2- Kur'ân'ın Tarifi ve Diğer İsimleri
Kur'ân kelimesinin kökü ve anlamıyla ilgili çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bu görüşler Kur’an’ın hemzesiz veya hemzeli oluşuna dayanmaktadır. Hemzesiz olduğunu iddia edenler ve görüşleri şöyle tanımlanabilir:
a) Ferrâ (207/822)'ya göre Kur'ân kelimesi Karinenin çoğulu olan "Karain"den türemiştir. Âyetler birbirine benzediği için bu kelime ilâhî kitaba alem olmuştur.[1]
b) Şafiî (204/819)'ye göre de Kur'ân kelimesi hiçbir kelimeden türememiştir. Hemzesiz ve "el" harf-i tarifi ile mürtecel isimdir. Yani "Karae" fiilinden türemiş bir isim değildir.[2]
c) Eş'arî (324/936)'ye göre Kur'ân kelimesi, bir şeyi diğer bir şeye katmak ve yaklaştırmak mânâsını ifade eden "Karane" fiilinden türetmistir.[3]
Kur'ân kelimesinin hemzeli olduğunu iddia edenler ve görüşleri de şöyledir:
a) Zeccâc (31 l/923)'a göre Kur'ân lafzı "Fu'lân" vezninde sıfattır. Toplamak anlamına gelen "Kırâe"den türemiş, hemzeli bir kelimedir.
Gerçekten Kur'ân sûreleri topladığı gibi geçmiş kitapların da meyvelerini toplamıştır.[4]
b) Lihyânî (215/830) de Kur'ân'in "Gufran" vezninde hemzeli bir masdar olduğunu savunmaktadır. Ona göre Kur'ân, okumak, anlamına gelen "Kırâe"den türemiştir. Dünyada en çok okunan ve okunacak kitap olduğu için Kur'ân denilmiştir. Masdar olan "Kur'ân", ism-i mef'ûl anlamını ihtiva etmektedir.[5] İslâm âlimleri arasında en kuvvetli ve tercih edilen görüş de budur.[6] Zira Kur'ân kelimesinin hemzesiz okunuşu, onu hafifletmek içindir. Yoksa bu onun hemzesiz olduğuna delâlet etmez.[7]
Gerçekte Kur'ân lafzı, Kur'ân-ı Kerîm'de de tilâvet ve kıraat anlamına kullanılmış olup çeşitli âyetler bunu vurgulamaktadır.[8]
Kur'ân-ı Kerîm'in çeşitli yön ve özellikleri ele alınarak muhtelif tarifleri yapılmıştır. Bu tariflerden bir kaç tanesini görelim:
a) Hz. Peygamber'e indirilen, mushaflarda yazılan, tevatürle nakledilen, tilavetiyle ibadet edilen mu'ciz kelâmdır.
b) Fatiha süresinden en-Nâs sûresinin sonuna kadar, Hz. Muhammed'e indirilmiş, kendine has özellikleri taşıyan mümtaz lâfızlardır.[9]
c) Hz. Peygamber'e gelen vahiyleri ihtiva eden mukaddes bir kitaptır.
Yapılan üç tarifte Kur'ân'ın indiriliş, yazılış, tesbit ediliş, i'câz, muhteva ve vahye dayalı Özellikleri vurgulanmıştır. Bunlara başka özellikler de eklenebilir. Yapılan tarifler ve sayılan özelliklerden hareketle Kur'ân'ı şu şekilde tarif etmemiz mümkündür:
'Yircniüç senelik peygamberlik müddeti içinde Hz. Muhammed'e çeşitli vesilelerle vahy yoluyla zaman zaman Allah tartından indirilen sözlerin toplamıdır."
Yazı ile tesbit edilen bu mukaddes mecmuaya "Mushaf' denir.
Bu mukaddes Kitabın isim veya vasıf olarak 90 küsur isminin olduğu söylenmişse de Zerkeşî Kur'ân isimlerinin 55 olduğunu nak-letmiştir.[10] İlâhî kitapta geçen ve en çok kullanılan "Kur'ân" isminin dışındaki diğer bazı isimlerini görelim:
1- el-Kitab. Bu lafız Kur'ân'da 230 defa geçmektedir. Kur'ân'ın müteradifidir.
2- el-Furkân. Kur'ân hak ile bâtıl, helâl ile haram arasım ayır-dettiği için bu isim verilmiştir.
3- ez-Zikr. Anmak ve hatırlamak anlamına gelen bu kelime, Allah'ı andırıp, tanıttığı ve unutmamak üzere hatırlattığı için Kur'ân'ın ismi olmuştur.
4- Hüdâ. Kur'ân doğru yola ileten en mukaddes bir rehberdir.
5- Nûr. Kur'ân kalbleri, fikirleri aydınlattığı için nurdur.
6- Hakim. Kur'ân, hikmet kaynağıdır ve her hükmü doğrudur. Bir çok âyette Kitab kelimesiyle birlikte Hikmet lâfzı geçmektedir.
Buraya kadar kısaca tarifleri yapılan Kur'ân isimlerinin dışındaki diğer bazı isimleri de hatırlayalım:
Ümmü'l-Kitâb, el-Mesânî, Kelâm, Rahmet, Şifâ, Mev'iza, Müheymin, Hablullah, Ahsenü'l-Hadis, Fasl, Kayyim, Tenzil, Ruh, Vahy, Beyan, Hakk, Urvetü'l-Vüskâ, Tezkire, Adi, Sıdk, Büşrâ, Kasas, Belâğ, Mecîd, Aziz, Beşîr.[11]
[1] el-İtkân, 1/52.
[2] el-Burhân, 1/278 ; Bağdadî, Tarih, 2/62 ;
Lisânu'l-Arab, 1/129.
[3] el-ltkân, 1/52 ; el-Burhân, 1/129.
[4] el-Burhan, 1/278.
[5] el-İkân, 1/52 ; Lisanu’l-Arab, 1/128.
[6] Mebcûys, 19 ; Menâhil, 1/7.
[7] Kur'ân kelimesiyle ilgili görüşler ve açıklamalar için
ayrıca bkz. Cerrahoğlu,Tefsir Usûlü, 31 -33 ; Osman Keskioğlu, Nüzulünden
itibaren K. Kerîm Bilgileri, 80.
[8] Kiyâme, 17-18 ; İsrâ, 88,93 ; A'râf, 204 ; Müzzemmil,
1,6,21.
[9] Tarifler için bkz. Menâhil 1/10-12.
[10] bkz. el-Burhân, 1/273.
[11] Ayrıntı için bkz. Cerrahoğlu, Tefsir Usûlü, 34T37 ;
Keskioglu, K, Kerîm Bilgileri 82-84.