Allah’ın Tek Yaratıcı ve Tek İlah Olduğunun İspatı
Yüce Allah Kur’an’ın birçok yerinde şöyle buyurur: “Andolsun, onlara: “Kendilerini kim yarattı?” diye soracak olsan, tartışmasız: “Allah” diyecekler.”[1] Madem Allah bütün varlıkları tek başına yaratmıştır, o halde ibadete ve kulluk yapılmaya layık olan tek varlık da O’dur. Bu gerçek ortadayken ve O’nun tek yaratıcı olduğu kabul edilirken, ibadet etmede O’na nasıl ortak koşulur?
İşte Kur’an’ın Rubûbiyet tevhidi (Allah’ın yaratıcı olduğunu kabul etmek) ile ulûhiyet tevhidini (Yalnız Allah’a kulluk etmek) ispat etme metodu budur.
Bir başka âyette Allah’ın yaratma özelliği “Sizi ve sizden öncekileri yaratan”[2] şeklinde ifade edilir. Burada Allah Teâlâ bizi ve bizden öncekileri, babalarımızı ve atalarımızı da yarattığına dikkat çekmekte, böylece tek yaratıcının kendisi olduğunu, ne bizim ne de bizden öncekilerin yaratılışında kimsenin kendisine ortak olmadığını belirtmektedir. Allah’ın, varlıkları tek başına yaratmış olması, O’nun güç ve kuvvetinin, iradesinin, ilminin, hikmet ve hayatının mükemmel ve eksiksiz oluşuna delalet eder. Bu sıfatlar, O’nun diğer üstün sıfatlara da sahip olmasını zorunlu kılar. Bu da sıfatlarının ve fiillerinin eşsiz olduğunu, hiçbir varlıkta bulunmadığını, hiçbir varlığın fiillerinde O’na ortak olmadığını gösterir. Bu cümle ile Allah varlığını ispat ettikten sonra, onları yaratmadaki amacını şöyle açıklamaktadır: “Rabb’inize kulluk ediniz”[3] Yani O, sizi ve sizden öncekileri yarattı ki, O’na itaat edip isyan etmeyesiniz, O’nu zikredip unutmayasınız, nimetlerine nankörlük etmeyip şükredesiniz. İşte Allah’ın azabından korunup sakınmanın yolu budur. Âyet şu cümleyle bitiyor: “Ki sakınasınız.” Cümlede geçen “Le alle” edatının anlamı konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bunları kısaca şöyle belirtebiliriz:
* Kulluk ediniz emrinin nedenini açıklamaktadır.
* Yaratılışın nedenini açıklamaktadır.
* “O’na ibadet ediniz ki, bu ibadetinizle O’ndan korunasınız” anlamındadır.
* Bir diğer görüş, “O’ndan korunup sakınasınız diye sizi yarattı” şeklindedir. Bize göre bu görüş şu sebeplerden dolayı daha doğrudur:
Ancak her iki durumun da kastedilmiş olmasına bir mani yoktur. Hatta böyle olması daha uygundur. Daha sonra Yüce Allah şöyle buyurarak devam etmektedir: “O, sizin için yeryüzünü bir döşek, gökyüzünü bir bina kıldı. Ve gökten yağmur indirerek bununla sizin için (çeşitli) ürünlerden rızık çıkardı.”[6] Bu âyetle Allah, varlıkları yaratmanın bir başka hikmetini daha açıklamaktadır. Dolaysıyla ilk âyet, yaratılışın ve varoluşun nedenini açıklamaktadır. Bu, yaratma delili olarak adlandırılmaktadır.
“Allah, gökleri ve yeri yaratan ve gökten su indirip onunla size rızık olarak türlü ürünler çıkarandır. Ve onun emriyle gemileri, denizde yüzmeleri için size, emre amade kılandır. Irmakları da sizin için emre amade kılandır. Güneşi ve ayı da hareketlerinde sürekli emrinize amade kılan, geceyi ve gündüzü de emrinize amade kılandır.”[7]
Yüce Allah bu âyetlerde, gökleri ve yeri yarattığını belirtmekte sonra dabunların varlıklara olan faydalarından ve hikmetlerinden söz etmektedir.
“(Onlar mı) hayırlı yoksa, gökleri ve yeri yaratan ve size gökten su indiren mi! Ki onunla (o suyla) gönül alıcı bahçeler bitiriverdik. Sizin içinse onun bir ağacını bitirmek, (bile) mümkün değildir. Allah ile beraber başka bir ilâh mı? Hayır, onlar sapıklıkta devam etmekte olan bir kavimdir. Ya da yeryüzünü bir karar yeri kılan, onun arasında ırmaklar var eden ve ona (yeryüzü için) sarsılmaz dağlar yaratan ve iki deniz arasında bir ara engel (haciz) koyan mı? Allah ile beraber başka bir ilâh mı? Hayır, onların çoğu bilmiyorlar.”[8]
“Gerçek şu ki, göklerin ve yerin yaratılmasında gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeylerle denizde yüzen gemilerde, Allah’ın yağdırdığı ve kendisiyle ölümünden sonra yeryüzünü dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgârları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten âyetler vardır.”[9]
Bu tür âyetler Kur’an-ı Kerîm’de oldukça çoktur. Düşünenler için…
Yüce Allah Bakara sûresinin
* * *