﴿ اَلْخَبِيرُ - اَلْعَلِيمُ ﴾
HABÎR
- ALÎM
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”[1]
“O, kulları üzerinde kahredici olandır. O, hüküm ve hikmet sahibi olandır, haberdar olandır.”[2]
“O, yarattığını bilmez mi? O, Latîf’tir; Habîr’dir.”[3]
Habîr, bilgisi eşyaların dış görünümlerini kuşattığı gibi içini ve gizliliklerini de kuşatandır. Dolaysıyla kalpler ve sineler, her şeyi en ince detaylarına kadar bilen Latîf ve Habîr olan Allah’tan bir şeyi nasıl saklayabilir ve gizleyebilir?[4]
el-Halîmî, Allah’ın Alîm ismi hakkında şunları söyler: “Alîm, insanların akıl ve duyuları ile idrak edebildikleri her şeyi idrak eden ve bilendir. Bunun yanında O, insanların akıl ve duyuları ile idrak edemedikleri şeyleri de bilendir. Dolaysıyla hiçbir şey O’na gizli değildir. O’nun için gayb ve bilmemezlik diye birşey yoktur. O, herhangi bir şeyi idrak etmekten aciz değildir. Ama insanlar ve akıl ve duyusu olmayan diğer varlıklar, çoğu şeyleri idrak etmekten acizdirler. Bu nedenle Allah insanlara, insanlar da Allah benzemezler.
Ebû Süleyman el-Hattâbî de der ki: “Alîm, insanların bilemediği ve idrak edemediği sırları ve gizlilikleri bilendir. Alîm, mübalağalı ism-i fail olup en mükemmel şekilde ilim sıfatına sahip olandır.”[5]
Kur’an’da Allah’ın ilminin her şeyi kuşattığını ve O’nun her şeyi en ince detayları ile bildiğini belirten birçok âyet-i Kerîme vardır. Gökte ve yerde, büyük ve küçük, zerre ağırlığınca bile olsa hiçbir şey O’nun ilminden gizli değildir. O, asla unutmaz ve yanılmaz. Türü ve genişliği ne olursa olsun, Allah’ın ilmi, bütün varlıkları kuşatmıştır. Allah, bütün bu varlıkların bilmediklerini bilen, gücü yetmediklerine güçlerinin yetendir. Allah’ın ilmi, ulvî ve süflî bütün âlemleri, bunların içinde bulunan varlıkların zatlarını, sıfatlarını, fiillerini ve bütün işlerini kuşatmıştır. O, şimdiye kadar olan bütün şeyleri ve gelecekte olacak bütün şeyleri de bilendir. O, olmayan şeyler, eğer olmuş olsaydı nasıl olacağını da bilendir. Bütün insanları, yarattığı andan itibaren dünyada nasıl yaşadıklarını ve öldükten sonra âhirette nasıl yaşayacaklarını bilendir. Allah, bütün insanların iyi ve kötü amellerini ve bu amellerin âhiretteki karşılığını ayrıntıları ile bilendir.[6]
Allah’ın ilmi, görünen ve görünmeyen, zâhir ve bâtın, gizli ve açık her şeyi kuşatmıştır. O, zorunlu, imkânsız ve mümkün olan şeyleri, ulvî ve süflî âlemleri, geçmişi, geleceği ve şu anı bilendir. Hiçbir şey O’na gizli değildir.[7]