TEKVİR SÛRESİ
Tekvîr Sûresi,
kıyametten ve insanların büyük hesap için Rablerine dönüşünden söz eden on iki
olay üzerine yeminle başlamaktadır.
Bunlar:
1- "Güneş,
katlanıp durulduğu zaman;" (Tekvîr: !) Işığının yok olduğu ve karanlığın
ortalığı kapladığı zaman..
2- "Yıldızlar,
(kararıp) bulanıklaştığı zaman;" (Tekvîr: 2) Yıldızların döküldüğü ve
sisteminin bozulduğu zaman..
3- "Dağlar,
yürütüldüğü zaman;" (Tekvîr: 3) Dağlar yerle bir olup paramparça olduğu
zaman..
4- "Gebe develer,
başıboş bırakıldığı zaman;" (Tekvîr: 4) Bulutlar çekilip yağmur
yağdırmadığı zaman..
5- "Yabani
hayvanlar, bir araya toplatıldığı zaman;" (Tekvîr: 5) Vahşi hayvanlar uzak
yerlerden bir araya geldiği zaman..
6- "Denizler,
kaynatıldığı zaman;" (Tekvîr: 6)
Denizler kıyılarına
taştığı, insan ve hayvanı avlamak için peşlerine düştüğü zaman..
7- "Canlar,
birleştirildiği zaman;" (Tekvîr: 7)
Ruhlar bedenlerden
ayrıldıktan sonra yeniden bedenlere döndürüldüğü zaman.
8- "Ve sorulduğu
zaman o diri dirLtoprağa gömülen kıza, hangi suçtan ötürü öldürüldü,
diye." (Tekvîr: 8-9)
Tekvîr Sûresi • 627
Kur'ân-ı Kerîm'in Konulu
Tefsiri
Bu insanların işlemiş
oldukları suçların başlangıcıdır.
9- "Defterler,
açılıp yayıldığı zaman;" (Tekvîr: 10) Her insana amel defteri verildiği
zaman..
10- "Gök,
yerinden oynatıldığı zaman;" (Tekvîr: 31) Göğün alâmetleri silinip ortadan
kaldırıldığı zaman..
11- "Cehennem,
alevlendirildiği zaman;" (Tekvîr: 12) Cehennem suçluları beklemek için
tutuşturulduğu zaman..
12- "Cennet,
yaklaştırıldığı zaman;" (Tekvîr: 13) Cennetin nimetleri sâlihlere
sunulduğu zaman..
"Her nefis,
önceden ne hazırladığını görecektir." (Tekvîr: 14)
Bu âyetler kıyamet
öncesi olayları özetlemekte ve insanların amaçlarını belirlemektedir.
Biz burada dünyanın
güneşten küçük, güneşin koca evren içinde çok ufak olduğunu öğrenmiş olduk.
Bununla beraber yeryüzü, arşın sorumluluğunu yüklenenlerin, insanoğlunun
hatalarına istiğfar ettiği cinsleri bir arada barındırmaktadır. Bunlar ilâhî
nimetin kendilerine sunulduğu cinslerdir. Böyle olmasına karşın
bunlar(insanlar)ın Allah ile olan ilişkileri düzensiz ve Allah'a karşı
nankörlükleri fazladır.
Bu sûrede Allah,
Kur'ân'ın hak ve Muhammed'in bütün insanlara hidâyet ve rahmet olarak
gönderildiği hususunda kendi emrine boyun eğen gezegenlere de yemin ediyor.
"Hayır yemin
ederim o geri kalıp (gündüz sinip geceleri gözüken) gizlenenlere
(gezegenlere); akıp gidenlere, dönüp saklananlara, sırtını dönen (kararmaya
başlayan) geceye, soluk almaya (ağarmaya) başlayan sabaha. Hiç tartışmasız o
(Kur'ân), üstün onur sahibi olan bir elçinin gerçekten (Allah'tan getirdiği) sözüdür."
(Tekvîr: 15-19)
Allah, evrenin
büyüklüğü ile vahyin ihtişamı üzerine yemin etmiştir. Çünkü evren ve vahiy,
Allah'ın âyetleridir. Evren Allah'ın susan âyeti, vahiy ise konuşan âyetidir.
Kur'ân eşsiz bir
kitaptır. O'nu okurken yeryüzü ile diğer gezegenler arasında derin bir
ilişkinin varlığım hissedersin. Bunlarla Yüce Yaratıcı arasında ayrılmaz bir
bağ vardır.
Âyetler, Cibril'den yani
Rûhu'l-Kudüs'ten söz etmiş, O'nun Allah katında güvenilir, şerefli bir mevki
sahibi melek olduğunu açıklamıştır.
628 • Tekvîr Sûresi
Muhammed Gazali
"(Bu elçi) bir
güç sahibidir. Arşın sahibi katında şereflidir. Orada sayılan, güvenilendir."
(Tekvîr: 20-21)
Bu, Muhammed'e vahiy
taşıyan bir melektir. Bu meleğin taşıdığı vahyi Muhammed (s.a.v), insanlara
tebliğ etmiş, vahyin boyası ile boyanmış, ahlakıyla ahlâklan-mış, karşı
gelenlere bununla mücâdele vermiş ve doğuya ve batıya ulaşan devleti bununla
kurmuştur.
Tekvîr Sûresi, ilk
nazil olan sûrelerdendir. Bununla birlikte risâletin evrenselliğini vurgulamış
ve kendisini inkâr eden Mekke'deki bir grubu kınamıştır.
"O halde nereye
gidiyorsunuz? O (Kur'ân), ancak aranızda doğru yola girmeyi dileyene ve
âlemlere bir öğüttür." (Tekvîr: 26-28)
İnsanoğlu çürük
olmayan sağlam tohum ektiği zaman Allah o ekilen tohumu büyütüp
olgunlaştıracaktır. Kim elma ekmişse Allah onu soğan olarak bitirmemiştir.
Herkes ektiğini biçer.
Tekvîr Sûresi • 629