iğreti, âdi, sefil bir hayatın ifadesi olarak kullanmaktadır.

b-     Kur’an, âhireti unutturmayan, kişinin kulluk görevlerine engel olmayan, insanı sapıklığa götürmeyen dünya hayatını kötülemez.

c-      Kur’an, dünya hayatı için, oyun, oyalanma, eğlence, süs, aldatıcı geçinme aracı, mal ve çocuk bakımından bir övünme ve çoğalma yarışı olduğunu söyler.

d-     Kur’an, dünya hayatıyla âhiret hayatı arasında kesin bir tercih yaparak ikisinden birini seçmemizi istiyor. Dünya güzelliğiyle âhiret güzelliğinin bir arada olamayacağını belirtiyor.

 

22)  Bu bölümde işlenen âyetler grubu (Bakara, 75-87) hakkında, seçeneklerden hangisi tümüyle doğrudur?

a-      Bu âyetler, Medine’li müslümanlar, yani ensâr hakkında, onların Evs ve Hazrec’li iki kabile olarak birbirleriyle münâsebetleri konusunda inmiş ve bu ilişkileri düzenlemiştir. Dolayısıyla biz de bu emirleri yerine getirmeliyiz.

b-     Bu âyetler, müslüman İsrâiloğullarının yahûdileşme sürecini ifade kapsamında inen âyetlerdir. Onlarla birlikte tabii ki, müslümanları da ikaz etmekte, ders vermektedir.

c-      Bu âyetler, “biz nasârâyız” diyen hıristiyanlarla ilgili, onların Hz. İsa hakkındaki yanlış düşüncelerini açıklamak ve müslümanlara da öğretmek kasdıyla inmiştir.

d-     Bu âyetler, ehl-i kitap hakkında inmiştir. Ehl-i kitabın birbirleriyle ilişkilerini düzenler ve onlara yapılan uyarıları, bizim de ibret almamız için anlatır.  

 

23)  “Hayır! Kim bir kötülük eder de onun kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa işte o kimseler cehennemliktir. Onlar orada devamlı kalırlar.” (2/Bakara, 81) Bu âyet-i kerime, kötülüğün/günahın insanı tümüyle kuşatarak ebedî cehennemlik yapacağını belirtiliyor. Bilindiği gibi, affedilmeyen tek günah, şirktir. Demek, bazı günahlar işlene işlene sahibini şirke/küfre götürmekte ve ebedî cehennemlik yapmaktadır. Günahın insanı küfre götürmesi konusunda, seçeneklerden hangisi yanlıştır?

a-      Günahın haram olduğunu kabul etmemek; Allah’ın haram saydığını helâl kabul etmek

b-     Önemli bir farzı, herkesin bileceği şekilde açıktan terk etmek, meselâ Ramazan’da oruç yemek.

c-      Günahı meşrûlaştırmak, ameliyle helâl kabul ettiğini göstermek; başkasını harama teşvik etmek, zorlamak

d-     Günah işlediğinden dolayı kalbinde sıkıntı ve rahatsızlık duymamak, günahı normal görmek, meselâ harama besmele çekmek

 

24)  Aşağıdakilerden hangisi günümüzde bazı “ben de müslümanım” diyenlerde de görülen ruha tapınmayla ilgili şirk unsurlarından değildir?

a-   Yahûdilikteki teslis inancının unsurlarından biri olarak Ruhu’l-Kudüs’e (İlâhî özellik) verilip ona tapılması

b-   Türbede yatan velî olduğuna inanılan kimselerin ruhlarından yardım, medet veya bereket istemek

c-   Kahramanlaştırılan veya büyük kabul edilen kişinin, saygı duyularak kutsallaştırılan, heykellerinin temsil ettiğine inanılan ruhu ve tapınak haline getirilen kabri

d-  Bazı ruhların ve rûhânî varlıkların memleketi koruyup kolladıkları, düşmanla savaştıklarını kabul ederek, ruhlara kutsallık ve ilâhî bazı sıfatların verilmesi

 

