2- Küfr-i İnâdî:

 

Kur'ân gerçekleri hakkında yeterli bilgilere sahip oldukları ya da kal­ben ikna oldukları halde şöhretlerini, mevkilerini ya da çıkarlarını kay­betmek gibi endişelerle bu gerçekleri kabullenmek istemeyen veya kabullenmiyor gibi gözükenlerin işledikleri küfür suçu “küfr-i inâdi” türün­dendir. Doğu Roma İmparatoru Herakleios I. in küfrü bu çeşittir. [1]


 

[1] Herakleios I. : Hz. Peygamber (sav)'in çağdaşı olan Doğu Roma (Bizans) İmparatoru'dur. Perslere karşı büyük bir zafer ka­zandı. Hz. Peygamber (sav)'in beddu­asını alan 22'inci Sasani İmparatoru Hüsrev Perviz, Musul yakınlarında, Doğu Roma ordu­suna ye­nik düştü. Miladi 624 yılında cereyan eden bu olayı Kur'ân-ı Kerim, bir mu­cize ola­rak en az üç yıl önce bildir­miştir. Kur'ân-ı Kerim'in otuzuncu suresi olan Rûm Suresi'nin, Mekke'de nazil olan ilk onyedi aye­tinden (birincisi çözülemeyen çok önemli bir şifredir)  2-6 ayetleri bu olayı önceden haber vermiştir.

Hüsrev Perviz’in, öldürülmesinden sonra İran’ın içinde, önüne geçilmez siyasi karışıklıklar çıktı. Yerine geçen Şiruye, Bizans’tan alınmış olan toprakları ve –sözde- Hz. İsa’nın (a.s.), üzerinde idam edildiği kutsal çarmıh haçını Bizanslılara geri verdi. (Burada hemen ifade etmek gerekir ki Hz. İsa öldürülmemiş, çarmıha gerilmemiştir. Nisa: 4/157.)

Herakleios 1, Geri alınan haçı, M. 630 yılında görkemli bir törenle İlya kentine (bugünkü Kudüs’e) götürdü. İşte tam bu sıradadır ki, Hz. Peygamber (s.a.v.) son derece itinalı giyinip kuşanan, güzel konuşan ve çekici fiziğiyle dikkat toplayan genç elçisi Hz. Dihye bin Halife el-Kelbi’ye yazılı bir mesaj vererek O’nu Herakleios’a gönderdi. Hz. Rasulullah (s.a.v.) gönderdiği yolladığı bu çok kısa mektubunda İmparator’u imana davet ediyordu. Siyer ve hadis kitaplarında uzunca anlatılan bu karşılaşmada yapılan daveti, aslında Herakleios çok sıcak karşılamış, hatta “Eğer O’na ulaşabileceğime inansaydım, yolculuğun en dayanılmaz şartlarına bile göğüs gererek kendimi O’nun yüce huzuruna atacak, mübarek ayaklarını öz ellerimle yıkayacaktım!” diye ilginç bir ifade kullanmıştır. Buna rağmen kelime-i şehadet getirmediği ve iman etmediğini açıkça ortaya koymadığı için inadi bir küfür içinde kalmıştır. Aslında mevki ve şöhretini kaybetmemek için böyle davranmış nice insanlar tarih boyunca yaşadıkları halde, ne ilginçtir ki O gün bugündür “İnadi küfür”e örnek olarak daima ve yalnızca Herakleios’un adı zikredilmektedir.     

Ferit Aydın, İslam’da İnanç Sistemi, Kahraman Yayınları: 123.