﴿ اَلْحَكَمُ ﴾

HAKEM

Bu isim Kur’an-ı Kerîm’de Allah’ın bir sıfatı olarak bu şekilde geçmez. An­cak şu âyetlerde zımnen geçer:

Allah’tan başka bir hakem mi arayayım?[1]

Allah, aramızda hüküm verenlerin en hayırlısıdır.[2]

De ki: “Ey gökleri ve yeri yaratan, gaybı ve müşehade edilebileni bilen Al­lah’ım. Anlaşmazlığa düştükleri şeylerde, kullarının arasında sen hüküm vere­ceksin.[3]

Bu ismin, insanlar için de kullanılabileceği Kur’an’da şöyle geçmektedir:

Allah’tan başka bir hakem mi arayayım?[4]

(Kadın ile kocanın) aralarının açılmasından korkarsanız, bu durumda erke­ğin ailesinden bir hakem, kadının da ailesinden bir hakem gönderin.[5]

Ancak bu ismin bir özel isim veya lakap / ünvan olarak kullanılması caiz de­ğildir. Hani b. Zeyd anlatıyor: “Hz. Peygamber’in yanına bir heyet geldi. Arala­rından birine “Ebü’l-Hakem denildiğini işitince Hz. Peygamber o kişiye: “Hakem Allah’tır. Neden sana Ebü’l-Hakem de­nilmektedir?” dedi. Adam: “Kav­mim herhangi bir konuda ihtilaf ettiklerinde bana gelir, ben de hakemlik yapar ve aralarında hüküm veririm. Böylece her iki taraf, verdiğim hükme razı olur.” dedi. Hz. Peygamber: “Çocukların var mı?” dedi. Adam: “Evet, Şurayh, Abdullah ve Müslim Benî Hâni” dedi. Hz. Peygamber: “En büyükleri hangisi?” diye sordu. Adam: “Şüreyh” dedi. Hz. Peygamber: “Artık sen, Ebû Şüreyh’sin” dedi. O’na ve oğluna dua etti.”[6]

Zeccâc der ki: “Hakîm ve Hakem aynı anlamdadır. el-Vâsit ile el-vasat gibi. Hakem’in asıl anlamı mani olmaktır. Aynı kök kelimeden türe­yen “Hakemetü” gem anlamına gelir. Zira gem, atın huysulaşmasına mani olur. Aynı kökten türeyen bir diğer sözcük hikmettir. Hikmet de kişinin saçma ve çeliş­kili sözler söylemesine, aptalca davranışlarda bulunmasına mani olur. Ha­kem sözcüğü de bu kökten türemiştir. Hakem, hasımların birbirlerinin hakla­rına tecavüz etmesine mani olur. Allah, kendisini Hâkimlerin Hâkimi ve Hakemlerin Hakemi olarak niteler. Şöyle buyurur Yüce Allah: “Haberiniz ol­sun; hüküm yalnızca O’nundur. Ve O, hesap görenlerin en süratli olanıdır.[7]

el-Halîmî ise Hakem’in anlamı için şunları söyler: “Hakem, hüküm ve ka­rar verendir. Hükmün aslı, fitne ve fesada mani olmaktır. Allah’ın koy­duğu bü­tün yasalar, kulların yararı içindir. Bu yasaların dışındaki her şey, yanlıştır, fitne ve fesattır.”

Ebû Süleyman el-Hattâbî de der ki: “Hâkîm, insanların birbirlerine hak­sız­lık etmelerine mani olduğu ve hakları, hak sahiplerine verdiği için böyle adlan­dırılmıştır. Birisi bir fesada mani olduğu zaman “Hakemtü’r-racule ani’l-fesâd” denilir. Hayvanın huysuzlaşmasına ve istenilen yönden başka bir yöne git­mesine mani olduğu için “gem”e de “hakemetün” denilmiştir.”[8]


 

[1]     En’am, 114.

[2]     A’raf, 87.

[3]     Zümer, 46.

[4]     En’am, 114.

[5]     Nisa, 35.

[6]     Buhârî, 811. Bkz. Kurtubî, a.g.e., 1/436.

[7]     En’am, 62. Geniş bilgi için bkz. Beyhakî, a.g.e., s. 80; Râzî, a.g.e., s.  234; Kurtubî, a.g.e., 1/436.

[8]     Kurtubî, a.g.e., 1/439; Beyhakî, a.g.e., s. 80.