10) Mükelleflerin Söz ve Amellerini Gözetmek, Onları Saymak, Yazmak ve İnsanı Hayat Merhalelerinde Çeşitli İşlerinde Korumak:

 

Meleklerden bir kısmının insanlarla ilgili bazı özel görevleri vardır. Bunlardan bir kısmının görevi; değişik şartlarda ve çeşitli işler sırasında insanları muhafaza etmek, onları koruyup gözetmek, yaptıkları iyi ve kötü her türlü iş ve davranışları kaydetmektir. Bunlar, Kur’an’da Hafaza, Muakkibe, Kiramen Katibin (Şerefli ulu yazıcılar) adları ile anılırlar. Bunlara Hafaza melekleri denir. Her insan için görevli olanlar ayrıdır. Allah Teala şöyle buyuruyor:

"Sizden söz gizleyen ile onu açığa vuran, geceleyin gizlenen ile gündüzün yürüyen eşittir. Onun önünde ve arkasında Allah'ın izniyle kendisini koruyan takipçileri vardır." (Ra'd: 13/10-11)

“O kullarının üstünde yegane hakimdir. Size koruyucu (hafaza melek)lar gönderir.” (En’am: 6/61) 

“Kiramen katibin” adıyla da anılan bu melekler, her mükellefin yaptıklarını yazarak bir kitapta muhafaza ederler. Bu meleklerden biri insanın sağında, diğeri solunda durur, yaptığı iyilik ve kötülükleri kaydederler. Allah bu görevi yapan meleklere rakıp (gözeten) ve atid (hazır bulunan) vasfını vermiştir. Kur’an’da şöyle buyrulur:

“Andolsun ki insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarında daha yakınız. Çünkü onun sağında ve solunda oturan iki alıcı (melek, onun yaptıklarını) kaydetmektedir. (İnsan) hiçbir söz söylemez ki; yanında (onu) gözetleyen, dediklerini zapteden (bir melek) hazır bulunmasın.” (Kaf: 50/16-18)

“Muhakkak ki üzerinizde (muhafız) bekçiler vardır, yaptıklarınızı bilen kiramen katibin (şerefli, ulu yazıcılar) vardır.” (İnfitar: 82/10-11)

Ayeti kerimede geçen “Hafaza” (koruyucu) tabiri, görevli meleklerin, insanın davranışlarına göz kulak olmak, gözetlemek anlamınadır. Melekler nurani ve manevi latif varlıklar oldukları için, onların kayıt şekilleri insanınkine benzemez. Allah Teala şöyle buyuruyor:

“Her insanın boynuna işlediklerini dolarız ve Kıyamet günü açılmış bulacağı Kitab’ı (Amel defterini) önüne çıkarırız. Kitabını oku! Bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter.” (İsra: 17/13-14)

Bir kudsi hadisi şerifte Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyuruyor:

“Allah Teala buyurdu ki: Kulum bir günah işlemek istediği zaman, onu hemen yazmayın. İşlerse ona bir günah yazın. Kulum bir iyilik yapmak isterse ve henüz yapmamışsa ona bir sevap yazın. Eğer onu yaparsa onu on olarak yazın.”[1]

İnsanı koruyup, ona bir anlamda hizmet ederler. Kur'an'da önünde ve arkasında insanı koruyan takipçilerin bulunduğu bildirilmektedir.[2] Ayrıca hem Kur'an'da[3] hem de hadislerde insanı takip eden bir refakatçinin ("karîn"in) bulunduğundan söz edilmektedir. 

İnsanların fiillerini kaydederler. Kur'an'da, üzerinde bir koruyucu ve denetleyici bulunmayan hiçbir kimsenin bulunmadığı[4], insanların üzerinde muhafızlık eden değerli kâtiplerin mevcut olduğu ve onların yapmakta olduklarını bilip yazdıkları[5] haber verilmektedir. İki melek, kişinin yaptıklarını yazmaktadır. İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında gözetleyen, yazmaya hazır bir melek bulunmasın.[6]


 

[1] Buhari, Müslim

[2] Ra'd: 13/11.

[3] Kaf: 50/23.

[4] Târık: 86/4.

[5] İnfitar: 82/10-12.

[6] Kaf: 50/17-18: Ahmed Kalkan, Kur’an Kavram Tefsiri.