Sabrın fazileti ve faydaları hakkında çok sayıda hadis bulunmaktadır:
“…Kim sabretmek isterse, Allah ona sabır verir. Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir ihsanda bulunulmamıştır.” (Buharî, Rikak 20, 8/124; Müslim, Zekât 124, Hadis no: 1053, 2/729; S. Buhari, Tecrid-i Sarih Terc. c. 5, s. 258, hadis no: 730; Ebû Dâvud, İstiğfar 1, Hadis no: 1644, 2/121; Tirmizî, Birr 77, Hadis no: 2024, 4/373; Muvattâ, Sadaka 7; Nesâi, Zekât 85; Kütüb-i Sitte, 14/46)
“İşittiği şeyin verdiği eziyete Aziz ve Celil olan Allah’tan daha sabırlı kimse yoktur. Çünkü O’na şirk koşulur, çocuğu var denilir, ama O yine de onlara âfiyet ve rızık vermeye devam eder.” (Müslim, Sıfatu’l Münâfıkîn 49, Hadis no: 2804, 4/2160; Buharî, Edeb 71, 8/31, Tevhid 3, 9/141; S. Buhari, tecrid-i Sarih Terc. c. 12, s. 147)
"Mü'minin işi tuhaftır, her işi hayırdır. Bu, yalnız mü'mine vergidir/özgüdür. Sevindirici bir işle karşılaşsa şükreder, o iş kendisi hakkında hayırlı olur. Üzücü bir işle karşılaşsa sabreder, kendisi için hayırlı olur." (Müslim, Zühd 64; Dârimî, Rikak 61; Ahmed bin Hanbel, Müsned V/24)
"Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı bir mükâfat verilmemiştir." (Müslim, Zekât 124; Buhârî, Rikak 20, Zekât 50; Ebû Dâvud, Zekât 28; Tirmizî, Birr 77)
"Sabrın kemâli, musîbetin birinci darbesi sırasında (tahammül edebilmek)dir." (S. Buhari, Tecrid-i Sarih Terc. c. 4, s. 369)
"Çok kuvvetli (pehlivan), insanları güreşte yenen kimse değildir; Asıl kuvvetli kahraman gazab zamanında (ve intikam hırsıyla kanı kaynadığı sırada) nefsine sahip (ve irâdesine hâkim) olandır." (S. Buhari, Tecrid-i Sarih Terc. c. 12, s. 148; K. Sitte, 9/538)
Kendisinden duâ etmesini isteyen sara hastası bir kadına Rasülullah: "Dilersen sabreder Cennete girersin; dilersen duâ edeyim, Allah seni bu dertten kurtarsın." dedi. Kadın: "Ben bayılıp düştüğüm zaman açılıyorum, Allah'a duâ et, vücudum açılmasın" diye cevap verdi. Allah'ın elçisi, kadına duâ etti. (Ahmed bin Hanbel, Müsned, I/347)
“Cennet zorluklarla; Cehennem ise aşırı arzularla çevrilmiştir.” (Müslim, Cennet 1, Hadis no: 2822, 4/2174; Dârimî, Rikak 117, Hadis no: 2846, 2/245; Tirmizî, Cennet 21, Hadis no: 2559, 5/693; Ahmed b. Hanbel, 2/260, 333, 354, 380, 3/153, 254, 284)
"İnsanlara karışıp onların ezâlarına katlanan müslüman, onlara karışmayıp ezâlarına katlanmayandan daha hayırlıdır." (Tirmizî, Kıyamet 56, hadis no: 2509; İbn Mâce, Fiten 23, hadis no: 4032, K. Sitte, 9/556)
Habbâb İbnu'l-Eret (r.a.) anlatıyor: "Rasulullah (s.a.s.) Kâbe'nin gölgesinde bir bürdeye yaslanmış otururken, gelip (müşriklerin yaptıklarından) şikâyette bulunduk: "Bize yardım etmiyor musun, bize duâ etmiyor musun?" dedik. Şu cevabı verdi: "Sizden önce öyleleri vardı ki, kişi yakalanıyor, onun için hazırlanan çukura konuyor, sonra getirilen bir testere ile başının ortasından ikiye bölünüyordu. Bazısı vardı, demir taraklarla taranıyor, vücudunda sadece et ve kemik kalıyordu. Bu yapılanlar onları dininden çeviremiyordu. Allah'a kasem olsun Allah bu dini tamamlayacaktır. Öyle ki, bir yolcu devesine bindimi San'a'dan kalkıp Hadramevt'e kadar gidecek, Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmayacak, koyunu için de sadece kurttan korkacak. Ancak siz acele ediyorsunuz." (S. Buhârî, Menâkıbu'l-Ensâr 29, Menâkıb 25, İkrâh 1; Ebû Dâvud, Cihad 107, hadis no: 2649; Nesâî, Zînet 98, 8/204; K. Sitte, 9/548)
"Yüce Allah buyuruyor ki: 'Mü'min bir kulumu bir hastalığa müptelâ ettiğim zaman Bana hamd ederse anasından doğduğu günkü gibi günahlarından temiz olarak yatağından kalkar. Yüce Allah buyuruyor ki: 'Ben kulumu bağladım, sınadım (şimdi ey meleklerim:) sağlam iken ona yazdığınız sevaplar gibi hastalık zamanı için de aynı sevapları yazın." (Ahmed bin Hanbel, Müsned IV/123)
"İnsanların üzerine öyle bir zaman gelecek ki, o zamanda ancak öldürmekle ve zorla mülke erişilir, ancak gasb ve cimrilikle zengin olunur, ancak dinden çıkmak ve hevâya tâbi olmakla sevgi kazanılır; kim bu zamana ulaşır da zengin olmaya gücü yettiği halde buğz olunmaya sabreder, izzete gücü yettiği halde zayıf bırakılmaya sabrederse, Allah kendisine beni tasdik edip doğrulayan elli sıddîk sevabı verir." (nak. Ali Ünal, K. Temel Kavramlar, s. 444-445)
Ebu Musa anlatıyor: Peygamberimiz buyurdu ki: “Işittiği şeyin verdiği eziyete Aziz ve Celil olan Allah’tan daha sabırlı kimse yoktur. Çünkü O’na şirk koşulur, çocuğu var denilir, ama O yine de onlara afiyet ve rızık vermeye devam eder.” (Müslim, Sıfatu’l Münafıkín/49, Hadis no: 2804, 4/2160. Buharí, Edeb/71, 8/31, Tevhid/3, 9/141.)