Ber İsmini Bilmenin Faydaları

1- Kulun, günah işlediği zaman Allah’ın onu gördüğü hâlde bu kusurunu örte­rek kendisine iyilik yaptığını bilmesini sağlar. Eğer Allah dileydi o kusu­runu örtmez ve onu insanlar arasında rezil eder, böylece insanların ondan uzak­laşmasını sağlardı. Ama Allah’ın böyle yapmaması, O’nun Ber oluşu­nun bir göstergesidir. Kul, Allah’ın bu iyiliğini görerek günah işlemeyi terk etmeli, bu iyiliği daima hatırlamalı, Allah’ın ihsan ve keremini müşahede etmelidir. Yap­tığı hataları telafi ederek Allah’la birlikte olmalı, O’nun emir ve yasakları­nın dışına çıkmamalıdır. Bundan sonra kul, daha önce yaptığı gü­nahları unut­malı ve Allah’ın kendisine bağışladığı nimetleri düşünmeli, O’nu an­makla meşgul olmalıdır. Bu, kendisi için önceki günahlarıyla meşgul ol­mak­tan ve onları hatırlayıp ezikliğini yaşamaktan daha yararlıdır. Zira en yüce ve en üstün amaç olan Allah’la ve nimetleriyle meşgul olmak, O’nun dışındaki şey­lerle meşgul olmaktan daha üstündür. Ancak bu, günahları mutlak olarak unutmayı gerektirmez. Ders almak ve bir daha işlememe az­mini güçlendir­mek için arada bir günahları hatırlamakta yarar vardır. Ancak bilmelidir ki, her zamanın ve makamın kendisine göre bir ibadet türü var­dır.[1]

2- Her sorumlu kişi, Yüce Allah’ın merhamet ve şefkat sahibi olduğunu, kendi fazlı-kereminden tüm insanlara yukarıda saydığımız şekillerde iyilik yaptı­ğını bilmelidir. Bu yüzden o da, Allah’a isyan etmeyerek ve emirlerini uygu­layarak iyi bir kul olmalı, gönderdiği peygamberlerin izinden gitmeli, Al­lah dostlarına, âlimlere, Allah’a itaat edenlere, anne ve babaya iyilik yap­malı­dır. Terbiye ve eğitimleri nedeniyle anne ve babaya iyilik yapmak zo­runlu oldu­ğuna göre; bütün âlemlerin yaratıcısı ve rızık vericisi olan Yüce Al­lah’ın emir­lerinin dışına çıkmayarak, iyi bir mü’min olmak daha önemlidir. Allah’ın yüceliğinin önünde eğilmek, büyüklüğünün yanında kendini küçük ve hakir görmek, ancak O’nun sınırlarını korumakla, nefsin arzu ve isteklerini terk et­mekle, daima O’nun gözetimi altında olduğunu hatırlamakla gerçek bir an­lam kazanır. Kul, bunları bilerek, bütün samimiyetiyle Allah’a yönelmeli, emir ve yasaklarına uymalıdır. Bu anlayışının bir gereği olarak, doğru yolda olan yöne­ticilerin sözlerini dinleyip onlara itaat etmeli, bütün müslümanlara öğüt­lerde bulunmalıdır.[2]

3- Yüce Allah’ın hoşnutluk ve iyiliğini her yoldan kazanmaya çalışmalı­sın. Bunun için en sevdiğin ve en çok hoşlandığın şeyleri bağışlamalısın. Zira Yüce Mevlân şöyle buyurmaktadır: “Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe asla iyiliğe erişemezsiniz. [3]

 

* * *


 

[1]     İbn Kayyim, “Medâricu’s-sâlikîn”, s. 205.

[2]     Kurtubî, a.g.e., 1/335.

[3]     Âl-i İmrân, 92. Geniş bilgi için bkz. İzz b. Abdüsselâm, “Şeceretü’l-meârif ve’l-ahvâl”, s. 91.