Mescid; Anlam ve Mâhiyeti

 

Mescid, Arapça’da “eğilmek, tevâzu ile alnı yere koymak” mânâsına gelen sücûd (s-c-d) kökünden, “secde edilen yer” anlamında bir mekân ismidir. Bu anlamda secde edilen bütün yerler (tüm yeryüzü) mesciddir. Secde, namazın rükünleri içinde en önemlisi, Kur’an’a göre insanın daha ilk yaratılışında şâhit olduğu bir hürmet ifadesidir (Bkz. 2/Bakara, 34). Hz. Peygamberimiz’in bildirdiğine göre kulun Allah'a en yakın olduğu an secde ânıdır (Nesâî, Tatbîk 78). Secde yeri demek olan mescid, müslümanların cemaatle ibâdet ettikleri yer olduğu gibi, aynı zamanda, özellikle Rasûlullah devrinde, sosyal faâliyetlerin her çeşidinin odak noktası, çeşitli hizmetlerin görüldüğü ana merkezdir, üstür. Kavram olarak; içerisinde ibâdet etmek üzere yapılan bütün yapılara verilen addır.

Kur’ân-ı Kerim, hadisler ve ilk İslâm kaynaklarında bugün câmi diye isimlendirilen ibâdet edilen yerler karşılığında mescid kelimesi geçmektedir. Bu kelimenin Sâmi kökenli dillerde telaffuz ve anlam bakımından benzerleri vardır. Batı dillerinde mescid/câmi karşılığı olarak kullanılan mosque, mosquée vb. kelimelerin mescidin farklı telaffuzundan doğduğu söylenmektedir.