25)    Hz. İsa’nın ref’i konusunda Kur’ân-ı Kerim’in verdiği bilgi ve âyetlerin anlamlarından anlaşılan kuvvetli delillerinden dolayı tercih etmemiz gereken görüş, seçeneklerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a-   Kur’ân-ı Kerim Hz. İsa’nın Allah tarafından göğe çıkarıldığını ve kıyâmete yakın dünyaya döneceğini açıklar.

b-   Kur’ân-ı Kerim, Hz. İsa’nın Allah tarafından kendi katına yüceltildiğini belirtir. Yani, Hz. İsa’nın ruhunu Allah (c.c.), özel rahmetine yükselterek onurlandırılmıştır.  

c-   Kur’ân-ı Kerim, Hz. İsa’nın ruh ve bedeniyle miraca çıkarıldığını, onun göklerdeki cennete yerleştirildiğini söyler.

d-   Kur’ân-ı Kerim,  Hz. İsa’nın çarmıha gerildiğini, ama hıristiyanların onun çarmıha gerildiğine inanmadıklarını belirtir. 

 

26) Bakara sûresi 82. âyette cennette ebedî kalacak mü’minlerin temel özelliği olarak sâlih amel işlemeleri gösterilir. Sâlih amel tanımıyla ilgili seçeneklerden hangisi yanlıştır?

a-      Amel-i sâlih; iyi, güzel, faydalı, sevaba ve Allah’ın rızâsına sebep olacak davranışlardır.

b-     Kim insanlar için iyi, faydalı bir iş yapıyorsa, insanlara hizmet ediyorsa o davranış, sâlih ameldir. Meselâ, Edison’un elektrik ampulünü keşfedip aydınlatma aracı olarak  insanlığa sunduğu hizmet, sâlih ameldir.  

c-      İman olmadan sâlih amel olmaz; sâlih amel olmadan da insanı kuru bir iman cehennemden kurtarmaz. Kur’an’da cennetlik insanların özellikleri anlatılırken, hemen her yerde bu iki kavram birlikte kullanılır.

d-     Bir mü’min, Kur’an’da emir ve tavsiye edilen bütün sâlih amelleri eksiksiz yerine getiremez. O yüzden gücünün yettiği kadar sâlih amelleri yerine getirmeli, sonra Allah’ın affını ve yardımını istemelidir.

 

27)  Sözün güzelliği ve hayırlı içeriğiyle ilgili kaçınılması gereken özelliklerden biri olarak Kur’an’da geçen kavramlardan olan  “lehve’l-hadis” ne demektir?

  a-  faydasız, boş söz                                   c- hayırlı ve etkili söz

       b- Peygamberimiz’in hadisi              d- zayıf hadis

 

28)  Ruh hakkında aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

a-      Ruh hakkında bize Allah tarafından çok az bilgi verilmiştir.

b-     Kur’an’a göre ruh, Allah’ın bizzat veya melek vâsıtasıyla üflediği hayat soluğu olduğu gibi; vahiy, Kur’an, Hz. İsa ve Cebrâil (a.s.)’e de denilir.

c-      Varlıklardaki canlılık, hareket, irâde, şuur gibi özelliklerin merkezi/kaynağı kabul edilen soyut varlığa ruh denir.

d-     Ruh hakkında Kur’an’ın verdiğinden fazla bilgi edinmeyi istemek, günah ve yasaktır.

 

29) Bakara sûresi 87. âyette İsrâil oğullarından ebedî cehennemlik olanların peygamberlere karşı istikbâr ettikleri ifade edilir. Bir Kur’an kavramı olarak “istikbâr” konusundaki değerlendirmelerle ilgili olarak seçeneklerden hangisi yanlıştır?

a-      İstikbâr; büyüklük taslamak, büyüklük kuruntusu içinde olmak demektir.

b-     İlk istikbâra kapılan İblis’tir. O, Hz. Âdem’e secde emrine istikbârı yüzünden karşı geldi.

c-      Aşağı görülüp sömürülmek üzere zayıf bırakılmış kimselere istikbâr eden anlamında müstekbir denilir. Bu yüzden, tâğutların idaresi altındaki mazlum halk kesimi, zavallı müstekbirler yığınıdır.

d-     İstikbâr içinde olanlara müstekbir denilir. İstikbarın karşıtı istiz’âftır; müstekbirin karşıtı da müstaz’af.

