Melekler bir an içinde en uzak mesafelere gidebilir, verilen vazife ne kadar ağır olsa yapar, diledikleri şekle girerler. Bütün bunlar Cenab-ı Hakk’ın onları bu kabiliyette yaratması, izin ve müsaadesiyledir. Aşağıya meallerini alacağımız ayetler bu hususlara delalet etmektedir.
a) "Melekler de, ruh da oraya bir günde yükselip çıkar ki mesafesi (dünya seneleriyle) elli bin yıldır." (Mearic: 70/4)
Elektiriğin ve ışığın saniyedeki hızı düşünülürse –ki saniyede 300.000 kilometredir- Allah Teala’nın da melekleri aynı hızda, hatta daha büyük hızda yaratması rahatça kabul edilebilir.
b) Arş-ı A’zam dört adet melek tarafından taşınmaktadır. Kıyamet günü bu meleklerin sayısısekiz olacaktır. "O gün Rabbinin arşını onların üstünde bulunan sekiz melek yüklenir.” (Hakka: 69/17) ayeti, onların kuvvetleri hakkında bilgi verir. Allah Teala’nın Kürsisi, semavat ve arzı kaplamıştır.[1] Arş-ı A’zam ise Allah Teala’nın yarattıklarının en büyüğüdür. Kürsi’yi de kaplamıştır.
c) Cebrail aleyhisselam, peygamber efendimize bazen Dıhyetü’l-Kelbi, bazen kimsenin tanımadığı bir insan suretinde gelir, bazen ufku kaplamış bir halde görünürdü. Hz. İbrahim’e melekler, misafirler şeklinde gelmiş Hz. Lut’a genç ve güzel delikanlılar suretinde varmışlar, hatta bu peygamberlerden her ikisi de onları kendilerini tanıtıncaya kadar tanımamışlardı. Bunların herbiri ayet ve hadislerle sabittir.[2]
[1] Bakara: 2/255.
[2] Bak: Hicr: 15/51 ve daha sonraki ayetler. Tac: 1-24’deki Cebrail hadisi. Hz. Ömer Cebrail’i şöyle tarif eder: “Bembeyaz elbiseli, simsiyah saçlı bir adam. Üzerinde sefer alameti görünmüyor, buna rağmen bizden de kimse onu bilmiyordu.” A. Lütfi Kazancı, İslam Akaidi, Marifet Yayınları: 93-94.