"Allah nezdinde helâlin en sevimsiz olanı talâktır/boşamadır." (Ebû Davûd, Talâk, 3)
Hz. Ömer'in oğlu, hayız halindeki karısını boşamıştı. Hz. Ömer durumu Allah Resulune arzetti. Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu: "Ona emret, karısına dönsün. Sonra, onu temizlenip hayız görünceye ve sonra temizleninceye kadar nikâh altında tutsun. Bundan sonra da isterse tutsun, isterse birleşmeden boşasın. İşte Allahu Teâlâ'nın kadınların içinde boşanmasını emrettiği iddet budur" (Buharî, Talâk, Bab 1)
Ebu Sahba, İbn Abbas’a sodu: “Allah’ın Resulü (s.a.s.) ve Ebûbekir devrinde (bir mecliste söylenen) üç talak, bir talak değil miydi?” İbn Abbas şöyle cevap verdi: “Evet öyle idi, fakat Ömer devrinde insanlar, talakın çabuk bitmesini çok istedikleri için Ömer, onların aleyhine bunu câiz gördü.” (Müslim; Ebû Dâvud)
“Bir adamın karısını bir defada üç talak ile boşadığı, Allahın Resulüne haber verildi. Allah’ın Rasûlü, kızarak ayağa kalktı, şöyle dedi: “Ben henüz aranızda iken Allah’ın kitabiyle mi oynanıyor?” Bunun üzerine bir adam ayağa kalktı: “Ya Rasûlallah, şu adamı öldüreyim mi ?” dedi. (Nesâî)
Rukâne (r.a.)’den rivâyet edilmiştir: “Ya Rasûlallah!’ dedim, ‘karımı bette talâkı ile (kesin şekilde) boşadım’ “Neye niyet ettin?” dedi. ‘Bir talâka niyet ettim’ dedim. “Vallahi mi?” dedi. ‘Vallahi’ dedim. “Niyetin ne ise talak odur” dedi.” (Tirmizî)