Arefe günü Arafat'ta, bayram gecesi, gece yarısından sonra Müzdelife'de bulunmak, buralarda Allah Teâlâ'ya telbiye, tesbih, tekbir vb. zikirlerle, istiğfar ve duâlarla, tefekkür ve tazarrûlarla ibâdet etmek, haccın en önemli vazifeleri arasındadır. Safâ ve Merve gibi, buralar da İlâhî nişânelerdir. Allah'ın af, rahmet ve ikrâmının tecellî ettiği yerlerdir. Dili, rengi, ülkesi ve âdetleri birbirinden farklı, fakat aynı Allah'ın kulu ve aynı Rasûl'ün ümmeti olan milyonlarca insan, aynı anda burada Allah'a yönelmekte, O'na kulluk arzetmekte ve dilekte bulunmaktadırlar. Bu insan seli içinde bulunup da temizlenmemek, Allah'ın rahmet, lütuf ve ikrâmından nasip almamak mümkün değildir; yeter ki gönüller de eller gibi O'na açılmış olsun! Vakfe, aynı zamanda dünyada mahşeri temsil eden tek toplantıdır; üzerlerinde kefene benzer giysilerinden başka şeyleri bulunmayan, grup grup rehberlerine uymuş, Allah'a ilticâ ederek sonuç bekleyen bu büyük topluluk içinde mü'min, mahşeri düşünmeli, fırsat elde iken o güne hazırlık yapmaya azmetmelidir. [1]