Ber İsminin Çeşitli Anlamları

Alimler, Ber isminin anlamı hakkında çeşitli görüşler ileri sürmüşlerdir. Bu görüşleri şöyle sıralayabiliriz:

1- Ber, kendisine isyan nedeniyle iyilik yapmaktan vazgeçmeyen ve iyi­liği kesmeyendir.

2- Kendisinden isteyenlere güzel bağışta bulunan, ibadet edenlere de bol se­vap verendir.[1]

3- Kötülük yapana iyilik yapan, haksızlık edeni affeden, günah işleyeni bağış­layan, tevbe edenin tevbesini, özür beyan edenin özrünü kabul edendir. Al­lah Teâlâ Kur’an-ı Kerîm’de birçok yerde kullarını bu üstün ahlaka ve er­demli davranışlara teşvik ettiğine göre; kendisi, kullarından daha çok bu davra­nışlara lâyıktır. Bunların nedenlerini ve akılları şaşırtacak güzel sonuçlar doğurmasını sağlamak O’nun takdirindedir. O, her türlü noksanlık­tan uzaktır. Sa­dece O’na hamd edilir.

Lütuf ve ihsanını kulları arasında dağıtan, onlara sayısız nimetler veren, on­lara ihsan ve Kerîmiyle davranan Allah Teâlâ’dır. O’nun nimet ve ihsanı türlü türlüdür. O, insanlar tarafından görünen görünmeyen, bilinen bilinme­yen bu nimetleri kullarına vermekten hoşnutluk duyar.[2]

4- Ber, Allah’ın el-Latif ismiyle aynı anlamdadır. el-Halîmî der ki: “Ber, kulla­rına yumuşak davranan, onlara kolaylık dileyen, zorluk dilemeyen, bir­çok günahlarını cezalandırmadan bağışlayan, onları bütün yaptıklarından sor­guya çekmeyen, bir iyiliğe on misliyle karşılık veren, buna karşı kötülüğü sa­dece bir misliyle cezalandıran, niyetlendikleri kötülüğü işlemedikçe bu ni­yet­leri nedeniyle onlara kötülük yazmayandır. Allah kullarına karşı son derece mer­hametli, yumuşak ve şefkatlidir. Onlara hak etmedikleri hâlde kendi lütfu, ih­sanı ve kereminden bol nimetler vererek iyilikte bulunur. Dualarını kabul eder, şükürlerine nimet vererek karşılık verir. İnsan, bu nimetlere şükrederek, Rabb’inin hoşnut olacağı davranışlarda bulunarak ve yasaklarından şiddetle kaçı­narak iyi bir kul olmalıdır. Çünkü O, kullarına gizli-açık birçok nimetler ver­miştir. Yüce Allah bunu şöyle ifade etmektedir: “Görmüyor musunuz ki, şüp­hesiz Allah, göklerde ve yerde olanları emrinize amade kılmış, açık ve gizli sizin üzerinizdeki nimetlerini genişletip-tamamlamıştır. [3]


 

[1]     Râzî, a.g.e., s.  322.

[2]     İbn Kayyim, “Miftahu dar’i’s-sa’âde”, s. 497.

[3]     Lokman, 20. Geniş bilgi için bkz. Kurtubî, a.g.e., 1/333.