Sadakanın Fazileti
Peygamberimiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Kim helâl kazancindan bir hurma tanesine denk gelecek kadar sadaka verirse.
((Zaten Allâh (C.C) helâl kazançtan verilmeyen sadakayi kabul etmez.)) Allâh
(C.C) onu bereket ve hosnutlukla kabul eder ve sizden biriniz tayini nasil
büyütüp çogaltirsa o sadakayi öyle artirir da dag gibi olur.»
Kur'ân'i Kerim´in su âyetleri, bu hadîsinde delilidir:
Ulu Allâh (C.C.) buyurur:
"Kullarinin tevbesini ancak Allah'in kabul ettigini ve sadakalari aldigini onlar
bilmiyorlar mi? Hiç süphesiz O, tevbeleri kabul eden ve rahim olandir."
(Tevbe - 104)
Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
«— Allah faizi eritir ve sadakayi artirir.»
(Bakara - 276)
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Sadaka mali eksiltmez. Allâh (C.C) baskalannm kusurlarini bagislayanlarin
itibarini arttirir. Allâh (C.C)'a karsi mütevâzi olan kulu. O, mutlaka
yüceltir.»
Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Sadaka malda eksilme meydana getirmez. Kulun sadaka vermek üzere uzanan
elindeki matâi Allâh (C.C)'in kudret eline düser, (isteyenin eline geçmeden önce
Allâh (C.C) tarafindan kabul ve hosnutlukla karsilanir.)
Insan muhtaç olmadigi halde dilenmek üzere bir kapi açarsa, Allâh (C.C) da ona
yoksulluk kapisi açar.
Kul «malim, malim» diye konusur. Oysa ki, onun mali üçtür: 1) Yiyip bitirdigi,
2) Giyip yiprattigi, 3) Verip alakoydugu. Gerisi ya elinden gider veya
baskalarina kalir.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Allâh (C.C) her birinizle arada tercüman bulunmaksizin konusacaktir. O zaman
kul sagina bakar, sadece yapmis olduklarini görür, soluna bakar, yine islemis
olduklarini görür, önüne bakar, cehennemden baskasini görmez. Bir hurma
kirintisi vasrtasiyle bile olsa, cehennemden korununuz.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Bir hurma kirintisi vasitasiyle de olsa herkes kendini cehennemden korusun.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Su atesi nasil söndürürse sadaka da günahlari öyle söndürür.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Ya Kâ'b Ibni Ucar'a Allâh (C.C), haram ile beslenen et ve kani cennete
koymaz. Onlar cehenneme yarasir. Ya Kâ'b, insanlar sabahleyin kendilerini
kurtarmak hususunda iki türlü yola koyulurlar. Kimi nefsini âzad eder, kimi
kendini mahva sürükler. Ya Kâ'b, namaz Allâh (C.C)'a yaklasma anlaridir, oruç
kalkandir, su nasil atesi söndürürse sadaka günahlari öyle eritir.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Sadaka Rabb'in gazabini söndürür, imansiz ölmeyi önler.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Allâh (C.C), sadaka sayesinde yetmis türlü fena ölümü kuldan uzaklastirir.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Allâh (C.C), insanlar hakkinda hüküm verinceye kadar herkes sadakasinin
gölgesi altinda kalir.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Kulun verdigi her sadaka, üzerinden yetmis seytanin ugursuzlugunu giderir.»
Peygamberimize «en faziletli sadaka hangisidir» diye sorarlar.
Peygamber'imiz (S.A.S):
«Mali az olanin vermeye çalistigidir der. Ilk önce bakmak zorunda olduklarindan
basla» der.
Peygamber'imiz, «Bir dirhem, yüz dirhemi geçti» buyurur. Dinleyenlerden biri.
«Bu nassl'olur, ya Rasûlallah (S.A.S)» der. Peygamber (S.A.S)'imiz sözlerine
söyle devam eder; «Adamin biri varliklidir, malinin bir yerinden alip yüz dirhem
sadaka verir. Adamin birinin de yalniz iki dirhemi varken birini ayirip sadaka
olarak verir.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Bir tirnak kadar bir sey bile verebiliyorsan, sakin senden bir sey isteyeni
bos çevirme.»
Peygamber (S.A.S)'imiz «Baska hiç bir gölgenin kalmadigi Kiyamet Günü Allâh
(C.C) yedi kimseyi Ars'in gölgesi altina alir» diye buyurduktan sonra bu yedi
kimseden biri olarak «Sag elinin verdigini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka
veren kimse» yi sayar.
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
»— Iyilikler, kötü akibetlerden korur. Gizil sadaka Rabb'în gazabini dindirir,
yakinlara iyilik etmek ömrü uzatir.»
Taberanî´nin rivayet ettigine göre yukardaki hadis söyle biter:
«— ... Her iyilik sadakadir, dünyada iyilik yapanlar Âhirette iyilik görürler.
Dünyada kötülük isleyenler Âhirette kötülük görürler. Cennete ilk önce girecek
olanlar iyilik yapantardir.»
Taberanî ve Ahmed ibni Hambel'e göre Peygamber (S.A.S)'imize:
«Sadaka nedir» diye sorarlar.
