Bâtıl kelimesi Arapça olup Be-Ta-Le fiil kökündendir. Lûgatta "boşa gitmek, hükümsüz ve geçersiz olmak, yok olmak" gibi mânâlara gelir.[1] Kur'ân-ı Kerîm'de 28 âyette geçen "bâtıl" kelimesi; "hak ve gerçek olmayan, hükümsüz, gayr-i meşrû ve yok olup giden, boş, temelsiz, yanlış şey" mânâlarında kullanılmıştır.[2]
‘Batıl’ sözlükte; boş, boşa giden, doğru ve hakk olmayan, devamlı olmayan, hükümsüz olan, yok olan şeydir.
‘Hak’ kavramının karşıtıdır.
‘Batıl’ yapılmış olsa da, meydanda bulunsa da hiç bir hükmü ve geçerliği olmayan şeyler hakkında kullanılır. Meselâ, bir kimse iki kız kardeşle aynı anda evlenmiş olsa, bu evlilik ortada olduğu halde yapılan iş ‘batıl’dır, hakk değildir.[3]
İlmin olduğu yerde cehaletin, adaletin bulunduğu yerde zulmün tutunamadığı gibi, hakkın olduğu yerde de batıl tutunamaz. [4]
[1] Geniş bilgi için: Râğıb el-Isfahani, el-Müfredat fI Garibi'I Kur'ân, İst. 1986, Kahraman yay., sh. 66, Ayrıca bkz.: Seyyid Şerif Cürcani, et-Ta'rifat, İst. ty, Kaynak Yay., sh.42.
[2] Geniş bilgi için bkz.: Âl-i İmrân: 3/71, Bakara: 2/42, Nisa: 4/29, Saad: 38/27; Yusuf Kerimoğlu, Kelimeler ve Kavramlar, İnkılap Yayınları: 60.
[3] Hüseyin K. Ece, İslam’ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları: 67.
[4] H. Yunus Apaydın, Şamil İslam Ansiklopedisi: 1/207.