Kâinatın idaresi ve ilâhî kanunların icrasıyla görevlidirler. Kur'an'da çeşitli fonksiyonlarıyla âlemi idare edenlere yemin edilmesi[1], insanların canını alan "ölüm meleği"nden söz edilmesi[2], meleklerin yalancı peygamberlerin ve kâfirlerin canını pençelerini onlara uzatarak[3], yüzlerine ve arkalarına vurarak ve "tadın yakıcı cehennem azabını" (Enfâl: 8/50) diyerek alacaklarının bildirilmesi; hadiste ana rahminde teşekkül eden her canlı için bir doğum meleğinin mevcut olduğundan söz edilmesi[4], Cenabı- Hakk'ın insanı yaratacağı zaman bu iradesini meleklere açması ve yarattığında ona secde etmelerini istemesi[5] onların dünya ile irtibatlarının bulunduğunu ve ilâhî iradenin yerine getirilmesinde vasıta olarak kullanıldıklarını gösterir. Aksi takdirde kendilerine insanın yaratılacağı isteğinin açıklanmasının bir anlamı olmaz. Ayrıca arşı taşıyan ve arşın etrafında dolaşan meleklerin[6] fonksiyonları da düşünüldüğünde meleklerin tabiat kanunlarının yerine getirilmesinde çok etkili oldukları görülür. Çünkü arş, kâinatın ilâhî varlık tarafından idaresini gösteren bir semboldür ve bunu taşıyan melekler de bu idarenin temini hususunda kullanılan vasıtalardır.[7]
Gökler ve yeryüzü, bunların içindeki her türlü olay bu meleklerin işidir.
"Derken bir iş çevirenlere" (Naziat: 79/5)
"İşi ayıranlara“ (Zariyat: 51/6)
Kitap ve sünnetten anlaşıldığına göre her türlü iş için ayrı ayrı melekler vardır. Allah Teala dağlar, bulutlar, yağmur, insanın yaratılışı, kulun işlerini saymak ve yazmak, kabir suali vs. Her türlü olay ve işe ayrı ayrı melekler tahsis etmiştir.
Melekler Allah’ın en büyük ordusudur.
"Yemin olsun iyilik için birbiri peşinden gönderilenlere" (Mürselat: 77/1)
"Hakikat tohumlarını yaydıkça yayanlara" (Mürselat: 77/4)
"Öğüt telkin edenlere" (Mürselat: 77/5)
"Yemin olsun söküp çımaranlara, yavaşça çekenlere, kolayca yüzenlere, yarış edenlere." (Naziat: 79/1-4)
"Yemin olsun saf saf dizilenlere, toplayıp sürenlere, zikir okuyanlara“ (Saffat: 37/1-3)
İşte bunlar Allah’ın melekleridir.[8]
Mikail’in ismi Kur’an-ı Kerim’de yalnız bir defa geçer.
"Kim, Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail’e ve Mikail’e düşman olursa, (bilsin ki) şüphesiz Allah da kâfirlerin düşmanıdır." (Bakara: 2/98)[9]
Dört mukarreb büyük melekten biri olan Mikail’in görevi, bazı hadislere göre kainatta meydana gelen rüzgarların esmesi ve yağmurların yağması gibi çok çeşitli tabiat hadiselerini yönetmek, insanların rızkını temin eden her çeşit ihtiyaçlarını sevk ve idare etmektir. Çok kuvvetli ve iri yapılı olduğuna ve bu görevi emrindeki meleklerle yerine getirdiğine dair bazı hadislerde işaretler mevcuttur.
Mikail hakkında. Muteber kitaplarda güvenilir fazla bilg yoktur. Bu konda İsrailiyat da çoksa da, bazı kaynaklarda; Allah Teala’nın Hz. Adem’e secde emrini meleklere ve İblis’e bildirmek üzere, Mikail’i görevlendirdiği, Kur’an-ı Kerim’i yedi kıraate göre okutması için Cebrail’i teşvik ettiği, Bedir savaşında müslümanlara yardım için indirilen melekler arasında olduğu rivayetleri vardır. Bunlardan biri de; Peygamber efendimizin çocukken veya İsra gecesinden önce göğsünü yaran ve temizleyen melekler arasında Cebrail ile birlikte Mikail’in de bulunduğu rivayetidir.[10]
[1] Nâziât: 79/5.
[2] Secde: 32/11.
[3] En'am: 6/93.
[4] Buhâri, Bed'ü'l-halk: 6.
[5] Bakara: 2/30-34; Hicr: 15/28-31.
[6] Zümer: 3975; Mü'min: 40/7.
[7] Ahmed Kalkan, Kur’an Kavram Tefsiri.
[8] Ahmed Muhammed Davud, Akidetu’t-Tevhid, Ravza Yayınları: 58.
[9] Bu ayetin tefsirinde geçen iki rivayet için bk. et-Taberi: 1/324, 327; el-Beydavi: 2/91; ez-Zemahşeri: 1/92.
[10] İbn Sa’d, Tabakat: 2/9-10; Mikail maddesi. Ayrıca bak. İslam Ansiklopedisi (M.E.B.) Mikail maddesi 8/309.