İslâmiyet itibariyle kefâet, Arap olmayan milletlerde aranmaktadır. Buradaki kefâet erkeğin baba, dede gibi "asl"ını ilgilendiren bir durumdur. Aile içinde sadece kendisi müslüman olan erkek, kendisi ve babası müslüman olan bir kadına denk değildir. Yine kendisi ve babası müslüman olan erkek, babası ve dedesi müslüman olan kadına denk değildir. Ebû Yusuf sadece babanın müslüman oluşunu kefâet için yeterli görmüştür (M. Ebû Zehra, a.g.e., s. 138). Aynı zamanda müslüman olmayan bir erkek müslüman hanıma denk olmayıp onunla evlenmesi zaten caiz değildir.