 

 

“Şimdi (ey mü’minler), onların size ......... mı sanıyorsunuz? Gerçek şu ki; onlardan vaktiyle bir zümre vardı. Allah’ın ........... işitirler, sonra onu anlamalarına rağmen bile bile ......... ederlerdi.” (2/Bakara, 75)

“(Münâfıklar) iman edenlere rastladıklarında ‘.........ettik’ derler. Birbirleriyle yalnız kaldıkları vakit ise ‘Allah’ın size ........... (Tevrat’taki bilgileri) onlara anlatıyor musunuz? (Sakın söylemeyin) Zira Rabbiniz katında onu, sizin ......... hüccet getirmelerini sağlamış olursunuz. Bunları düşünemiyor musunuz?’ derler.” (2/Bakara, 76)

“Gizlediklerini de, alenen yaptıklarını da ........ bildiğini ...........?” (2/Bakara, 77)

“Onlardan ......... (okur yazar olmayanlar) vardır ki, birtakım .......... hâriç, Kitab’ı (Tevrat’ı) bilmezler. Onların bildiklerinin hepsi, sadece ....... ve tahminden ibarettir (Bilmezler, fakat bilgiçlik taslarlar).” (2/Bakara, 78)

30) Yukarıdaki âyet meallerinde boş bırakılan yerlere, seçeneklerden sırasıyla hangi kelimeler gelmelidir?

a-      İnanacaklarını, kelâmını, tahrif;   iman, açtıklarını, aleyhinize;   Allah’ın, bilmezler mi;    ümmîler,  kuruntular, zan

b-     İnanacaklarını, Kitabını, inkâr;   kabul,  öğrettiklerini,   lehinize;   Allah’ın, görmezler mi;    ümmîler,  kuruntular, uydurma

c-      Sataşmayacaklarını, sözünü, tahrip;   kabul,  öğrettiklerini, aleyhinize;   Peygamberin,  bilmezler mi;   câhiller,  tahminler,   zan

d-     İmanedeceklerini,  sözünü,  inkâr;   kabul, açtıklarını, aleyhinize;   Allah’ın,  bilmiyorlar mı;    ümniyyeler,   tahminler, yalan

 

 

 

 

“Vay haline o kimselerin ki Kitab’ı (Tevrat’ı) elleriyle ..........., sonra o yazdıkları şeyi az bir para karşılığında ......... için ‘Bu Allah ...........’ derler. Ellerinin yazdıklarından ötürü vay haline onların! Yine kazandıklarından ötürü veyl onlara!” (2/Bakara, 79)

“(Benî İsrâil)  dediler ki, ‘sayılı birkaç ...... müstesnâ, ateş (Cehennem) bize ..............’ De ki onlara: ‘Yoksa Allah katından bir ......... (söz) mü aldınız? Şayet öyle ise, Allah mutlaka  ahdini (sözünü) tutacaktır. Yoksa siz Allah hakkında bilir bilmez konuşup duruyor musunuz?” (2/Bakara, 80)     

“Hayır! Kim bir ........... eder de onun kötülüğü kendisini çepeçevre ............ işte o kimseler cehennemliktir. Onlar orada ............ kalırlar.” (2/Bakara, 81)

31) Yukarıdaki âyet meallerinde boş bırakılan yerlere, seçeneklerden sırasıyla hangi kelimeler gelmelidir?

a-      Yokederler,  vermek,  içindir;    yıl, gelmeyecektir,  yemin;    küfür, dolanırsa,  asırlarca    

b-     yazarlar,  değişmek, Kitabıdır;    ay,   dokunmayacaktır,   akit;  günah, dönerse, yıllarca 

c-      yazarlar, satmak,  katındandır;  gün, dokunmayacaktır, ahit;  kötülük, kuşatırsa, devamlı

d-     taşırlar,  değişmek,  huzurundandır;   gün,  yakmayacaktır,  yemin;  kabahat, döndürürse,  ebedî

