Umm Atiyye radıyallahu anha’dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Resulullah bizlere Ramazan ve Kurban bayramlarında yaşlı kadınları, ay hali olanları ve perdeleri arkasında bulunan (bakire kız) ları çıkarmamızı emretti. Ay hali olanlar namazdan uzak dururlar.” Bir diğer lafızda: “Namazgâha çıkarmamız ve böylelikle hayra ve müslümanların namazlarına tanık olmaları emredildi.”[1]
Şevkani dedi ki: Bu ve bu anlamdaki diğer hadisler kadınların iki bayramda namazgaha çıkmalarının meşru olduğunu hükme bağlamaktadır. Bakire, dul, genç, yaşlı, ay hali ve diğer kadınlar arasında herhangi bir ayırım sözkonusu değildir. Elverir ki kadın iddet bekleyen yahut çıkışında fitne olacak ya da çıkmamakta mazareti bulunan birisi olmasın.”[2]
Şeyhu’l-İslam İbn Teymiyye, Fetvalarında[3]: “Peygamber sallallahu aleyhi vesellem efendimiz mümin hanımların evlerinde kılacakları namazın, -bayram namazı dışında- cuma ve cemaatlerde hazır bulunmalarından daha faziletli olduğunu bildirmiştir. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem bayramlarda namazgaha çıkmalarını emretmiş bulunmaktadır. Doğrusunu en iyi Allah bilir ya, bunun bazı sebepler dolayısıyla olması ihtimali vardır:
1- Bayram senede iki defadır. O bakımdan cuma ve cemaat namazlarından farklı değerlendirilmiştir.
2- Cuma ve cemaat namazlarından farklı olarak bedeli (alternatifi) yoktur. Çünkü kadının evinde öğle namazı kılması onun için cuma namazı demektir.
3- Bayram namazında Allah’ı anmak için düz bir alana çıkılır. Bundan dolayı bayram namazı bir kaç bakımdan hacca benzer. İşte hac mevsiminde en büyük bayram hacılara uygun davranışlarda bulunmak olarak kabul edilmiştir…”
Şafiiler kadınların bayram namazına çıkmaları hususunu “güzel görünüm sahibi olmayanlar” diye kayıtlamışlardır. İmam Nevevi, Mecmu adlı eserinde[4] şunları söylemektedir: “Şafii ve onun mezhebine mensup ilim adamları şöyle demişlerdir: Güzel görünümü olmayan kadınların bayram namazında hazır bulunmaları müstehabdır. Güzel görünümlü olanların hazır bulunmaları ise mekruhtur.” Daha sonra şunları söyler: Eğer kadınlar bayram namazı için çıkacak olurlarsa güzel olmayan elbiselerle çıkmaları müstehabdır. Onlar kendilerini tanıtacak ve dikkat çekecek elbiseler giyinmemelidir. Su ile temizlenmeleri müstehabdır, fakat koku kullanmaları mekruhtur. Bütün bunlar ise kendilerine karşı arzu duyulmayan yaşlı kadınlar ile onların durumunda olanlar ile ilgili hükümlerdir. Genç ve güzel kadın ile kendisine karşı arzu duyulan kadınların namaza hazır bulunmaları mekruhtur. Çünkü böyle bir halde onlar hakkında ve onlar vasıtası ile fitne korkusu söz konusudur. Şayet; Bu sözü geçen Umm Atiyye’nin rivayet ettiği hadise muhaliftir, denilecek olursa şöyle deriz: Buhari ile Müslim’de Âişe radıyallahu anha’dan şöyle dediği sabittir: “Eğer Resulullah sallallahu aleyhi vesellem kadınların neler ortaya koyduklarını görmüş olsaydı İsrail oğullarının hanımları (mescitlere) namaz için çıkmadan alıkonulduğu gibi, o da onları alıkoyardı.” Diğer taraftan ilk asırdakinden farklı olarak bu çağlarda fitneler ve kötülüğün sebepleri pek çoktur. Doğrusunu en iyi Allah bilir…”
Biz de diyoruz ki bizim çağımızda ise daha da ileridir.
İmam İbnu’l-Cevzi, Ahkâmu’n-Nisa’da[5] şunları söylemektedir: “Derim ki; bizler kadınların dışarı çıkmalarının mübah olduğunu açıkladık. Fakat onlar vasıtası ile yahut onlardan ötürü fitneye düşmekten korkulursa çıkmaktan kaçınmak daha faziletlidir. Çünkü birinci asrın hanımları bu çağın hanımlarının yetiştikleri tarzdan farklı idiler, erkekler de böyle…”
Şunu söylemek istiyor: O zamanın hanımları daha büyük bir takva ve vera sahibi idiler.
Müslüman hanım kardeşim; bu yaptığımız nakillerden şunu da görüyorsun ki; bayram namazı dolayısıyla dışarı çıkmana şer’an müsaâde vardır. Ancak gerekli hususlara riayet etmek ve gerekli tesettür kurallarına bağlanmak şartıyla. Diğer taraftan Allah’a yakınlaşmak, dua ve namazlarında müslümanlara katılmak, İslamın şiarını açığa vurmak kasdıyla çıkılmalıdır. Bu çıkıştan maksat zinetini başkalarına göstermek ya da fitneye yakınlaşmak olamaz. İşte bu hususa dikkat etmelisiniz.