Hılâbe 

 

Hılâbe; aldatma, hud’a mânâsınadır. Bu kelime, daha ziyâde sözlü aldatmalar için kullanılmıştır. Hz. Peygamberimiz (s.a.s.) “hılâbenin (aldatmanın) müslümana helâl olmadığını” (İbn Mâce, Ticârât 42; Ahmed bin Hanbel, I/433) beyan etmiş, alış-verişlerde çok aldanan bir sahâbîye de “alış-veriş yaptığında ‘hılâbe (aldatma) yok’ de” (Buhârî, Büyû’ 66, İstikrâz 19, Husûmât 3, Hıyel 7; Müslim, Büyû’48; Ebû Dâvud, Büy’u 66; Tirmizî, Büyû’ 28; Nesâî, Büyû’ 51) buyurmuştur. 

Mekr, hud’a, keyd, tedlîs, tağrîr, ğaşş, hılâbe kelimeleri, lügat mânâları itibarıyla içlerinde hile anlamı barındırmaktadırlar. Bu kelimelerin orta özelliği, kişinin içinde gizlediği ile, yani niyet ve maksadı ile, yaptığı fiil veya söylediği söz arasında farklılığın bulunmasıdır. Şeriate/kanuna karşı hilede de şekil bakımından kusursuzluk sözkonusu olduğu gözden uzak değildir. (8)