İsrâ: Hz. Peygamber (sav)’in bir gece vakti Mekke’deki Mescid’ül-Harâm’dan, Kudüs’deki Mescid’ül-Aksa’ya saniyelerle dahi ifade edilemeyecek bir hızla nakledilmesi olayıdır. Kur’ân-ı Kerim bu olayın kesin şekilde cereyan ettiğini bize haber vermektedir.[1]
Mirac da, O’nun bu yolculuktaki ilk durağı olan Kudüs’den, (insan idrakiyle nerede olduğu bilinmeyen) Sidre’t-ül-Müntehâ Makamı’na yine pek süratli ulaştırılması olayıdır. Kur’ân-ı Kerim bu olayı da doğrulamaktadır.[2]
İsra ve Mirac, Hz. Muhammed (sav)’in en büyük mucuzelerindendir. Bu hadise bizi kuşatan doğa yasalarının dışında olup bitmiştir. Bu nedenle İsra ve Mirac’ı, insanın akıl ve idrak sınırları içinde açıklamak mümkün değildir.
Gerek İsra gerekse Mirac, imanın temel ilkelerinin ayrıntılarındandır. Dolayısıyla bu iki olaya, ya da birine inanmayanın İslam dini ile ilişkisi kesilir.[3]