Sözlükte “korkmak, kaygılanmak, endişe duymak” anlamlarına gelen havf, genellikle “hoşlanılmayan bir durumun başa gelmesinden veya arzulanan bir şeyin elde edilememesinden duyulan kaygı ve korku” şeklinde tanımlanmıştır. İnsanın tahmin ettiği veya açıkça bildiği bir emâreye dayanarak başına kötü bir hal geleceğinden kaygılanması olarak da tarif edilir. Gazâli havfı şöyle tanımlar: “İleride kötü bir durumla karşılaşılacağı beklentisinin insanın ruhunda sebep olduğu elem ve huzursuzluktur.”
Dinî literatürde “havf” kelimesi, özellikle Allah korkusu ve âhiret hayatıyla ilgili ağır
endişeler için bir terim olarak kullanılır. İnsanın Allah katındaki durumu hakkında hissettiği korku ve kaygıları, havf terimiyle ifade edilir. Tehânevî, havfın anlamını şöyle özetler: “İsyanlardan ve günahlardan dolayı hayâ ve elem duymaktır.”