Bu İsmin Bazı İnce Anlamları
İbn Kayyim der ki: “Vedûd, Allah’ın üstün sıfatlarından biridir. Bu kelimenin aslı, sevgi anlamına gelen “meveddet” köküne dayanmaktadır. Dilbilimciler Vedûd isminin anlamı konusunda ihtilaf etmişlerdir. Kimisi ism-i fail olarak “seven” anlamında olduğunu ileri sürmüştür. Tıpkı “Darûb”un “Dârib” (vuran), “Katûl”un “Kâtil” (öldüren), “Neûm”un “Nâim” (uyuyan) anlamında olduğu gibi. Allah’ın diğer sıfatlarından “Gafûr”un “Gâfir” (bağışlayan), “Şekûr”un “Şâkir” (teşekkür eden), “Sabûr”un “Sâbir” (sabreden) anlamına gelmesi bu görüşü teyit etmektedir. Kimi dilbilimciler de Vedûd’ün ism-i mef’ul olarak “sevilen” anlamında olduğunu ileri sürmüş ve Buhârî’nin “Sahih” kitabında bu ismi böyle açıkladığını iddia etmişlerdir. Ancak bize göre ilk görüş daha doğrudur. Çünkü bu isim, Kur’an-ı Kerîm’de “Gafûr” (bağışlayan) ve “Rahîm” (esirgeyen) sözcükleriyle birlikte kullanılmıştır. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“O, çok bağışlayandır, çok sevendir.”[1]
“Gerçekten benim Rabb’im, esirgeyendir, sevendir.”[2]
Burada ince bir anlam ve sır bulunmaktadır. O da, Yüce Allah tevbe eden kullarını sever ve buna karşılık günahlarını bağışlar. Allah, günahlarını bağışladıktan sonra kullarını daha çok sever. Zira onları günah kirlerinden temizleyip arındırmıştır. Yüce Allah şöyle buyurur: “Şüphesiz Allah, tevbe edenleri sever, temizlenenleri de sever.”[3] Dolaysıyla tevbe edenler, Allah’ın sevdiği kullardır. Vud (sevgi), yine sevgi anlamına gelen “hub”dan daha üstün ve daha derin anlam taşır.[4]