Kur'ân-ı Kerim'in birçok yerinde nefs kelimesinin, "insanın kalbi, gönlü, içdünyası" gibi mânâlarda da kullanıldığı görülmektedir. Kur'ân'a göre insanlardan bazıları bir peygamber kendilerine gönüllerinin istemediği bir şey getirince büyüklük taslamışlardır (2/Bakara, 87). Ehl-i kitabın çoğu, içlerinde kıskançlık beslerler (2/Bakara, 109). İnkârcılar, vicdanları doğru bulmasına rağmen, zulüm ve böbürlenme yüzünden kâfir olmuşlardır (27/Neml, 14). İnsanlar bazı şeyleri içlerinde gizlerler (3/Âl-i İmrân, 154; 12/Yusuf, 77). Ama Yüce Allah onların kalplerinde olanları bilir (11/Hûd, 31; 2/Bakara, 235). Tüm bu âyetlerde değişik biçimlerde geçen "nefs" kelimesi, hep insanın vicdanına, içdünyasına, kalp ve gönül âlemine delâlet etmektedir. Bunlara benzer başka âyet-i kerimeler de vardır (20/Tâhâ, 67; 58/Mücâdele, 8; 32/Secde, 17; 4/Nisâ, 113; 17/İsrâ, 7; 7/A'râf, 205; 21/Enbiyâ, 64; 2/Bakara, 130, 235; 6/En'âm, 158)