﴿ ذُو الطَّوْلِ ﴾

ZÜ’T-TAVL

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “O, lütuf sahibidir.[1]

el-Halîmî der ki: “Zü’t-tavl, hayır ve iyiliği bol olandır. Kullarına iyilik yapmak istediğinde Allah’ın yapamayacağı tür iyilik yoktur. Ama insanlardan Zü’t-tavl olanlar böyle değildir. Çünkü onlardan biri bir iyilik yapmak istese, iyiliği yapacağı şeyi bulamayabilir. İbn Abbas, “Zü’t-tavl” ifadesini, bol lütuf ve zenginlik sahibi olarak açıklar.”[2]

İbn Kesîr, şu anlamları verir:

* Geniş lütuf ve zenginlik sahibi

* Bağış sahibi

* Nimet ve fazilet sahibi

* Kullarına şükrünü eda edemeyecek kadar bağışta ve iyilikte bulunan, lütufkâr davranan ve nimet veren. [3] Allah bu gerçeği şöyle ifade eder: “Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsi­niz.[4]

Kurtubî ise “Zü’t-tavl”ı şöyle açıklar:

* O, Lâ ilâhe illâllah diyen kimseye muhtaç değildir.

* Bağış ve ihsan sahibidir, günahları affedendir, hak etmeyene bile nimet verip bağışta bulunandır.

* Tavl, uzunluk anlamına gelen “Tûl” kelimesinden türetilmiştir. Sanki Allah, başkalarına nimet vermekle büyümekte ve yücelmektedir. Kimisi de, “Allah’ın böyle adlandırılması, nimet verme süresinin uzaması nedeniyle­dir.” demiştir.[5]

 

* * *


 


 

[1]     Mü’min, 3.

[2]     Beyhakî, a.g.e., s.  43.

[3]     İbn Kesîr, Tefsir, 7/95.

[4]     İbrahim, 34.

[5]     Kurtubî, a.g.e., 8/5939.