İlk Mescidler:

 

Kur'an'ın belirttiğine göre insanlar için inşâ edilen ilk mâbed Kâbe'dir (3/Âl-i İmrân, 96). Hicretten önce, Hz. Peygamber İslâmiyet'i tebliğe başladığı zaman Mekke müşriklerinin büyük bir tepki gösterdiği bilinmektedir. Kendisine yapılan baskı ve hakaretlere rağmen Peygamberimiz, zaman zaman Mescid-i Harâm'da Hacerü'l-Esved ile Rüknü'l-Yemânî arasında namaz kılardı. İlk müslümanlar Dâru'l-Erkam'ı bir mescid haline getirmişlerdi. Ayrıca evlerinde, vâdilerde gizlice ibâdet ediyorlardı. Hz. Peygamber'in, "mirbed" denilen ağılların, harmanların temiz bölümlerinde namaz kıldığı rivâyet edilir (Buhârî, Salât 49; Müsned, II/178, III/404, IV/85).

Hz. Ebû Bekir'in Mekke'de evinin bahçesinde kendisi için yaptığı küçük mescid, özel olmakla beraber bir müslüman tarafından inşâ edilen ilk mesciddir. Yanık sesiyle Kur'an okuyan Hz. Ebû Bekir, müşrik çocuk ve kadınların İslâm'a sempati duymasına vesile oluyor, bu da müşriklerin tepkisini çekiyordu. Bazı araştırmacılar, Ammar bin Yâsir'in evinde yaptığı mescidin ilk özel mescid olduğu, Hz. Ebû Bekir'in mescidinin de ikinci mescid olduğunu belirtirler (Bkz. Muhammed Hamidullah, İslâm Müsseselerine Giriş, s. 46). Hz. Ömer İslâmiyet'i kabul ettikten sonra müslümanlar Mescid-i Harâm'da açıkça namaz kılmaya başladılar (İbn Hişâm, I/367).

Bazı rivâyetler, Hz. Peygamber'in hicretinden önce Medine'de mescidler yapıldığını göstermektedir. Akabe biatlarından sonra müslümanların sayısı artınca Medine'de mescide ihtiyaç duyulmuştu. Akabe'de Rasûl-i Ekrem'e ilk biat eden Ebû Ümâme Es'ad bin Zürâre, Mescid-i Nebevî'nin yapıldığı arazideki bir hurma kurutma yerinin etrafını duvarla çevirerek mescid haline getirmişti. Kıblesi Kudüs'e doğru olan bu mescidde Ebû Ümâme, arkadaşları ile birlikte namaz kılardı. Hicretten önce burada Cuma namazı da kılınmıştır (İbn Sa'd, I/239). İlk muhâcirler Kubâ'ya geldiklerinde burada bir mescid yapmış ve Ebû Huzeyfe'nin âzatlısı Sâlim'in arkasında namaz kılmışlardı. Hz. Peygamber'in Medine'de ilk Cuma namazını Benî Sâlim'in mescidinde kıldığına dair rivâyet de onların hicretten önce mescidlerinin olduğunu göstermektedir.