Bu İsmi Bilmenin Faydası

1- Bu ismi bilen her müslüman, karşılaştığı zorluklara sabredip sebat göstermeli, çevresine sabırlı olmayı tavsiye etmeli ve sabırda ileri gitmelidir. Yüce Allah sabırlı olmamızı bize şöyle emretmektedir: “Ey iman edenler, sab­redin ve sabırda yarışın. (sınırlarda) nöbetleşin. Allah’tan korkup-sakının.[1] Müslüman, kendisine eziyet veren ve kötülük yapanlara sabretmeli ve ani tepki vermekten kaçınmalıdır. Bilmelidir ki, Yüce Allah sabredenleri sever ve O, daima sabredenlerle beraberdir. Sabreden, nefsinin istek ve arzularına Hâkim olan ve onu tepki vermekten alıkoyandır. Mütesabbir, sabır niteliğini kazanmak için her defasında kendisini zorlayan demektir. Sabbâr ise, alış­tırma ve egzersizlerle sabır niteliğini kazanmış ve sabrı artık ayrılmaz bir nite­liği haline getirmiş kimsedir. Sabır, böyle kimselere ağır gelmez. Öyle ki, ba­şına gelebilecek şeyleri hiç düşünmez.[2] Yüce Allah şöyle buyurur: “Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki; “Biz Allah’a ait (kullar)ız ve şüphesiz O’na dönücüleriz. Rablerinden (bir salat) bağışlanma ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır.[3]

2- Her müslüman Allah’tan başkasına dönüp bakmamalı, bütün samimi­yet ve içtenliğiyle Allah’a güvenip dayanmalı, yalnız O’ndan yardım dilemeli, sadece O’ndan korkmalı ve ümit etmeli, bir zararın defi veya bir hayrın gel­mesini yalnız O’ndan dilemelidir. Bilmelidir ki Allah, dilediğine zarar verir dilediğine de yarar sağlar. O, ancak dilediğinden zararı kaldırır. O’nun dile­mesinden yalnız O’na sığınılır. O’nun fiillerinden ancak O’nun fiiliyle korun­mak mümkündür. Yüce Allah, hoşnut olduğu fiilleri de sabredilecek zorlukları da yaratmıştır. İnsan ve cinlerin günahları, inkarları, şirkleri ve zulümleri O’nu öfkelendirdiğinde, meleklerin ve mü’min kulların tesbihleri, hamdleri, itaat ve ibadetleri O’nu hoşnut eder, öfkesini dindirir. Öfkesinden, rıza ve hoşnutlu­ğuna sığınılan tek varlık O’dur. Bu yüzden Hz. Peygamber şöyle dua etmiştir: “Ey Allah’ım! Senin öfke ve kızgınlığından rıza ve hoşnutluğuna sığınırım. Cezalandırmandan bağışlamana sığınırım. Senden yine sana sığınırım.”[4]

 

* * *

 


 

[1]     Âl-i İmrân, 200.

[2]     Kurtubî, a.g.e., 1/141-142; İzz b. Abdüsselâm, a.g.e., s.  84.

[3]     Bakara, 156-157.

[4]     Tirmizî, 3566. Hasen garip bir hadistir. Sabır ile ilgili ayrıntılı açıklamalar için İbn Kayyim’e ait “Uddetü’s-sâbirîn” adlı esere başvurulabilir.