“el-Melaike” kelimesi “melek” veya “melak” kelimesinin çoğuludur. Aslı ise elçilik anlamına gelen “ülüke” kelimesinden türeyen “melek”dir.[1]
Arap dili uzmanlarına ve bazı İslâm âlimlerine göre "Melek", arapça bir kelime olup, "Elûk" veya "Elûke" kökünden gelir. Elûk, "götüren", elûke ise "haber götüren" manâsınadır. Çoğulu "melâike" gelir. Ancak "melek" kelimesinin, Arapça'da bazan, hem tekil, hem çoğul manasında cins ismi olarak kullanıldığı da görülür. Bu kelimenin kökü sayılan "elk", aslında, "risalet" yani "elçilik"; melek de, "elçi" demektir. Kelime önce, mef'al vezninde "me’lek" idi. Sonra hemze "lâm" harfinden sonraya alınarak "mel’ek" olmuş; daha sonra hemze de kaldırılarak "melek" haline getirilmiştir. Bu gibi değişikliklere Arapçada çokça rastlanır.
Müfessir İbn Hayyân ve dilcilerden Rağib el-İsfahânî, melek kelimesinin, "kuvvet ve iktidar sahibi" anlamına gelen "melk" veya "mülk" kökünden türetildiği görüşündedirler. Dolayısıyla melek kelimesi lügat bakımından; haberci, elçi, kuvvet ve iktidar sahibi, tedbir ve tasarruf manalarına gelmektedir. İslâm dininde ise; melek denince, akla önce, peygamberlere gönderilen ilâhî elçiler; sonra, insanlar ve kâinat üzerinde Allah (c.c.) namına tasarrufta bulunan ve O'nun emirlerini ve verdiği vazifeleri aynen yerine getiren kudret sahibi manevî varlıklar gelmektedir.
İngiliz müsteşriklerinden D. B. Macdonald, melek kelimesinin İbranîceden Arapçaya geçmiş olabileceği düşüncesine kapılmış ise de, daha sonraki araştırmalarında İbranicenin çok eski kitabelerinde böyle bir fiilin hiç bir izine rastlanmadığını itiraf etmiştir.[2]
Melek kelimesi, “mülk” kelimesinden türemiş Arapça bir kelimedir. Türediği bu kelimeler, risâlet, yani elçilik, (postacılık, aracılık) ve kudret, kuvvet anlamlarına gelir. Dolayısıyla “melek” de, elçi, güçlü, kuvvetli idare eden anlamındadır. Bundan dolayı Allah, bu kelimeyi; kulları, peygamberleri ve diğer yaratıkları ile kendi arasında elçilik-habercilik görevini yapan ve evrendeki olayların meydana gelmesi için verilen görevleri yerine getiren güçlü-kuvvetli yaratıklarına isim olarak vermiştir. [3]
Melek arapça bir sözcüktür. Çok ender kullanılan “ulûke” masdarının bir türevi olarak (haber taşıyıcı veya elçi anlamında) “Sıfat-ı müşebbehe” dir. Dilciler ve bazı tefsirciler bu sözcüğün etimolojik analizi üzerinde durmuşlardır.
“Ulûke” ise ulağın taşıdığı haber, ya da yazılı belgeye denir. Türkçedeki “ulak” sözcüğünün, “ulûke” ile bir ilişkisi olduğu ihtimali uzak gibi görünmekte ve konumuzun dışında kalmaktadır.
Melek kelimesi Kur'ân-ı Kerim'in birçok yerinde geçmektedir. Çoğulu “Melâike” dir. Ancak günümüz Türkçesinde bu kelime “Melekler” şeklinde kullanılmaktadır. [4]
[1] Ahmed Muhammed Davud, Akidetu’t-Tevhid, Ravza Yayınları: 52.
[2] Macdonald Melek mad. İA., Fazla bilgi için bk. İbni-Manzur Lisânül-Arap, 12/386-387; Râğıb el-Müfredât s. 49; M. Hamdi Yazır Hak Dini Kur'an Dili, 1/301-303; Ali Arslan Aydın, Şamil İslam Ansiklopedisi: 4/126-127.
[3] Ahmed Kalkan, Kur’an Kavrma Tefsiri.
[4] Ferit Aydın, İslam’da İnanç Sistemi, Kahraman Yayınları: 233.