﴿ سَرِيعُ الْحِسَابِ – سَرِيعُ الْعِقاَبِ ﴾

SERÎU’L-HİSÂB - SERÎU’L-İKÂB

Her iki sıfatta Kur’an-ı Kerîm’de geçmektedir. Yüce Allah şöyle buyur­maktadır:

Allah, hesabı pek seri görendir.[1]

Şüphesiz senin Rabb’in, sonuçlandırması pek çabuk olandır.[2]

O, hesap görenlerin en süratli olanıdır.[3]

İslâm âlimleri tarafından ittifakla kabul edilen Allah’ın Hasîb ismini açıklarken bu konuya da değinmiştik.

Kâdi Ebû Bekir der ki: “Kûfe’de Şeyh Ebû Bekir et-Turtûşî ile birlikteydim. Onunla, “Şüphesiz senin Rabb’in, sonuçlandırması pek çabuk olandır. O, bağışlayan ve esirgeyendir.[4], “Rabb’in sonuçlandırması pek çabuktur ve gerçekten O, bağışlayandır, esirgeyendir.[5] âyetlerini müzakere ettim ve: “Lâm’ın âyetlerden birinin başına gelip diğerinin başına gelmemesinin fay­dası acaba nedir?” diye sordum. Şeyh Ebû Bekir et-Turtûşî sorumu şöyle ce­vapladı: “Arapça Lâm’ın hükmü, verilen haberi tekit etmektir. Lâm’ın En’am sûresindeki âyetin başına gelmemesinin nedeni, buradaki hitabın, dünyada toplu cezalandırmayı hak etmeyen fakat cezası âhirete ertelenen bir ümmete yapılmasıdır. Durum böyle olunca hükmü, verilen haberi tekit etmek olan Lâm burada gelmemiştir. A’raf sûresindeki âyet ise İsrailoğullarına hitap etmektedir. Bu toplum ise, dünyada topluca cezalandırmayı hak etmiş, hay­vanlara dönüştürülmüş ve yerle bir edilmişlerdir. Durum böyle olunca âyetin başına görevi, verilen haberi tekit etmek olan Lâm gelmiştir.”[6]

 

* * *


 


 

[1]     Bakara, 202.

[2]     En’am, 165.

[3]     En’am, 62.

[4]     En’am, 165.

[5]     A’raf, 167.

[6]     Kurtubî, a.g.e., 1/483.