Akrabaya iyilik ve sıla-i rahim:

 

“...Ey Abdulmuttalib oğulları! Canlarınızı ateşten kurtarınız. Ey Muhammed’in kızı Fâtıma! Canını ateşten kurtar; çünkü ben, senin için Allah’tan hiçbir şeye sahip değilim. Ancak size akrabalığım var, ondan dolayı (size) ihsanda bulunurum (dünyada iyilik ederim).” (Buhârî, Vesâyâ 11; Müslim, İman, hadis no: 348)

Peygamber (s.a.s.)’in bir yolculuğunda, bir bedevî Rasûlullah’ın karşısına çıkıp sordu: ‘Beni cennete yaklaştıracak ve cehennemden uzaklaştıracak şeyi, bana bildir.’ Peygamber: “Allah’a ibâdet edersin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmazsın, namazı kılarsın, zekâtı verirsin, akrabaya iyilik edersin.” buyurdu. (Buhârî, Zekât 24 -1-;  Müslim, İman 1, hadis no: 12)

“Allah (azze ve celle) buyurdu ki, Ben Rahman’ım ve akrabalığı/Rahimi ben yarattım ve ismim olan Rahman’dan ona isim diye rahim koydum. Kim akrabaya iyilik ederse, Ben de ona iyilik ederim. Kim de ondan ilgiyi keserse, Ben de ondan iyiliği keserim.” (Ebû Dâvud, Zekât 45; Tirmizî Birr 25; Ahmed bin Hanbel, hadis no: 1680, 1681, 1686)

“Rahim, Allah’ın rahmetinin eserlerindendir. Kim onun hakkını yerine getirirse (sıla-i rahim ve iyilik ederse), Allah ona ihsan eder. Kim de ondan ilgiyi keserse, Allah ondan ihsan ve rahmetini keser.” (Müslim, Birr 17)

“Kim rızkının bol olmasını ve ömrünün uzamasını severse, sıla-i rahim yapsın.” (Buhârî, Edeb 78 -12-; Müslim, 45 -20-; Ebû Dâvud, Zekât 9 –45)

“Sıla-i rahmi terk eden cennete girmez.” (Buhârî, Edeb 78 -11-; Müslim Birr 45, hadis no: 18, 19; Ebû Dâvud, Zekât 9, hadis no: 45)

“Sıla-i rahmi terk etme ile azgınlık günahını işleyenin -âhirette ona hazırlanan azabla beraber- dünyada Allah’ın acele olarak cezasını vermeğe bunlardan daha lâyık bir günah yoktur.” (Ebû Dâvud, Edeb 40 –43-; Tirmizî, Kıyâmet 35 -57-; İbn Mâce, Zühd 37 -23-)

Bir adam: ‘Ya Rasûlallah, dedi, benim akrabalarım var, ben onları ziyaret ediyorum; onlar beni ziyaret etmiyorlar. Ben onlara iyilik ediyorum; onlar bana kötülük ediyorlar. Ben onlara yumuşak davranıyorum; onlar bana câhil (öfkeli, kaba) davranıyorlar. Allah’ın Rasûlü buyurdu ki: “Eğer dediğin gibiyse, sen onlara sıcak kül yedirir gibi olursun. (Sana yaptıkları kötülükten ötürü onlar sıcak kül yiyenin çektiği eziyet gibi bir vicdan azabına ve  işkenceye mâruz kalırlar.) Sen böyle kaldığın sürece Allah, onlara karşı sana yardım eder.” (Müslim, Birr 22, Ahmed bin Hanbel, 2/300)

“Yapılan sılaya, aynı ile mukabelede bulunan, sıla-i rahim eden değildir. Fakat sıla yapan o kimsedir ki, akrabalık bağları kesildiği zaman, sıla-i rahimi yerine getirmiştir.” (Buhârî, Edeb 78 -15-; Ebû Dâvud, Zekât 9 -45-; Ahmed bin Hanbel, hadis no: 6524, 6817)

“Allah, annelerinize iyilik etmenizi emrediyor, sonra annelerinize iyilik etmenizi emrediyor; sonra babalarınıza iyilik etmenizi emrediyor. Sonra en yakın akrabaya, ondan sonra en yakınlık sırasına göre iyilik etmeyi size emrediyor.” (İbn Mâce, Edeb 1, hadis no: 3661; Ahmed bin Hanbel, 4/132)