Mu'teziIe
fırkası, Allah'ı görmek meselesini Mu'tezile kurcaladı. Onlar Allah'ı görmek
imkansızdır, dediler. Çünki görmek için Allah'ın bir mekanda olması gerekir.
Allah ise mekandan münezzehtir. Bir mekanda olan cisimdir. Allah ise cisimden
münezzehtir, mahlûkların sıfatlarından uzaktır. Çünki o Vâcibul-Vücud'dur.
Ancak Vâcibul-Vücud'un sıfatlarını alır. Kur'an-ı Kerim şöyle buyurur: «Onun
misli hiçbir şey yoktur, O, Semi'dir, Basîr'dir. Eğer görülürse, cisim olur,
bütün cisimler onun misli olur.» Bir de Allah Teala, Musa onu görmek arzu
edince: «Beni asla göremezsin!» dedi. Bu söz, görmenin olmayacağını, bu işin
mümkün olmadığını te'yid eder. Bu işin olmayacağını ayetin alt tarafı da
pekiştirmektedir: «Lâkin sen dağa bak, eğer yerinde durabilirsen, beni
görürsün.» Rabbi dağa tecelli edince, onu yerle bir etti. Ve Musa'da baygın
yere düşüp kapandı..» (A'raf: 143) Tecellide görmeyi dağın yerinde durmasına
bağladı, fakat dağ yerinde duramadı, yerle bir oldu, dağılıp parçalandı.
Görmeye
dair olan ayeti, bu ayete uygun bir yolda yorumlamaktadırlar. İslam cemaatı
arasında bunu böylece yaparlar. İmam Mâlik, bunu Selef-i Salih'in yoluna aykırı
buldu. Kur'an'ı zahiri manasından başka türlü anlamak telakki etti ve kabul
etmedi. Allah'ı dünyada değil, ahiretîe görmeyi isbat etti. Eşheb diyor ki: Ey
Ebû Abdullah, Kur'an: «O gün birtakım gözler sevinçle, Rablarına bakarlar.»
diyor. Allah'ı göre-j çekler mi? dedim. «Evet, işte bu gözlerle dedi. Bir takım
kimseler!; Allah'a bakmazlar, Allah'ın vereceği sevap ve ıkâbe bakarlar, ona'
müntazırdır diyorlar, dedim.» Yalan söylüyorlar, onlar Allah'a bakacaklar, Hz.
Musa'nın ne dediğine baksana, «Rabbım, bana kendini göster, sana bakayım,
diyor. Hz. Musa, Allah'tan mümkün olmayan bir şey mi istedi? Ona: Beni göremezsin,
dedi. Yani bu dünyada göremezsin.; Çünki burası fani olan bir yer, baki olan
fâni olan gözle görülmez. Baki evi olan ahirete gidince, baki olana baki
olanlarla bakacaklardır. Allah Teala, asiler hakkında şöyle der: «Hayır, öyle
değil. Onlar o gün Rabla-rından perde arkasında, yoksun kalacaklardır.»
(Mutaffifin: 15)[1]
Görüldüğü
üzere İmam Mâlik Allah Teala'nın görülmesinin caiz olduğunu kabul ediyor,
mü'rriinler Allah'ı ahireîte göreceklerdir, diyor. Çünki yüce Allah, Kur'an-ı
Kerim'debunu haber vermiştir. Buna Hz. Musa'nın Allah'ı görmeyi istemesini
delil getiriyor. Allahlasöyleşmiş bir peygamber olan Musa, imkansız olan bir
şey istemez. Eğer görmek mümkün olmasaydı, onu istemezdi. Aliah'ın:«Beni
göremezsin» buyurması; bu dünyada göremezsin, demektir. Çünki dünya fani
evidir, insanların organları fani olucudur, fani olanla, baki olan görülmez.
Baki olan, baki olanlarla görülecektir. Bu son tarz, hitabi bir delildir, bu
imanın sevkettiği birşey olup mantıki bir delil olmadığından, mantık üslubuyla
münakaşa olunmaz. Onun kıyaslanyla ölçülmez!