Kulun Tek Bir İlâha İbadet Etme İhtiyacı
Yukarıda açıkladığımız gerçekleri öğrendikten sonra bil ki, kulun eşi ve ortağı olmayan tek bir ilâha ibadet etmeye duyduğu ihtiyaç, bedenin ruha ve gözün ışığa duyduğu ihtiyaçtan daha fazladır. Hatta bu ihtiyacın kıyas edileceği bir şey yoktur. Bu yüzden kul, sevgide, korkuda, umutta, tevekkülde, amelde, yeminde, adakta, itaatte, ihtiyaçlarını iletmede, saygı duymada, yüceltmede, secde etmede ve kendisine yaklaşmada Allah’a hiçbir ortak koşmamalıdır.
Kulun gerçeği, bedeni değil ruhu ve kalbidir. Ruh ve kalp ise, kendisinden başka ilâh olmayan gerçek ilâha ibadet etmedikçe düzelmez ve huzur bulamaz. İnsan bu dünyada ne kadar çabalarsa çabalasın, ne kadar mal ve mülk edinirse edinsin, Allah’ın adını anıp zikretmedikçe, yalnız O’nu sevip ibadet etmedikçe ve hoşnutluğunu kazanmaya çalışmadıkça mutlu ve huzurlu olması mümkün değildir. Dünyevî zevk ve lezzetler, ne kadar çok ve çeşitli olursa olsun insana huzur vermez. Çünkü bu zevk ve lezzetler sınırlıdır. Sonsuza kadar devam etme imkanı yoktur. İnsan belirli bir süre bunlardan yaralandıktan sonra hayatı son bulur. Öldükten sonra da yaptıklarının cezasını mutlaka çeker.[1]
Allah’ı tanımanın, O’nun varlığını, birliğini ve eşsizliğini müşahede etmenin bazı faydaları işte bulardır.
* * *