Devlet ve İslâm Devleti

        

‘Devlet veya dûlet’, değişmek, bir durumdan başka bir duruma dönmek, dolaşmak, nöbetleşe birbiri ardınca gelmek ve zafer kazanmak gibi anlamlara gelir. Bu kelimenin aslı olan ‘devl’ kökü, Kur’an’da bir yerde kullanılmaktadır ve dönüşümlü olmak, döndermek anlamındadır. “Biz  o günleri insanlar arasında dönderir dururuz…” (3/Âl-i Imran, 140)   ‘Devlet ya da dûlet’ biçimiyle de yine bir âyette geçmektedir. Ganimet mallarının taksimiyle ilgili bir konunun sonunda şöyle denilmektedir:  “Ta ki o ganimet (ya da genel olarak servet ) sizden zengin olanlar arasında dolaşan bir ‘devlet-dûle’ (servet) olmasın.” (59/Haşr, 7)

Bazı tefsirciler burada geçen kelimenin ‘devlet’ veya ‘dûlet’ şeklinde okunabileceğini açıklıyorlar. Buna göre ‘devlet-dûlet’ servet, baht, makam ve gâlibiyet gibi insanlar arasında bazen ona bazen buna devrolunan savindirici nimet ve duruma verilen addır. Nitekim Türkçe’de, büyük bir nimete kavuşanlar için ‘başına devlet kuşu kondu’ şeklinde söylenilen bir deyim vardır. Kimileri de demişlerdir ki, ‘devlet’ şeklinde söylenirse devlet kavramı, yani zafer, galibiyet ve makam; ‘dûlet’ şeklinde söylenirse, mülk anlamı kasdedilir. (R. Isfehânî, Müfredât, s. 252). Buna göre ‘devlet’ kelimesinin sözlük anlamında; elden ele dolaşan, bir ona bir buna geçen güç, makam ve üstünlük gibi şeyler vardır.