 

 

 

“İman edip ......... amel/yararlı iş yapanlara gelince, onlar da ............ Onlar orada devamlı kalacaklar.” (2/Bakara, 82)

“Bir zamanlar Biz, benî İsrâil’e ‘yalnızca Allah'a ibâdet/kulluk edeceksiniz, ana-babaya .......... edecek, iyi davranacaksınız, yakın akrabaya, .........., miskinlere iyilik edeceksiniz’ diye emretmiş, onlardan bunu tutacaklarına dair söz almış ve ‘insanlara ........ söyleyin, namazı kılın, ......... verin’ demiştik. Ey benî İsrâil! Sonunda azınız hâriç, yüz çevirerek bu sözünüzden geri döndünüz.” (2/Bakara, 83)

“(Ey benî İsrâil!) ‘Birbirinizin ......... dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız’ diyerek sizden söz almıştık. Her şeyi görerek sonunda bunları ......... etmiştiniz.” (2/Bakara, 84)

32) Yukarıdaki âyet meallerinde boş bırakılan yerlere, seçeneklerden sırasıyla hangi kelimeler gelmelidir?

a-      Güzel, cehennemliktirler;    iyilik, fakirlere,  doğru, yardım;    suyunu,  ikrar

b-     sâlih, cennetliktirler;   ihsan, yetimlere, güzel, zekâtı;   kanını, kabul

c-      sâlih, cennetliktirler;   ihsan, müslümanlara, sağlam, sadaka;   içkisini, baştacı

d-      faydalı, affedilirler;    ikram,  insanlara,  güzel, selâm;    şarabını,  teslim

 

“Bir zaman sonra siz öyle kimseler oldunuz ki, artık (verdiğiniz sözün tersine) birbirinizi .........., aranızdan bir grubu yurtlarından çıkarmaya, kötülük ve düşmanlıkta onlara karşı birleşmeye başladınız. Eğer onlar size ....... olarak getirilirse, onları esirlikten çıkarmak size haram kılınmışken esir mübâdelesi yapıyordunuz. Yoksa siz ......... bir kısmına inanıp bir kısmını ......... mı ediyorsunuz? Sizden öyle davrananların cezası, ancak, dünya hayatında rüsvaylık/rezilliktir. Kıyâmet gününde ise en şiddetli azaba itilmektir. Allah, sizin yapmakta olduklarınızdan asla ........ değildir.” (2/Bakara, 85)

“Onlar, .......... karşılık .......... hayatını satın alan kimselerdir. O halde onlardan azap azaltılmaz ve onlar, kendilerine ........... edilenlerden de olmazlar.” (2/Bakara, 86)

“Andolsun Biz Mûsâ’ya Kitab verdik. Arkasından peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya mûcizeler verdik. Ve onu, ......... (Cebrâil) ile destekledik. Ne zaman gönlünüzün arzulamadığı şeyleri söyleyen bir elçi gelmişse, ona karşı ......... ettiniz/büyüklük tasladınız. Size gelen ........... bir kısmını yalanlarken, bir kısmını da ...........” (2/Bakara, 87)

33) Yukarıdaki âyet meallerinde boş bırakılan yerlere, seçeneklerden sırasıyla hangi kelimeler gelmelidir?

a-      cezalandırmaya, köle, Kitab’ın, inkâr, bilmez;    dünyaya,  cennet,  yardım;   Mikâil, zulüm, sâlihlerden, yaralıyordunuz 

b-     öldürmeye,  ölü, İslâm’ın,  isyan,  gâfil;    âhirete, cennet,  güzellik;   ruh, isyan,  insanların, seviyordunuz

c-      dövmeye, yaralı, dinin, itiraz, câhil;    dünyaya, âhiret, yardım;   melek, kötülük, peygamberlerden, istemiyordunuz

d-     öldürmeye, esir, Kitab’ın, inkâr, gâfil;    âhirete, dünya, yardım;   Rûhu’l-Kuds, istikbâr, peygamberlerden, öldürüyordunuz