Peygamber'imiz (S.A.S):
«Kat kat olan mükâfatlardir. Allâh (C.C) Katinda daha fazlasi da vardir»
buyurduktan sonra su âyeti okudu:
"Kimdir o ki, Allah'a menfâat beklemeksizin borç verir de Allah da onun
verdigini bir çok kat büyüterek mükâfatlandirir."
(Bakara - 245).
Peygamber´imize (S.A.S) «Yâ Rasûlallah (S.A.S), en faziletli sadaka hangisidir»
diye sorarlar.
Peygamber'imiz (S.A.S.):
«Fakire gizli verilen, yahud az maldan verilmeye çalisilandir» buyurduktan sonra
su âyeti okur:
«— Eger sadakalari (zekâtlari) asikâre verirseniz, ne güzel. Fakat onlari gizler
de fakirlere öyle verirseniz, sizin için daha hayirlidir. Bu sebeble, bir kisim
günâhlarinizi bagislar, O (Allâh) yaptiklarinizin iç yüzünü (hakkiyla) bilir»
(Bakara - 231).
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Müslümana bir elbise giydiren kimse, onun üzerinde bir iplik veya yamasi
kaldikça Allâh (C.C)'in himayesi altindadir."
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Bir müslüman çiplak bir müslümana elbise giydirirse, Allâh (C.C) ona Cennet
ipeklilerinden giydirir. Kim aç bir müslümani doyurursa Allâh (C.C) onu mühürlü
Cennet sarabindan sular."
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Fakire verilen sadaka bir sadakadir. Fakat yakina verilen sadaka, hem sadaka
ve hem de sila-i rahim olarak iki sadakadir.»
Peygamber'imize: «En faziletli sadaka hangisidir» diye sorarlar. Peygamber'imiz
(S.A.S.)
"Içinden sana kin besleyen akrabaya verilen sadakadir." diye cevap buyurur.
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Kim süt veren bir deveyi sütü sagildigi müddetçe ihtiyaci olan birisine
verirse, veya baskasina borç para verirse ve yahut da baskasina bir yular hediye
ederse bir köle azad etmis gibi sevap kazanir."
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Her verilen borç bir sadakadir.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Mirac gecesi. Cennetin kapisinda «her sadakanin mükâfati on kat, verilen
borcun mükâfati ise onsekiz kattir» diye yazili oldugunu gördüm.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Sikintida olana kolaylik gösteren kimseye Allâh (C.C), dünya ve âhirette
kolaylik gösterir.»
Peygamberimize: «Islâm acisindan en hayirli davranislar nelerdir?» diye
sorarlar.
Peygamber'imiz (S.A.S.):
«Yemek yedirmen ve tanidigin tanimadigin herkese slâm vermendir» buyurur.
Sahâbilerden biri Peygamber (S.A.V)´imize: «Her seyin asli, kaynag: nedir, bana
bildir» der.
Peygamber'imiz (S.A.S.):
«Her sey sudan yaratilmistir» diye cevap buyurur. Soruyu soran sahâbi der ki
Peygamber (S.A.V)´imize: «Bana isledigim zaman Cennete girebilecegim bir sey
söyle» dedim. Bana su cevabi verdi:
«Düskünlere yemek yedir, selâm ver. yakinlarina iyilik et, geceleri insanlar
uykuda iken namaz kil, selâmetle cennete girersin.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Rahmeti gerektiren seylerden biri, müslüman fakirin karnini» doyurmaktir."
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Müslüman kardesinin karnini doyuran ve kandirasiya ona su veren kimseyi Allâh
(C.C) cehennemden yetmis hendek uzaklastirir, her iki hendegin arasi bes yüz
senelik yol mesafesidir.»
Bir hadis-i serifde söyle buyurulmustur:
«— Kiyamet Günü Allâh (C.C) buyurur ki: «Ey ademoglu! Hastalandim, ziyaretime
gelmedin. Kul der ki. "Sen âlemlerin Rabb'isin, benim seni ziyaret etmem nasil
sözkonusu olabilir?" Ulu Allâh (C.C) buyurur ki: «Bilmiyor musun, filân kulum
hastalandi da ziyaretine gitmedin.
Bilmiyor musun ki, onu ziyaret etseydin, beni yaninda bulurdun.»
Sonra: «Ey ademoglu! Senden yemek istedigim halde bana yemek vermedin.» buyurur.
Kul der ki: «Ya Rabb'i, sen âlemlerin Rabb'i iken sana yemek vermem nasil söz
konusu olabilir!»
Ulu Allâh (C.C) buyurur ki: «Bilmiyor musun, filân kulum senden istedi de ona
yemek vermedin. Bilmiyor musun ki, eger ona yemek verseydin, onun karsiligini
benim katimda bulurdun.»
Sonra: «Ey ademoglu, senden su istedim vermedin.» Kul der ki: «Ya Rabb'i, sen
Âlemlerin Rabb'i iken benim su vermem nasil olur?» Ulu Allâh (C.C) söyle
buyurur: «Senden filân kulum su istedi de vermedin. Bilmiyor musun ki, eger ona
su verseydin, karsiligini benim katimda bulurdun.»