Kul, bu tür hükümlerde sadece kesb hakkına sahiptir. Ancak âriflerin üstadı Abdülkadir Geylânî der ki: “İnsanlar, kaza ve kader konularına girdiklerinde dururlar. Oysa bana bir kapı açıldı. Böylece Hakın çizdiği kaderi, Hak ile ve Hak için tartıştım. Ârif, Allah’ın rızasını umarak kader çizgisinde duran değil; onu tartışandır. Dinî hükmün gereği budur.”